Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '08

 
Kategori
Tarih
 

Sayın Başvekil Adnan Menderes sizi unutmadık

Sayın Başvekil Adnan Menderes sizi unutmadık
 

Merhum Basvekil Adnan Menderes


Merhaba Degerli Dostlar,

Bugün 17 eylul ve merhum Adnan Menderes'in ölüm yıldönümüdür. Şüphesiz ki Demokrat parti iktidari dönemi ve 1960 ihtilali üzerine çok şeyler yazıldı, söylendi, kimine göre "karşı-devrim" idi, kimine göre emeklemeye baslayan bir demokrasinin İLK adımlarıydı (hataları ve sevaplarıyla).

Ben şahsen bu konudaki görüşlerimi yazının sonunda belirteceğim, fakat kişisel degerlendirmelerden ziyade en doğru kararı siyaset biliminin tarih sürecinde kendisinin vereceğine inanıyorum..

Büyük ve Küçük Menderes havzalarında geniş topraklara sahip Haci Ali Paşa'nın torunu olarak 1899 da dünyaya geldi. İbrahim Ethem bey'le Tevfika hanımın oğludur.

Tam adi Ali Adnan Ertekin Menderes'dir. Henüz daha üç yaşındayken anne ve babasını kaybettikten sonra 6 yaşındaki ablası Melike'yi de kaybetmiştir. Çok uzun yıllar sonra kendisine sorulduğunda o zamanı şöyle dile getirmiştir.. " Ana nedir bilmiyordum ama sezerdim. Baba nedir bilmiyordum ama sezerdim. Ablamın hatırası küçük ve beyaz bir duman parçası gibi içimde titrer.. Ama mektep duvarları içinde bile yapayalnız yaşardım..

Bayramlarda, tatillerde, evlatlarını kardeşlerini almaya gelenleri gördüğüm zaman içim yanar, kendimi zapedemezdim...

Yıllar sonra siyasi kaderini birleştireceği Celal Bayar'la, işte bu mektep yıllarında karşılaştı. Birinci dünya savaşının hemen öncesi bu dönemde devleti fiilen yöneten İttihad ve Terakki'nin Bursa şubesini kuran Bayar, İzmir'e geçmis ve cemiyetin İzmir şube sekreteri olmuştur. Bayar olayı şöyle anlatıyor: "Bir gün Kızılcullu Amerikan kolejinden üç gencin benimle görüşmek istediklerini haber verdiler. Kabul ettim, hemen hemen aynı yaşlarda üç gençti.

Temiz giyinmislerdi, 15-16 yaşlarında görünüyorlardı. İçlerinden biri konuşmaya başladı, okudukları okulda eğitim kadrosu içinde misyoner rahipler varmış ve müslüman öğrencileri Hiristiyan yapmaya çalışıyorlarmış şikayetleri bu idi.. Benim ilgilenmemi istediler.. Üç gençten konuşanı Menderes'ti..

Amerikan kolejinde öğrenciyken 1916 Ekim'inde Harbiye Nezareti 1315'lileri (1899) askere çağırır, Menderes 18 yaşındadır. İstanbul Maltepe'deki yedek subaylık talimgahındayken, nazlı ve sevgili torununu takip edip arkasından gelen babaannesi Fitnat hanımı karşısında bulur. Duygusal anlar yaşarlar, hasret giderirler, onu babaannesi Fitnat Hanım büyütmüştür..

Daha sonra Menderes Suriye cephesine sevkedilir; ancak o arada Mondros Mütarekesi imzalanır ve yolculuk Pozantı'da kesilir, burada zehirli-sıtmaya yakalanır ve 40-45 kiloya kadar düşer..

Yunanlılar henüz İzmir'e çıkmadan önce o aydında Çakırbeyli Çiftliginde AY-Yildiz direniş örgütünü kurup Milli-mücadeleye katılır, ona gönüllü süvari birliğinde görev verirler. Çesitli ordu komutanlıklarında tercümanlık yapar ve göğsünde İstiklal Madalyası ile terhis olur...

Terhisten sonra 40 bin dönümü geçen Çakırbeyli çiftliğine döner, toprakla hasır neşir olur, toprağın dilinden iyi anlar, toprakla adeta konuşur ve çevresini toprak konusunda eğitir..

Politika dünyasına ilk adım:

O yıllarda politikaya ve Cumhuriyet halk partisine uzak duran Menderes çok partili denemenin ikincisi olan SCF (Serbest Cumhuriyet fırkası)'nın Aydın teşkilatını kurar. Fakat toplam siyasi ömrü 3 ay olan Serbest fırka kapatılır..

Atatürk ile karşılaşma:

Serbest fırka kapatıldıktan bir süre sonra İzmir ve Aydın'a Celal Bayar başkanlığında bir heyet gider, Menderes hürmet ettiği Bayarla tekrar karşılasmayı gerekli görür ve halk partisine giderek fikirlerinin bu parti içinde müdafaa etmek istediğini söyler, o artık bir halk partilidir.

1931 senesinde Atatürk yurt gezileri için aydına uğrar ve halk partisi merkezinde ancak 15 dakika müsade verilen Menderes ile Atatürk tam 2 saatten fazla konuşur. Sonra Atatürk ona sorar: ziraat meseleleri konusunda görüşlerin takdiri sayandır, bu yüzdenmi Serbest fırkaya katıldınız?.. Evet diye yanıtlar Menderes, sonra Atatürk devam eder " Çocuğum sen aydında halk fırkası teşkilatının başına geçeceksin" der.. Daha sonra Atatürk yakın çevresine o gece sofrasında Menderes hakkında " Çok akıllı ve Takdiri şayana değer bir genç, ilgileniniz" der..

Böylece 1932 senesine müteakip TBMM'de en genç milletvekili olarak siyasi hayata birfiil başlamıştır.

Aradan yıllar geçer halk partisi içindeki iç muhalefet 1945 te kendini Dörtlü Takrir olarak Menderes liderliğinde siyasi tarihimize gösterir.

CHP'den ihraç edilen Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuad Köprülü 7 Aralık 1945 de Demokrat Parti'yi kurarlar..

1946 secimlerinde meshur hileli acik oy gizli tasnife ragmen DP 69 millet-vekili çıkarır. Çalkantılı bir süreçten sonra 14 Mayıs 1950 seçimlerinde ezici bir çoğunlukla DP parti seçimleri kazanır, dönemin ordu kademeleri İsmet Paşaya gidip bir emirleri olup olmadığını sorar fakat İsmet Paşa dünya konjuktörü gereği bu siyasi yenilgiyi kabul eder. Böylece yeni bir dönem başlayacaktır, Milli-şef dönemi ve DP dönemi iktisadi karşılaştırmalara burada girmiyorum, fakat ülkenin iktisadi kalkınmasında DP parti bir çok icraata imza atar, bu hız 1956'li yıllara kadar devam eder.

Uçak Kazası:

Adnan Menderes Kıbrıs konusunda Londra Sözleşmesi'ni imzalamak ve Karamanlis ile görüşmek için 17 Şubat 1959'da THY uçağıyla yola çıkar, lakin yoğun sis ve hava şartlarından dolayı uçak İngiltere'de düşer, 14 kişi olur, kurtulanlar arasında Menderes vardır, yardıma gelen köylülere kendisinin Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olduğunu söyler, hastaneye kaldırılır ve bir süre sonra Türkiye dönüşünde adeta yer yerinden oynar.

Halbuki 3 subat 1958 tarihli TIME dergisi kapağında ilginç bir baş-resim dikkatlerden kaçmaz, iç siyasi çekişmelerde hem DP hem CHP birbirine olan tahammülsüzlük adeta Time dergisinin verdiği yeşil-ışıkla ve malum çevrelerin etkisiyle 27 Mayıs 1960 darbesi başlar.

Tarih önünde bir Hukuk-faciasi olan YASSIADA kararları:

Evet Salim Basol'un ifadesiyle " sizi içeri tıkan kuvvet böyle istiyor" sözü hukuk tarihindeki yerini alır, uzatmayalım tam bir hukuk faciası olan Yassıada mahkemeleri 15 kişinin idamına karar verir, halk sessiz ve üzgündür, karar üç kişiye uygulanır ve en son olarak Londra'da ayın 17'sinde uçağı düşüp ölmeyen Menderes kaderin bir cilvesi olarak yine Eylül ayının 17'sinde her türlü vicdana sığmayan bir şekilde GüNDüZ vakti öğleden sonra 13.00 civari Başbakan asılır, asıldığı yer ise Osmanlı Devletinin İLK feth-ettiği İMRALI adasıdir. Evet son derece kibar-nezih ve gerçek bir beyefendi olan Menderes bugün bebek-katilinin göbeğini kaşıdığı İmralı adasında asılmıştır.

idama iliskin ilginc olan bir hadise de sudur ki; Menderesin mersin ziyaretinde oz oglunu yere yatirip kurban etmek isteyen " cingene kemal " lakabli kisi kaderin bir cilvesi olarak 17 eylulde Menderesin cellati olup ipi cekmistir, bir diger rivayet ise ipin koptugu ve "ikinci" kez asildigidir..

Yıllar sonra mezarları bugünkü yerine getirilmiş ve iadey-i itibar mahiyetinde bugün Menderesin adı Hava-Limanlarına, üniversitelere, vakıflara, meydanlara, yollara, okullara verilmiş olup, 27 Mayısın milli birlik komitesi isimleri, güçlü albayları gerek TSK kuvvetleri tarihinde gerek Türkiyenin siyasi hayatında KARA bir leke olarak yerini almıştır, 1960 ihtilaline müteakip ara rejimler, muhtıralar, 12 darbeleriyle birlikte bugünlere gelinmiştir, artık günümüz internet çağı olduğu için e-muhtıralı günlerine bile halkımız şahit olmuştur..

Benim kişisel kanaatim şudur ki: 1960 ihtilali Türkiyenin siyasi-iktisadi-kültürel-demokratik gelişiminden tam en az 100 senesini çalmış olup, onu devam eden ara-rejimler, muhtıralar ve 12 Eylüler ancak bu amaç için pekiştirip kendi görevlerini yerine getirmiştir.. Dolayısıyla Menderesin idam sehpasindaki son resmine bakarken ben şahsen onu değil fakat idam ipinde Türkiyenin ÇALINMIŞ yıllarını görüyorum..

Bugün 17 Eylül ve merhum Adnan Menderes'i saygıyla hatırlarken ruhu şad olsun deyip son sözü bizzat kendisine bırakıyorum.

Menderes tarih önünde kendini asanlara verdiği SON mektup:

" Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için size muteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz?

Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaksınız, ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderesin oluşu ebediyete kadar sizi takip edecek ve birgün sizi silip süpürecektir.

Ama buna ragmen duam sizlerle beraberdir..""

Kaynakca ::
Menderesin Drami- S.S.Aydemir..
Bende Yazdim 6 cilt - Celal Bayar
Arkadasim Menderes- Mukerrem sarol
Vikipedi ozgur ansiklopedi..
ismail ozuturk'un kisisel arsivi
Yassiada ve kayseri gunlukleri- Tevfik ileri
27 mayis ihtilali ve sebepleri- Prof.Ali FUAD basgil..
Buyuk osmanli tarihi- I.Hakki uzuncarsili

 
Toplam blog
: 28
: 1999
Kayıt tarihi
: 07.06.08
 
 

1958 Bursa doğumlu olup, çok uzun yıllardır ABD'de yaşıyorum. Öğretmen olan bir oğlum var,Tarih araş..