Antipatik Fenerbahçe

Pazar gecesi yaşananlar bırakın uzun yılları hiçbir zaman unutulmayacak.

Sadece şampiyonluğun kaçması değil anons skandalı nedeniyle statta yaşananlar sarı lacivertli camiayı gerçekten mahcup etti. Bu konuda yönetimin açıklamasını merakla bekliyoruz.

Madalyonun diğer yüzünde ise neredeyse tüm Türkiye bir şampiyonluk sevincine boğuldu. Sadece Bursasporlu on binler değil, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu, Denizlisporlu ve diğer takımlara gönül veren yüz binler, sevinçten adeta çılgına döndü. Hatta bazı taraftarlar Bursasporlulardan çok daha fazla sevindi bu şampiyonluğa.

Peki, kendisi herhangi bir başarı elde edemeyen veya Bursaspor’un şampiyonluğundan bir kazancı olmayan diğer takımların Fenerbahçe karşısında Bursaspor’u desteklemesinin nedeni nedir? Bu konuda iki takım arasındaki maddi farkın rakibi lehine açılmasını istemeyen Galatasaray’ı dahi anlamak mümkün değil, zira gerçek başarıda hedef rakibini aşağı çekmek değil onu yakalamak ve geçmek olmalıdır. Ancak bakıldığında ne Galatasaray'ın sezonu Fenerbahçe'nin 10 puan gerisinde tamamlaması sarı kırmızılıların ne de Beşiktaş'ın dünkü maçtan bir puan dahi almış olsa sezonu üçüncü tamamlayacak olması siyah beyazlıların umrunda bugün.

Bu durumun nedeni sorulduğunda en beylik cevap sanıyorum Fenerbahçe’nin yönetimi ve taraftarları ile sevimsiz (antipatik)bir takım olması. (Almanya’daki B.Münih sendromu) Hangi takımın sevimli hangi takımın sevimsiz olduğu elbette tartışılır bunun yanıtı herkese göre farklıdır ama bu duruma bulunan yanıtların hiç birisi sezonda hiçbir varlık gösteremeyen takımların bir kısım taraftarlarının sırf Fenerbahçe’nin rakibi olduğu için Bursa’nın şampiyonluğuna, kendi şampiyonlukları kadar sevinmesini gerektirmez.

Evet, Fenerbahçe yönetiminin, futbolcularının veya taraftarlarının zaman zaman sivri çıkışları oluyor, tıpkı diğer takımlarda olduğu gibi. Bunun ötesinde sarı lacivertlilerin diğer takımlardan farklı olarak sahip olduğu maddi olanakların genişliği onların kendilerini başka bir yerde görmelerine neden olduğuna da şahit oluyoruz. Ancak bu durumda dahi yapılması gereken onların başarısızlıkları için dua etmek değil en azından otuz dört hafta boyunca gösterilen gayrete, emeğe ve alın terine saygı göstermektir. Zira, ne kadar zor olsa da gerçek futbolseverlik amaçsız ve saygısız bir çekişmeyi değil, hem kazananı hem de son saniyeye kadar kazanma yolunda tüm gücüyle mücadele edeni tebrik etmeyi gerektirir.

Şampiyon Bursaspor’a, şampiyon Bursaspor taraftarına ve elbette şampiyon Ertuğrul Sağlam’a yazdıkları destan için bir kez daha yürekten tebrikler.