Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '16

 
Kategori
Ekolojik Yaşam
 

Sakin ol Azort!

Sakin ol Azort!
 

Uzundere İlçesi


Dünya'nın en çok tartışma konularından biri ‘Enerji Üretimi.’ Çevreci ve Hümanist yaklaşımda değerlendirirsek; insana ve doğaya zarar getirmeyecek enerji üretim sistemlerini kabul ediyoruz. Bunun en güzel örnekleri; rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi vb. Kötü diye tanımlamasak da Doğaya zarar veren enerji üretim türleri ise; Nükleer enerji, Hidro Elektrik Santralleri vs.

İtalya’da mart ayında yapılan Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu toplantısında Türkiye'nin 11'inci ‘sakin kent’i seçilen Erzurum'un Uzundere (Azort) ilçesinde yaşanan sevinç “HES yapılacak” haberiyle yerini endişeye bıraktı. Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, “HES ekolojik faciaya neden olacak ” diyor.

3000 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olup, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Uzundere ilçesine Hidro Elektrik santralleri yapılması herkesi derinden etkilemektedir. Uzundere’yi temsil eden Belediye başkanın serzenişine yerel yöneticilerin dikkatlice kulak vermesi gerekiyor.

Fakat bu serzeniş kimlerin umurunda?

İlçemiz gerçekten sakin, hem iklim ve hem de coğrafi özellikleri açısından muazzam. Bana göre Türkiye'nin 1'inci ‘sakin kent’i seçilmeliydi. Fakat sakin olması bu gibi hallerde sessizliğini bozmaması anlamına da gelmiyor.

Derin ve uzun koyaklar içerisinde kurulmuş, şehrin yaz turizmine katkı sağlayabilecek, vilayetimizin en şirin kazasına ‘yatırım’dan maksatları Hidro Elektrik Santralleri mi olacaktı?

Yerel yöneticiler kaç defa dile getirdi bu konuyu?

Azort’a kim sahip çıkacak!

Bu bir folklorik güzelleme değil; dramatizasyon, ajitasyon hiç olmamalı. Köklerinizi takip edin. Perisuyu, Gerze, Tortum, Alakır, Çoruh... Binlercesi.

Bu durum karşısında sakin olmak en kolay çözüm. Bekleyin ve görün, Tortum Şelalesinin nasıl kuruduğunu, meyve-sebze üretiminin bir daha olmayacağını, iklim de yaşanan ciddi değişiklikleri dikkatli ve dingin bir şekilde izleyin.

Tortum Barajı, Uzundere Balıklıköyü’nden hemen sonra şelaleye dönüşüyor. Bölge ekolojik öneminin yanı sıra bir su sporları merkezi haline geldiğini unutmamak gerekir. Burada yelken, kano, rafting gibi su sporları yapılıyor.

HES yapılması, Bakanlar Kurulu kararı ile ilçenin turizm merkezi ilan edilmesine engel teşkil ediyor. Gelirini turizminden sağlayan insanlar, ciddi zarara uğrayabilir. HES yapılırsa Dünya Sakin Kentler Birliği tarafından sakin kent ilan edilen Uzundere’nin sakin kentliği kalmaz. Yörenin ekosistemi bozulduğu için organik tarımsal üretimden elde edilen gelir yok olur.

Kapitalizm ve sömürünün egemen olduğu, tek düze bir yaşam tarzının dayatıldığı günümüzde yeni bir dönem başladı. Besin membalarımızın yok olmasından, Uzundere’de kalan son nüfusun da göçe mecbur edilmesi bu art niyetli girişimin bir göstergesidir.

Seneler evvel birbirine komşu olan Tortum’un Bağbaşı beldesinde HES konusu tekrar gündeme gelmişti. Her şeyden önce orada yaşayan halkın direnişi çok önemliydi. Suyunu kaybetmek istemiyordu.

Erzurum sınırları içerisinde en verimli, en güzel toprakları heba ettirmemek insan olarak en doğal hakkımız değil mi?

Sadece suyun borular içine alınarak kilometrelerce (Tortum'da 17 km, tüm Türkiye'deki 2000'e yakın projeler gerçekleşirse 8-10 bin km) alan susuz bırakılacak.

HES, 12 kilometre boyunca nehirlerin hem yatağını değiştirecek hem de suyun önemli bir kısmını alacak. Uzundere’yi temsil edenler tüm zeminlerde mücadelelerini sürdürdü. Bu proje ile ilgili mahkeme ‘ÇED, gerekli değildir' kararı verdi. Yargı böyle bir kararın olmayacağını ispat etti ve Danıştay da bunu onayladı. Fakat şimdi çevresel etki değerlendirme süreci (ÇED) yeniden başladı.

Sakin kent Uzundere’yi sakinleştirmemek için yapılan girişimlerin sonuçsuz kalacağına inanıyor, yöneticilerin gereken hassasiyeti göstermesi gerektiğini düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 9
: 357
Kayıt tarihi
: 17.08.15
 
 

Ülkemin en soğuk, en güzel illerinden birisi olan Erzurum'da Dünya'ya geldim. Toplamda 4 kardeşim..