Şansa bakın

Bugün Kızılay Güven Parkta bir arkadaşımla buluşacaktım. Arkadaşımı bir bankoya oturarak bekliyordum. Yanıma 25-26 yaşında genç bir bayan oturdu, elinde sigara vardı içip, içip dumanını göğe üflüyordu. Uzun kumral saçları vardı parlak siyah gözlü güzelce bir bayandı. Yanağında bir yara olsa gerek beyaz bir gazlı bez konmuş yara bant ile kapanmıştı.  Sigara dumanı bana geliyordu biraz kızgın: “Olmadı kızım olmadı hem sağlığını hem paranı göğe üfleyip doğayı kirlettiğin gibi beni de rahatsız ettin. Bayan “Ah teyzem ah haklısınız ama ben ölümden döndüm bu mereti de içmesem delireceğim. Hayır, ola geçmiş olsun yüzünüze ne oldu diye sorunca anlattı. “Ben bir resmi kuruluşta çalışıyorum 3 tane küçük çocuğum var. Güvenpark’ta patlamanın olduğu Pazar günü onları kayınvalideme bırakıp, Tokat’tan gelen annemi almak için terminale gidecektim. Tam otobüsten indim biraz uzaklaşmıştım metroya binecektim. Ben Güven pakın içinde iken birden Kızılay’da Güven Parkın dışında büyük bir patlama meydana geldi neye uğradığımızı şaşırdık kaçıştık. Fakat bomba parçalarından küçük bir tanesi yanağımı sıyırdı geçti. Birkaç dakika önce patlamanın olduğu yerde bir başka otobüsten inmiştim. İşte birkaç dakikalık an meselesi, orada olsaydım şimdi yaşamıyordum çocuklarım öksüz kalacaktı. Kendimi kaybetmişim gözlerimi açtığım zaman Numune Hasta hanesindeydim çok şükür fazla bir yara değil hafif bir yara birkaç dikiş atıp kapattılar. Bugün de izinliyim,  burada eşimi bekliyorum birlikte patlamanın olduğu yere çiçek bırakacağım. Bu zıkkımı da inşallah bırakırım dedi. Allah yavrularına acımış doğrusu şanslı bir bayanmış.  O patlamada yaşamını kaybedenlere tekrar Allahtan rahmet yaralılara acil şifalar dilerim.

NAHİDE ÇELEBİ