Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '21

 
Kategori
Sanat Tarihi
 

SALVADOR DALİ BİLİNMEYENLERİ

 

SALVADOR DALİ BİLİNMEYEN GERÇEKLERİ

Deli Dahi Dali !

Salvador Dali - Ara Güler;

Dali’nin Paris’te oteline gittim, 101 numarada kalıyormuş. Kapısını açtım, bana bakıyor; “Niye benim fotoğrafımı çekmek istiyorsun?” dedi. “Çok meşhursun da onun için.” dedim. “Benim dakikam 25 bin dolardır.” dedi. “Güzel ama ben bir dakikada fotoğraf çekemem ki!” dedim. Beni tuttuğu gibi dışarı attı. O akşam bir Yahudi arkadaşımla yemeğe gittim.“Dali beni dışarı attı.” dedim, “O benim vaftiz babam.” dedi. “Ama sen Yahudi’sin o Hıristiyan nasıl olur?” dedim. “Sen karışma.” dedi, gitti konuştu. Ertesi sabah saat 11’de gittik. Dali bana bakıyor ben ona. “Senin fotoğrafını çekmeliyim. Adamakıllı bir fotoğrafın yok.” dedim. “Kimse yokken gel.” dedi. Ertesi gün saat onda gittim, üç gazeteci daha geldi. “Hani benden başka kimse olmayacaktı.” dedim. “Dur ben onları hemen salarım.” dedi. Elinde de gümüş saplı bir baston var. “Bilin bakalım, ziftin formülü nedir?” dedi. Kimse bilemedi. Formülü kafadan attı. “Benim adım Salvador Dali, bu bastonu ziftin içine sokar çıkarırım. Beş kuruşluk baston olur 50 bin dolar. Sen bunu yaparsan deli derler. Şimdi dediğimden ne anladınsa git onu yaz.” dedi. Üçünü birden toplayıp dışarı attı. O fotoğrafları o gün çektim.”

Görünüşü, eserleri kadar sıra dışı yaşamı ile akıllarda iz bırakan gerçeküstücü ressam Salvador Dali, 20'nci yüzyıl önemli sürrealist ressamları arasındadır…

Heykelcilik, fotoğrafçılık ve film yapımcılığı ile ilgilenmiş olan Dali ve yaşamı ise birçok filme, belgesele ve kitaba konu olmuş, kimine göre deli, kimine göre dahi; sıra dışı bıyıkların sahibi olarak hafızalarda yer etmiştir.

Kendisinden 10 yaş büyük olan eşi Gala ve Dali'nin aşkı, birçok sanat eserine konu ve ilham olsa bile neden gerçek hikayesinin hiç yazılmadığı, sinemaya uyarlanmadığı gizem olarak kalmış, kimi çevrelerce merak konusu olmuştur.

Uyku öncesinde hissedişle algıladığı metafor ve görüntüleri eserlerine aktaran Dali dolayısıyla derin uykuya dalmasını engelleyen bir düzenek hazırlamıştır. Dali, başının üstünde bir kap içinde anahtar ile uyumayı alışkanlık haline getirmiştir. Derin uykuya dalması halinde kolu aracılığıyla istemsizce anahtar düşerek, Dali' nin aniden uyanmasına böylelikle uyku ile uyanıklık arasında gördüğü, sürrealist biçimleri unutmadan hemen önce kayda geçirmesine yardımcı olmaktadır. Salvador Dali' nin sanatsal ilhamını, uyku ile uyanıklık arasında geçirdiği yaşam tarzından aldığı kesin rivayetler arasındadır.

Sanatçılar Kubist akım sayesinde  zamana ve mekana bağlı kalmaz, nesnelerin klasik düzenini parçalara ayırıp yeni bir form ile birleştirirler.Sanat eserine ve temasına başka açılardan bakar, hayallerini görünenin ötesi etkisi ve algısı ile yansıtmaktan kaçınmazlar. Kübist sanatçıların genellikle anlaşılmak gibi bir dertleri yoktur açıkçası nesneleri parçalara bölüp, sırasını karıştırır, ilgi çekmeye çalışırlar

”Ben sürrealizmin ta kendisiyim.”

Salvador Dali
 

Belleğin Azmi

"Belleğin Azmi" veya en çok bilinen diğer isimi ile " Eriyen Saatler" Dali’ nin en ünlü eseridir. O dönemde, farklı bilim adamları tarafından farklı bilimsel şekillerde yorumlanmış olan bu eserde sanatçının, bilinç dışı sembol dünyasına merak ve meylini açıkça görmekteyiz.

Deli Dahi Dali, hakkında en çok merak edilen gerçeklerden bir diğeri ise sanatçının bir karıncayiyen sahibi olmasıdır. Evcil hayvanlarını gezmeye çıkaran insanlar gibi Dali' de kimi zaman uzunluğu 130 cm bulan karıncayiyenevcil hayvanı ile yürüyüşe çıkıyordu. Dali' nin eserlerinde karınca metaforuna sıklıkla rastlamakta hayli ilginç olan bir diğer Dali gerçeğidir.

Salvador Dali, Freud'dan fazlasıyla etkilenmiştir. Eserlerinde yer verdiği, bilinç dışı sembol ve düşünceler bu gelişmenin en bariz örnekleri arasındadır. Rüyalarını bir malzeme olarak kullanmak ve birbirinden farklı alıştırmalar yapmak, Freud etkisinin izleri nedeniyledir. İnsan vücudunu psikanaliz ile açılabilen gizli ve keşfedilmeyi bekleyen çekmeceler olarak algılamaktadır.

Picasso’yla tanıştıktan sonra “kübizm” akımının etkisini, sanat eserlerinde incelemişte olsa, Dali denince akıllara en çok Sürrealist yani soyut sanat akımı gelmektedir. Kübizm akım o dönemlerde popülarite kazanmıştır. Sanatçılar Kubist akım sayesinde  zamana ve mekana bağlı kalmaz, nesnelerin klasik düzenini parçalara ayırıp yeni bir form ile birleştirirler. Sanat eserine ve temasına başka açılardan bakar, hayallerini görünenin ötesi etkisi ve algısı ile yansıtmaktan kaçınmazlar. Kübist sanatçıların genellikle anlaşılmak gibi bir dertleri yoktur, Nesneleri parçalara bölüp, sırasını karıştırır, ilgi çekmeye çalışırlar.

Salvador Dali açıklamasında;

“Arkadaşlarımın ve halkın resimlerime aktardığım imgelerin anlamını çözemediklerini söylemeleri, benim için son derece anlaşılır bir durum. Onları yapan kişi olarak ben bile her defasında farklı yorumlarken, başkaları nasıl olur da bu imgeleri anlamayı umabilir” demiştir.

Doğumundan kısa bir süre önce ölen abisine çok benzeyen Dali' ye ailesi, dünya da olmayan çocuklarının hatırasını yaşatmak adına sanatçıya da aynı ismi vermiştir. Dali bir röportajında bu durumu şöyle açıklar;

“Doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım ve belki de beni severken, hala onu seviyorlardı aslında...belki de benden çok onu…!” 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6
: 49
Kayıt tarihi
: 10.04.21
 
 

Kültür sanat ve tarih alanlarında, gazete ve dergilerde popüler düzeyde yazılar hazırlamaktayım. ..