Sanal protesto, reele taşınırsa..

Artema firmasının bir dönem epey popüler olmuş reklamları vardı, aç-kapa diyerek herkesin ağzına yerleşmişti.

İşte günümüz siyaseti de bunun bir örneğini sundu bizlere.

Bir süre önce apar topar daha ortada resmi hiçbir gerekçe yokken tüm üniversitelere türbanla girişe izin verilmesini istemişti YÖK başkanı, ardından da bir kaosu beraberinde getirmişti.

Konu o dönem açısından çabuk toparlanmıştı, belli başlı okullarda türbanlı öğrenciler eğitim görüyorlardı ancak bunun fazla sürmeyeceğini biliyorduk.

Nitekim yazdıklarımız doğru çıktı.

Danıştay, kararı iptal etti.

Yani eski günlere geri dönüldü.

AKP ve o görüştekilere güvenilmediğini, bu sorunun çözümünde rol alamayacaklarını defalarca belirttik ve tekrar tekrar yenilgi alan zihniyet bir tokat daha yemiş oldu.

Sorun türbanlı kızlarda değil, onlar üzerinden ülkede geri devrim rüzgarı estirmeye kalkan yobazlardaydı çünkü.

Sonuçta çocuk oyuncağı gibi, türbanlı kızlara aç-kapa denecek tekrar.

Kimi öğrenciler bu oyunu önceden sezmiş olduklarından eskisi gibi eğitimlerine devam etseler de, bir kesimin epey üzüleceği kesin.

Gerçeği anlayana kadar daha çok yenilgi alacaklar.

Gelin bir de olayın başka yanına götürelim sizi.

Türkiye henüz türban gerçeğine tam olarak adapte olmuş değil.

Normalde herkesin yaptıklarını türbanlılar yapınca garip karşılanıyor.

Bunun temel sebebi de türbancı basının sözlerinden kaynaklanıyor.

Özellikle gençler arasında ayrımcılık çıkarmak isteyenler, amaçlarına kavuşma umuduyla izliyordu gelişmeleri.

80'li dönemlerde sağ-sol diye öğrencileri birbirine düşürenler bugün aynı şeyi türban ve benzeri simgelerle yapacaklardı.

Şu dönemde türbanın üniversitelere girmesi bir kargaşa yaratır dedik ve dediğimizin ertesi günü bir kavga çıktı, hatırlayacaksınız.

Ardından protestolar başladı.

Üniversiteler içinde şu buhran anında neler olabileceğini kimse bilemezdi.

Yavaş yavaş üniversite öğrencileri de kendi seslerini duyurmaya başladılar.

Bunu, ilk kez bana gelen bir grup davetiyle anlamıştım.

Yer: Facebook.

Biraz araştırınca bu sanal protestoların hiç de azımsanacak derecede olmadığını gördük.

Daha kötüsü şimdilik sanalda ilerleyen bu protestoların yarın reel hayata taşınamayacağının garantisinin olmayacağı.

Gelin bu protestolara götürelim sizi.

Eğer bir facebook hesabınız varsa, aşağıdaki sadece üniversite öğrencilerinin okullarında türbanlı görmek istemediklerini belirttikleri grupları görebilirsiniz.

Bir tarafın sorun yok, herşey yolunda sözlerinin yanlışlığını görüp, Cumhuriyet gazetesinin sloganını tekrar hatırlayacağınıza eminim.

''Tehlikenin Farkında Mısınız?''

Dokuz Eylül Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=23342630182

İzmir Ekonomi Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=24370840219

Kocaeli Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=8697549219

Muğla Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=8803262321

Kadir Has Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=23639501952

Ege Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=7828994826

Ankara Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=10466965228

Başkent Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=20842137304

Dumlupınar Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=8263163489

Bilkent Üniversitesi:
http://www.facebook.com/group.php?gid=9192221842