Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

Seçim yatırımı

eçim Yatırımı

Suyu olmayan evlere çamaşır makinesi vermek ne kadar inandırıcı. Garibin evinde suyu yok ki! Hangi suyla kullanacak bu çamaşır makinesini anlamış değilim. Bu kadar yapmacık iş oluru mu? Alenen oy ver kardeş, bunu al bak buna rüşvet derler biz hep yaparız, siz bizim için sadece seçim öncesi önemlisiniz, oy hakkınız olmasa kim umursar ki sizi? Eğer amaç sadece yardım olsaydı orada neler yapılırdı neler. Beyaz eşya, bedava kömür, fırın, çek-yat, bilgisayar onlar için ne kadar elzem? Oysa ki o susuz köylere, işsiz köylere, yolsuz köylere aslında iş lazım, çalışacak üretecek yer lazım.

Hükümet ya da parti adamları vatandaşa diyor ki, çamaşır makinen dursun kenarda belki bir gün su bulursun, bilgisayar da dursun köşede belki bir gün internet bulursan yazışırsın. Obama’ya Müslüman diyorlardı, din kardeşine yaz bir tebrik notu.

Kısmet bu işler vatandaşım, biz 2009’a girdik diye sevinelim, sizin köy zorlasan 1975’e anca girer. Şimdilik sobanızda bu kömürü yakın, ocakta yemek yapın, açın televizyonu bizim vaatlerimizi dinleyip ümide kapılın ve sonra yatın uyuyun, belki yarın bir parti size yemeklik getirir. Bakın seçimden sonra size neler yapacağız, hazır şimdi bu kadar imkan sunulmuşken. Kar yolları kapatmış ulaşım bile yok ama aldırmayın, siz yolu ne yapacaksınız. Makineyi oraya getirenler düşünsün size yol lazım mı, boş ver. Hastanız olunca kızaklar var, hastaneye ulaşırsanız ulaştınız, ölen öldü kalan sağlar oy için yeter. Nasılsa ölülerde listede ve doğmamış olanlarda! O halde sen keyfine bak vatandaşım üzülme, makine var ne mutlu sana!

Okul, yol, su, kütüphane ve sağlık merkezleri gereksiz yatırımlar bence. Siz işinizi biliyorsunuz, oy önemli şimdi oy. Neyine lazım okumak! Allah korusun öğrenirsen geçmişini akıllanırsın belki. Oysa sevgili vatandaş, ah sevgili yurttaş neler yapmalı biliyor musunuz?

Balığı yemeyi değil, tutmayı öğretsek. Bu alınan malzemeyle bir atölye kursalar, elli kişi çalışsa, ülke ekonomisine de katkısı olur, kendi ceplerine de. Kadına yönelik halı dokuma yada el sanatları, yöresel bir iş alanı oluşturulsa daha iyi olmaz mı? Çin neden bu kadar zenginleşti sizce? Bugün her evde bir atölye kurmuş, sabaha kadar tıkırtılar duyuyorsunuz. Bir de Çin malı almayalım deyip dururuz. Adamlar dünya ekonomisinin nabzını tutuyorlar, ürettikleri mallarla. Biz bu üretimi sağlasak, gereksiz tüketime dur desek, her işi yapabilsek, bizim için her şey daha kolay olacak. Bir zamanlar atalarımızın yaptığı gibi dünya ekonomisi avucumuzun içinde olabilir. Önemli olan yapabileceklerimizin farkına varmak, ufak saray oyunlarına girişmemek.

Şimdi iş mi var dediğinizi duyar gibiyim, iş olmaz çünkü biz iş beğenmiyoruz ve az olmasın istiyoruz, köprüyü koşarak geçip, diğer baştaki torbayı dolu bulalım diyoruz. Öyle olmaz, her vekil kendi seçim bölgesine yatırım yapmalı. Gelip meclise oturdu mu artık bu benim mekanım, orası doğduğum geldiğim yer olabilir ama umurumda değil, ben doyduğum yeri sağlama alayımda, yiyeyim de yiyeyim derdindeyiz. Hani okullar, hani sağlık ocakları, hani parklar, hani kütüphane nerede? Bunlar olmadan kalkınma olmaz, emeksiz iş olmaz, beyin işlemediği içindir ki ileriyi görmez. Kızları okutmayın, başını kaldırmasın, on iki yaşında parayla satın evladınızı adamın tekine, üçüncü, dördüncü köle diyerek. Oysa okusa, bilgilense, üretken olsa, daha iyi olmaz mı?

Şimdi her seçimde yapılan kömür, makarna, un bunlar artık aşılmalı, bunlardan vazgeçmeliyiz derken, birden bire çağ atladık. İşte artık unun, makarnanın yerini, çek yat, makine, televizyon, fırın aldı. Ne oldu birden bire, nasıl bu kadar paramız oldu? Ekonomimiz şahlandı kriz ortamında. E ne yapalım ‘hamd olsun’ verdikleri eşyalara. Dilerim vekil seçimlerinde ev, araba verilir de vatandaş bir oh der, değil mi? Ne güzel iş, gelin biz seçimleri her yıl yineleyelim, ne hoş olur, makinesiz ev kalmaz oh iyi iş! İnan ki bir de bize doğru gelseniz sayın ağabeyler, ablalar, biz de o kadar yoksuluz ki, ayın sonunu düşüne düşüne beynimizde akıl kalmadı. Sizde vardır, bizi de düşünün, biz de oy vereceğiz. İnan ki oyum sizin, siz de bizleri görün. Gülüyoruz milletçe ağlanacak halimize.

İşte günleri ve her anımızı meşgul eden seçimler yaklaştıkça komik işler olacaktır. Her sokağa Cami yapılıyor diyen ana muhalefet, şimdi oy için Kur’an kursu açmaya kalkıyor. Keşke oy için kendini kaybetmesen! Akrep misali oldu şimdi bu. Kendiniz olsanız, oylar verilecek yada verilmeyecek ama bu konuşulacak ve de tarih sayfalarında yer bulacaktır. Daha da vakit var, bakalım neler olacak. Bizlere de bir araba ver A partisi ama benzin paramız yok. B partisi benzinini de sen doldur lütfen.

Hafize Kılıç

 
Toplam blog
: 39
: 659
Kayıt tarihi
: 19.11.06
 
 

Okul hayatımın tümü İstanbul'da geçti . Turizmciyim, kendi şirketim olan turizm sektöründe çalışmakt..