Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sanat, Matematik midir?

Sanat, Matematik midir?
 

Sanatçı zeki olmalı mıdır?
Ne garip bir soru. Elbette zeki olmalıdır.
İlk başta matematiği çok iyi bilmelidir. Matematik denilince akla iki kere iki çarpması geliyor oysa doğanın işleyişinde matematik yok mudur? Mantık silsilesinde yok mudur?

Matematik hangi işi yaparsanız yapın karşınızdadır.
Alışverişte de o vardır, yaşamın gerektirdiklerinin ihtiyaç hallerinde de.
Matematik evet sayılırdır, evet oranlardır evet olasılıklardır.

Bu kadar değişikliği içinde barındırıyorsa her daimde yanınızda olması gerekmez mi?

Biraz daha açalım mı;
Yolda giderken, kullandığınız arabanın benzinine, hız sınırınıza, gideceğiniz yere.
Hava tahminlerine bakın yola çıktığınıza göre ona da dikkat etmeniz gerekli, bu arada borsadaki paranızı merak ediyorsunuz, vakte aklınızda, akşama ne kadar varla başlayan sorularınız, biraz daha yükselelim:
Gezegenlerin hareketleri, şehirlerin planlaması, mesleğiniz ve yaşamın tümü.
Buyurunuz matematik her yerde.

Leonardo Da Vinci demiş ki:
“Zekâ ile elin birlikte çalışmadığı yerde ne sanat ne de sanatçı vardır.”

Sanatsal zekâ denilen bir olay var ve bu çok önemlidir.

Gardner’e göre:
İnsanlar var olduklarından beri en az yedi değişik öğrenme ve bilme biçimi bulmuşlardır.

Bu zekâ formları dil, mantık ve matematik, müzik, görsel-uzamsal bilgilenme, bedensel-kassal yeti ve bilgilenme, insanlararası ilişkiler (interpersonal intelligence) ve insanın kendi kendisiyle ilgili bilgilenmelidir.

Şaşırmamak ne mümkün.
Okudukça, araştırdıkça yeni bir öğreti sizi heyecanlandırıyor.

Sanat diyorsunuz, zekayı ekliyorsunuz.
Sanatçılar zeki mi olmalı diye bir araştırmaya kalkıyorsunuz ki size göre de sanatçı zeki olmadan nasıl sanatçı olur?

Tamam bu hoş. Peki zeki olmasının sanatına getirisi nedir diyorsunuz, bildiklerinize eklemeler yapmak da istiyorsunuz ve neler çıkıyor ortaya neler.

Ben hep şuna inanmışımdır zihinsel alanımızın kendisine göre ayarladığı ve neyi ne kadar yapabileceğini veya kapasitesinin ne olduğunu ya da hangi yönde daha akılcı hareket edeceğini bildiğinden yönlendiriyor.

Bu çocukluğumuzda başlıyor. Müziğe ilgi, resme, edebiyata, dansa ve bunun gibi sanatın değişik alanlarına itibarımız o yaşlarda hevesle başlıyor sonra sevgi ve dahi alışkanlıkla olmaz-sa olmazlarla devam ediyor. Bir çeşit yaşam şeklimiz haline geliyor ki bunda akıl var esasen.

Düşünün bir heykeltraj anatomiyi bilmezse, okumazsa araştırmazsa oylumlarını nasıl eser haline getirebilecek ve bunda matematik kullanmayacak mı? Düşünmeyecek mi? Ressam için de aynı değil mi? Ya müzik. Notalar tamamen akıl işidir desem kimse hadi canım sende demez. Pyotr İlyiç Çaykovski, zeki olmasaydı, matematiği çok iyi yapmasaydı o muhteşem senfoniler ortaya çıkabilir miydi?

İnsanların algılama, anlama, kavrama kapasiteleri vardır. Sanatçıda bu ziyadesi ile mevcut olmalıdır ki ortaya eserler çıkartabilsin.

Peki eser nedir?
İlim musiki, edebiyat güzel sanatlar, sinema olarak fikir ve sanat ürünleridir ve sahibinin özelliklerini taşır.

Sanatsız kalmayalım…


Nazan Şara Şatana
 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....