Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Şampiyonlar Ligi büyük geldi.

Şampiyonlar Ligi büyük geldi.
 

www.ilkhabergazetesi.com


Tamam bu sene artık bir klişe haline gelen yetersiz kadro, yetersiz kulübe konusu can sıkmaya başladı ama bir Teknik Direktör düşünün ki çıktığı kaçıncı şampiyonlar ligi maçında 3 değişiklik hakkını kullanamadan oyunu tamamlasın. Ne dersek diyelim Aragonesle kan uyuşmazlığı son sürat devam ediyor. Düşünüyorum da bu takım acaba başında Aragones olmadan da sahaya çıksaydı bu akşam daha ne kadar kötü olabilirdi ? Öyle hatalarla dolu bir gece yaşadık ki Kadıköy’de, nereden tutarsak tutalım elimizde kaldı. Aragones daha maçın başında son haftalarda ısrarla yazılarımızda altını çizdiğimiz “Fener defans yapmayı öğrendi” ilkesini terk etmişti. Selçuk’un cezalı olduğu ilk maçta orta alanı kabak gibi açmıştı. Belki de en büyük hatayı Emre’ye güvenerek yaptı Dede. Maçın ilk 5-10 dakikasında biraz parlayan Emre sonradan sahadan yok olup gitti. Emre’nin yanına çok fazla defansı sevmeyen Uğur, Alex ve Deivid de eklenince göbek tamamen açılmış oldu Porto’ya. Aragones hatasını anladığında ise skor çoktan 0-2’ye ve dakikalarda 46’ya gelmişti bile. Dede Emre’yi çıkarttı ancak yine eski hastalığı nüksetti ve Alex’den tekrar Marco yaratmaya kalktı. Sakatlıktan henüz tam olarak kurtulamayan Deivid’i ve tüm gol umutlarını paslanmış ayaklarına mahkum ettiğimiz Guiza’yı oyunda tutma inadına Alex’i Josico ile yanyana oynatma başarısını göstermeye başladı ve Alex’in rakip ceza alanına giremeden maçı tamamlamasına neden oldu. Alex ne kadar rakip kaleden uzaksa Fener’de golden o kadar uzaktır. Böyle olunca da ikinci yarı Porto çok daha kolay gelmeye başladı Fener kalesine. Şampiyonlar Liginde önce gol yememenin ne kadar önemli olduğunu Emirates’den çıkartılan 1 puanın öğrettiğini sanıyorduk ama belli ki Dede bizi yanılttı. Porto çok tecrübeli ve daha önce bu kupayı kazanmış ve ani kontralara çıkan çok tehlikeli bir takım. Yapılan hiçbir hatayı affetmediler. Fenerbahçe önce Daum’la sonra Zico ile bulduğu maçı çevirme gayretini ve geri dönüş ruhunu Aragonesle kaybetti bu sene.

Buraya kadar Aragones’ e yüklenmişken futbolcuların vurdumduymaz ve mücadeleden eksik hallerini belirtmemekte olmaz. Dede’nin kurtarıcı olarak oyuna soktuğu Kazım’ın attığı gol ise tribünlerden gözüktüğü kadar koca bir futbol yanlışıydı. Kazım topu aldığında onunla beraber hızla hücuma çıkması gereken Fener takımında kimse Kazım’a eşlik edemeyince Kazım’dan sevdiği sert şutlşardan birini kaleye gönderdi ve gol oldu ama bu golde Fenerbahçe’yi geri döndürmeye yetmedi. Fenerbahçe o kadar mücadeleden yoksundu ki kim hücum denemesi yaparsa yapsın yanında hiçbir arkadaşını göremedi. Guiza’ya kızalım kızmasına ama Guiza’nın ileride daima yalnızları oynadığını unutmadan. Sık sık maç içinde Guiza ile arkasının yaklaşık 30-35 metre boş olduğunu gördük yine. Bu şekilde Şampiyonlar Liginde maç kazanmak bir mucize olur.

Maalesef Fenerbahçe’nin ne bir sistemi mevcut ne de oynadığı oyun belli. Üstelik futbolcularında konsantre olmadığı maçları kazanma hırsları da yok. Kulübede yetersiz olunca değil Şampiyonlar Ligi, Türkiye Ligi bile elimizden kaçıp gidecek. Belli ki Aragones Şampiyonlar Liginde çeyrek Finalist aldığı bir takımı Avrupa kulvarına bile sokamadan devredecek.

Yazık çok yazık acilen toparlanmak gerek.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

25 Kasım 2008

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..