Satıcı değil yiyiciyiz

Garip milletiz vesselam…

Duruma göre çözüm üretmede üstümüze yok…

Suç üstümü yapıldı…

Ziyanı yok…

Satıcılıktan anında vazgeçip içici oluruz…

Gerekirse yiyici oluruz…

O da tutmazsa kaçıcı oluruz…

Götürücüleri de çoktur memleketimin…

Yine böyle bir haber:

‘’ Edirne'de, ormanlık alanda vurdukları yaban domuzunu sanayi sitesindeki demir doğrama atölyesinde kesen ve derisini yüzen işçilere polis baskın düzenledi. Karşılarında polisi gören Özkan Ey ve Ali Perşen ise ‘Biz satıcı değiliz yiyiciyiz’ dedi. Dış kapısı kilitli olan atölyeye giren polis ekipleri bir tezgah üzerinde başı gövdesinden ayrılmış ve derisi yüzülmüş yaban domuzu ile karşılaştı. Bunun üzerine atölyede bulunan Özkan Ey ve Ali Perşen'e ‘domuzu ne yapacaktınız?’ diye soran polis ekipleri, ‘Biz satıcı değil yiyiciyiz. Sürekli domuz vurup atölyede kestikten sonra pişirip yeriz’ karşılığını aldı (Milliyet 06.12.2007).

Eeee afiyet olsun. Yiyin. Haram ama siz yine de yiyin. Ne de olsa kanundan, cezadan kurtulacaksınız. Yenmez mi?

Bu yedikleri ilk halt da değilmiş. Sürekli domuz vurup, atölye de yerlermiş. Domuz eti müptelası olmuşlar.

Bir şey eksik kalmış. İfadelerine ‘’et alacak paramız olmadığından yıllardan beri et yemiyorduk, mecbur kaldık, Allah affetsin’’i eklemeliydiler.

O zaman devletin şefkatli kolu da kesin harekete geçerdi. Acemilik işte.

Bakalım daha neler göreceğiz.