Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Kitap
 

Secret var mı?

Secret var mı?
 

Telefonda sohbet ediyorduk geçen sene bu zamanlar bir arkadaşımla.

Dedim ki arabayla hep beraber tatile gitmeyi denedik, ama içimden bir ses başaramayacağız diyordu, öyle oldu yarı yolda indim arabadan ve Ankara’ya döndüm. O da bana “kehanet kendini gerçekleştirir” dedi, ben de “law of attraction” yani çekim yasası dedim. Hep deriz ya aklına kötü şeyler getirme diye .....

Aradan 5-6 ay geçti şubat ayında bir arkadaşımdan mesaj aldım, kızım bir kitap verdi, çok ilginç onu okuyorum, “Secret” dedi. Neyin sırrı diye düşündüm. O kadar etkilenmişti ki kitaptan, ilk görüşmemizde bir solukta hemen anlattı ve daha sonra bütün hayatını ona göre programladığını farkettim.

"Okumayacağım saçmalık, doğruluk payı var ama sadece çekim yasasıyla mümkün değil, Ferrari alan Secret oldu zaten bu" dedim, bütün dünyada 2 milyon sattı, cd leri yapıldı, vs.

Direndim, direndim sonunda aldım ve 2 saatte okudum. Kitap adeta aforizmalar şeklinde düşünce kalıpları içermekteydi, özünde nasıl düşünmemiz gerektiğini, neyi düşündüğümüzün farkında olmamızı öğütlüyordu. Farkındalık , psikolojide çokça işlenmiş, günlük hayatta, iş hayatında kendine uygulama alanı bulmuş bir kavram ya da teknik bilindiği gibi.

Bu bakımdan çok mantıklı, her şeyin düşünceyle başladığına inanıyorum. Düşüncede var etmediğimiz şeyler hayatımız da da var olmuyor. Bir bakıyoruz bazen korkularımız gerçek oluyor, “korktuğum başıma geldi” diyoruz.

Beynimizi olabildiğince pozitif ve olumlu düşüncelere yönlendirmekte sayısız faydalar var ve uzun süredir bunu uygulamaya çalışıyorum. Uygulamak o kadar da kolay değil! Farkında olmadan bazen kendimi, kötü ve olumsuz şeyler düşünürken yakalıyorum. İşte o an hemen düşüncemi değiştiriyorum. Bu durum, kitapta anlatılan frekans yayma durumu oluyor. Deniyor ki; hemen kanalı değiştir. Seçebileceğin, pek çok hayal ve alternatif senaryo var, onlardan istediğini seç ve o kanalı yayınla tüm dünyaya, gerçekleşecektir.

Burada fazladan bir şey daha söylüyor kitap, düşüncelerimiz birer enerji alanıdır. Bu enerji alanında yaratacağımız negatiflikler, zinciri bozar, işler yolunda gitmemeye başlar.

Kitap bitince, pembe bulutlarda, bir anahtar bulmuş sevinciyle 1-2 gün dolaşma olasılığı var. Fakat analize başlayınca işlerin o kadar da kolay olmadığı açık seçik ortaya çıkıyor. Ben zengin olmak istersem sadece hayalimde zenginlik ve bolluk düşüneceğim ve kendimi öyle hayal edeceğim, bir de tabi buna inanacağım. Gerisi kendiliğinden olacak. Peki ben çalışkan değilsem, yetenekli değilsem, üstelik zeka seviyemde ortalamanın altındaysa bu nasıl mümkün olacak? Şu “tavuk suyuna çorba” hikayelerini hatırlıyor insan.

Kitapta önerilen durumlar, başka ön koşulların geçerli olması ve bazı koşulların sabit kalması koşuluyla, hedefine büyük bir inançla, pozitif enerjiyle ve olumlu düşünce ile yaklaşan pek çok insanın hayatına başarı getirmiştir kuşkusuz.

Kendimizi istediğimiz durumda ve istediğimiz rolü oynarken hayal etme mekanizması, sahiden çok iyi çalışır ve pek çok insan bunu deneyimlediğini bilmektedir.

Hedef koymak, bunları gerçekleştirmeye inanmak gerektiğini de pek çoğumuz biliriz.

Pozitif enerji yayanlara ve olumlu konuşan insanlara yöneliriz, onlarla daha çok birlikte olmak isteriz.

Kitap bunları bize bir kez daha açık ve seçik bir ifadeyle hatırlatıyor...

Pozitif olalım, pozitif kalalım.

Ne kadar çok okunursa o kadar çok pozitif sinyal yayacağım :))....

 
Toplam blog
: 144
: 1429
Kayıt tarihi
: 12.09.07
 
 

ODTÜ İşletme mezunuyum, felsefe bölümünde master eğitimi aldım, uzun yıllar bankacılık ve finansm..