Sarı sıcak

Sarı buğday tarlalarını bilir misiniz?
Sonsuza uzanan...
Göz alabildiğince sarı…
Güneş…

Sıcak…
Tek manzara sarı buğday başakları…

Tarla kenarında gelincikler…

Vincent Van Gogh Bulutlu Göğün Altındaki Buğday Tarlası resmi için "bunlar kasvetli gökyüzünün altında uzanan uçsuz bucaksız buğday tarlaları... Derin kederi ve sonsuz yalnızlığı ifade etmekte zorlanmadım" diye yazar Theo'ya mektubunda.

"Kanımca somurtkan yeşil renkler toprak rengi tonlarıyla iyi bir uyum içinde; bunda sağlıklı ve bu yüzden itici bulmadığım bir üzüntü havası var" diye ekler.

Buğday tarlası deyince Van Gogh gelir aklıma...

O ayçiçeğine vurulmuştur ben onun buğday tarlalarına…

Ama onun muhteşem ayçiçeği sarısı da göz ardı edilemez hani.

Sarı; gün ışığı, sıcaklık ve dostluğun rengidir ona göre.

Kırmızı ve yeşil aracılığıyla da insanoğlunun aşırı tutkularını ifade etmeye çalışmıştır.

İçinden geldiği gibi boyadığı, ahenkli renklerin dalgalandığı tabloları bende dinginlik yaratır.

Böylesine güzel tabloların ünlü ressamı yaşadığı süre boyunca hiçbir işe yaramadığına inanmıştır ne yazık... Kendini zamanının sanat çevrelerine kabul ettirememiş, yaşarken satılan tek tablosu “Kırmızı Üzüm Bağı” olmuştur.

Yaşam öyküsü ise tam bir trajedidir. Hayatının son yılında bunalımlardan kurtulamaz. Bir ara akıl hastanesine yatar ve aynı yılın temmuzunda yaşama veda eder.

Ne çok şeyin kıymetini ellerimizden kayıp gittikten sonra anlarız.

Van Gogh yaşarken ünlenseydi, aynı tabloları yapmaya devam edebilir miydi?

Resme aynı duyguları verebilir miydi?

Bilemiyorum.

Yaşananlar geride kaldı. Bugüne ise sadece onun resimleri gelebildi.

Sıcak sarı resimleri...