Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '10

 
Kategori
Spor
 

Şampiyonluk Bursaspor'un Kaderiymiş

Şampiyonluk Bursaspor'un Kaderiymiş
 

Bu sezonun tarihe yazılacağı kesin ama bunun nedeni sadece Bursaspor'un muhteşem başarısı değil ayni zamanda şampiyonluğun sarı lacivertli avuçlardan (yine Daum) bir kez daha kayması oldu.

Önce Fenerbahçe

Dun aksam Şükrü Saraçoğlu’da tarifsiz bir hayal kırıklığı vardı ve bu durum sarı lacivertliler için büyük bir yıkım oldu. Bu durum karsısında Fenerbahçeliler elbette üzülecektir ama sunu unutmamak lazım ki bu aksam Fenerbahçe sezonun en baskılı oyununu oynadı, istatistikleri alt üst etti ve Trabzonspor’a, bir futbol maçında bir takım diğerine ne kadar üstünlük kurabilirse onun iki kadar üstünlük kurdu. Bu da demek oluyor ki bu akşam Fenerbahçe’nin yenmesi gereken Trabzonspor değil Bursaspor’un şampiyonluk kaderiymiş.

Futbolda bu tür olaylar zaman zaman yaşanıyor. Bir maçın galibi, bir kupa veya sezon şampiyonu neredeyse önceden belirli oluyor ve bu durumu değiştirmeye kimsenin gücü yetmiyor. Elbette tüm bunlar her şeyin mümkün olduğu futbol sahnesinde cereyan ettiğinden hepsine bir açıklama bulunması mümkün ama şutlarının yarısından fazlası ağlarla buluşan Alex’in en az beş pozisyonu harcaması, bir maçta yirmiye yakın köşe vuruşunun hiç birinin golle sonuçlanmaması veya şut sayısında rakibine otuza beş gibi bir üstünlük kuran bir takımın maçı kazanamamasının nedenini futbol diliyle açıklamak pek de mümkün görünmüyor.

Bu akşam şayet beraberlik Fenerbahçe’ye yetecek olsa maçı sanıyorum Trabzonspor kazanırdı çünkü bütün sezonu gözünüzün önüne alıp bir de bugünkü maçları izleyince şunu kolaylıkla söyleyebiliriz: “şampiyonluk Bursaspor’ın kaderiymiş. Bu nedenle bugün kaçırdığı goller için Güiza’yı, Alex’i veya Özer’i suçlamak veya kurtardığı şutlar için Onur’u kutlamak sadece bu kaderin yeşil sahaya yansıyan gölgelerini görmek olur.

Şampiyon Bursaspor

Yeşil beyazlıların bugünkü başarısını kelimelerle tarif etmek mümkün değil. Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’tan ayrılması, Bursaspor’da mükemmel bir hava yakalaması ve sonunda kimsenin hayal dahi edemediği bir şekilde mutlu sona ulaşması hem genç teknik adam hem de yeşil beyazlı camia için tam anlamıyla gerçeğe dönüşmüş bir pembe rüya.

Bursaspor’un onca dezavantaja karşın, ligin büyük takımlarının hepsini yenerek, ligi onların ve diğer takımların tamamının üstünde tamamlamasının nasıl büyük bir başarı olduğunu anlamak için şuna bakmak yeterlidir: takımın olanakları. Elbette futbolda her şey para değil ve daha mütevazı bir takım diğerini geçebilir ancak Bursaspor sadece bir değil kendinden daha iyi kadrolu, çok daha büyük olanaklara sahip tam dört takımı geçme başarısını göstererek şu an idrak etmekte zorlandığımız bir başarıya ulaştı ve sonuna kadar hak ettiği şampiyonluk ipini son maçta da olsa göğüslemeyi başardı.

Diğer taraftan bu tarihi başarının Türk Futbolu için de büyük bir önem taşıması nedeniyle, Fenerbahçe dâhil tüm takımlar için hayırlı olduğu da savunulabilir; umarım öyle olmuştur.

Son olarak son anlarında Saraçoğlu Stadı’nda yaşanan “büyük anons skandalı”nı asla göz ardı etmemek gerekir. Gelen veya giden Şampiyonluktan çok daha önemli olan bu konu biraz daha netleşince değerlendirmelerimi sunmaya çalışacağım.

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 182 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..