Sanatçı akını (Sanatçılara değer vermeyen sanatçıları dinler mi?)

Efendim son zamanlarda moda oldu; sanatçıların ya da sanatçı olduğu iddiasında bulunanların halk adına gençler adına Başbakanla görüşmesi…

Kendilerini sinemalarda dizi filmlerinde izleyenlerin “lideri” gibi temsilcisi gibi görmek bilmiyorum ama hangi aklı başında sanatçının yapacağı şeydir ki?

***

Beyler bayanlar;

Adamın dünyaca tanınan bir heykeltıraşın yaptığı heykele ucube diyerek yıktırdığını ne çabuk unuttuk?

Fazıl Say gibi dünyanın en büyük piyano sanatçılarından birine Cumhuriyet tarihinde ve çağdaş hiçbir ülkede rastlanmayacak bir konuda dava açtıklarını, tüm AKP tabanı ve vekillerinin, cenahlarınca Fazıl Say’ı hapse tıktırmak amacında olduklarını,

Şu anda yandaşlarının neredeyse tamamının eline verseniz onu bir kaşık suda boğmak istediklerini bilmiyor musunuz?

Televizyonlara çeşitli oyunlar hazırlayarak halkı güldürmeye neşeli tutmayı isteyen bu arada da düşünmeyi öneren birçok sanatçı yasaklı bir vaziyette değil mi?

Karikatür çizenler bu karikatürleri yayınlayanlar şu anda Başbakanın açtıkları davalar yüzünden işinden olmadılar mı bir kısmı yazdığı kitaplar yüzünden galen hapiste değiller mi?

***

Şahsen ben bilmiyorum hiç de duymadım; Başbakan ve ailesi hayatları boyunca hiç “bale” gösterilerine ya da klasik müzik konserlerine gitmişler midir ki?

Bu soruyu hep merak etmişimdi onun için de haksızlık olmasın diye araştırdım, Hürriyet gazetesinin arşivinden buldum aradığımı 22.03.20o4 tarihli;

Haksızlık etmişim çünkü Başbakan 21.03.2004 de C.Başkanı A. Necdet Sezer’le birlikte Özden Örnek paşanın verdiği davette ilk defa bale seyretmişler ve baleyi daha önce defalarca belirttiği gibi “ahlaka uygun” bulmadıklarını ifade etmişler.

Hatırlarsanız; aynı şekilde 19 Mayıs gösterilerindeki küçücük kızlarımızın giydikleri açık saçık bedene yakışan kıyafetlerden rahatsız olmuşlar bu nedenle bu tür kutlamaları yasaklamışlardı…

***

Hürriyet gazetesinin arşivinde Belediye başkanlığı dönemindeki bir kayıt da var bu hususta aynen şöyle;

Cesur ama bugün işsiz gezen bir sanatçımız; Belediye Başkanlığı sırasında baleyi neden ahlaka uygun buluyorsunuz, kara çarşaflarla türbanla çıksalar izler miydiniz  diye sormuş…

Başbakan o gün şöyle yanıtlamış;

“Nasıl çıkarlarsa çıksınlar ama benim fikrim hiç değişmez bale ahlaka uygun değildir, bu nedenle de buna finanse etmem mümkün olmaz, edersem seçmenime karşı haksızlık etmiş olurum,” demiş…

***  

Elbette inancalar ve kararlara büyük saygı duyarım, kendine göre haklıdır.

Amma velakin; hayatı boyunca bu anlayışta olan sanata ve sanatçıya çağdaşlığın ahlakın aklın beynin izin vermediği anlayışla bakan birinin” sanatçıları” dikkate alacağını sanmak sizce çok tuhaf değil mi?

***  

Başbakan konuşmalarının hemen her bölümünde üç beş Arapça kelime kullanıyor, kendi yandaşlarının da anladığını hiç sanmıyorum ben hiç anlamıyorum o kelimeleri. Bazen de mermi gibi kelimeleri kullanıyor ama ne yazık ki o kelimeler bumerang etkisi yapıp kendisine dönüyor…

***

Bugün yaptığı gibi Başbakan son on bir yılda hiçbir iktidara hükümete nasip olmayacak hizmetler ürettik diyor.

Başbakanın ürettik dedikleri sadece yollar köprüler tüneller, emin olun başta ben olmak üzere halkın çok büyük çoğunluğu nasıl ve kimlere yaptırdıklarını bilse dahi teşekkür ediyor.

Ancak halk hizmet bu demek değildir ki bu her belediyenin yapmak zorunda olduğu hizmetler, bugüne kadar her seçilen Belediye başkanı bunları ellerinden geldiğince bütçeleri el verdiğince yapmaya çalıştılar.

Bana söyler misiniz? AKP hükümeti bugüne kadar ülkeye kaç fabrika kazandırdı Otomobil sektörünün ve AVM kültüründen başka…

Adana da olduğu gibi yüzlerce Fabrika tesis bugün kapatılmış yüzbinlerce vatandaş işsiz kalmıştır. Daha birkaç gün önce Bitlis sigara fabrikasında çalışan iki bin iki yüz işçi işsiz kalmamak için eylem yapmışlardı.

Ülkede işsizlik almış başını gidiyor öyle yüzde vererek bir şey ispat edemezsiniz sokakta dolaşan on adamın altısı işsiz…

Ülkede rahatlıkla iş bulacağınız “Polislik ve İmamlık” dışında hiçbir iş alanı yok…

***

Başbakan dinimizin hassasiyetini öyle güzel kullanıyor ki; Akrabası olduğunu söylediği bir türbanlı kızımızın yerlerde sürüklendiğini bebeğinin yanında başının zorla açtırıldığını söylüyor ama

Ankara da bir balerin genç kızın yandaşlarınca öldüresiye dövüldüğünden saçlarını yollarda sürüklendiğinden bahsetmiyor bile…

Çok eski değil daha birkaç gün önce baba memleketi Rize de eylemcileri diri diri yakma girişimi oldu bunu hiç mi görmediler acaba?

Gözlerinizin kör olması lazım; Taksim de bayılan bir genç kızı ambulansa taşıdılar diye Ambulans tekmelenmiş hemşire ve şoförüne engel olunmuştu, bunu görmek için kör olmak lazım kör…

***

Elbette, onlar yaptılar bizde yaptık gibi bir mantık anlayışı “insanlık “adına son derece utanç verici bir tutumdur, ancak herkesin şapkasını eline alıp dizlerine koyup düşünmesi lazım; şimdiye kadar böyle olayların yaşanmadığı bu güzelim ülkeyi bu hale getirenler kimdir, diye.

Salakça ortalığa çıkıp benim yüzümden dememi sakın beklemeyin aynaya bakın…

***  

Ortalıkta bir sanatçı akını var, akıllı geçinen vazgeçilmez olduklarını sanan sanatçılarda…

Ne yaparsanız yapın beyler bayanlar;

Gerçekleri saklayamazsınız hele hele kötülük mızraklarını hiçbir çuvala sığdırmazsınız…

Hoşça kalınız…

Erdoğan ÖZGENÇ