Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '07

 
Kategori
Magazin
 

Seda Sayan'ın sırrı

Seda Sayan'ın sırrı
 

Hafta içi her gün, sabah saat 10:30'da başlıyor "Sabahların Sultanı". Sultanın ismi ise, yılların yüzünü eskitmek için can attığı, ama bir türlü beceremediği bir isim: Seda Sayan. Birçok kadın, erkenden kalkıp işlerini bitiriyor ki, sultanı rahatlıkla izleyebilsin. Çoğu evkadınlarından oluşan programın fanatikleri, hayallerindeki kadının Sayan olduğunu söylemekten de kaçınmıyorlar. Evlerinde yaşadıkları sıkıntılı zamanların "sabah kurtarıcısı" olarak gördükleri Sayan'a, aralıklarla "İyice şımardı", "Bu kadar genç bir çocukla ne işi var yahu" deseler de, gizliden gizliye hayranlar... O'nun yerinde olmak istediğini açıkça dile getiren 7'den 70'e birçok kadını ben bile tanıyorum desem, şaşırmayacağınızdan eminim. Kendini Sayan'la özdeştirenler, o'nun gibi olmak isteyenler her geçen gün artıyor. Programın reytiglerde birinci olduğunu düşünürsek, sabahların sultanının, reytinglerin de sultanı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Uzun yıllar, "avam", "kenar mahalle dilberi" ya da sadece "sarışın bir bomba" olarak görmek istediğimiz Sayan'ın formülünü belki şu cümlelerle açıklayabiliriz: Bir kere Sayan, istediği insanla aşk yaşayabilen, "Yuvavı asla yıkmam" diyerek, beyhude hayatlarının izleri yüzüne yansımış kadınlardan değil. "Bu adamla evleneceğim!" dediğinde, o günün akşamı motorsiklet tepesinde Sayan'la yeni eşini ekranlarda görebiliyoruz. Başka bir gün, "Evet kardeşim, çok selülitim var ve düzenli aralıklarla yağ aldırıyorum" diyebilecek kadar kendinden emin. Programında konuk ettiği, telefonla bağlandığı konuklarına işaret parmağıyla hesap soracak kadar da erkek gibi kadınlardan.

Barbi bebek görüntüsünün iddialı bir savunucusu olduğunu görür görmez anladığımız Sayan'ın; "Canlarım benim", "Kokulu öpücüklerim sadece sizler için", "Nihat, artık evlenme teklifi etsene yahu", "Kadırgalıyım, oh olsun" gibi klasikleşmiş cümlelerini öylesine savurduğu düşünülse de, aslında her cümleyi hesaplayarak, şuurlu bir şekilde söylüyor. Hatta, feminist çalışmalarla ilgilenen kadınların es geçtiğini düşündüğüm bir kadın Sayan. Yakinen tanıdığım, ruhsuz yaşamlarını feminizimle doldurmaya çalışan birçok kadın, hayatlarında hiç olmazsa bir kere seyretmeli bu programı diye düşünüyorum.

Türkiye'de sarışın, beyaz tenli ve yeşil gözlü olmak ayrıcalık olarak gözükse de, kimi zaman kendinizi 'Prenses Ahu' zannetseniz de, kadınların karşılaştığı sorunlar esmer, sarışın fark etmiyor. Hep aynı. Akıl ve zeka kıvılcımı taşıyan kadınlar, ne kadar güzelse, bir o kadar tehlikeli bölgedeler... Ataerkil zihniyet, zeka yerine, 'süs bebek' kadın olmanızı dayatabiliyor hemen her koşulda.

İşte tam bu noktada, Sayan'a, "Aman" deyip burun kıvırmayın. Yıllardır var olma mücadelesini sürdüren ve savaşı elden bırakmayan bir kadınla karşı karşıya olduğunuzu da hesaba katın.

Hiç kimse, boş yere sabahların sultanı olmuyor…

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..