Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '06

 
Kategori
Haber
 

Şehir hatları vapurları da yarışır memleketimde

Şehir hatları vapurları da yarışır memleketimde
 

Yazmanın dayanılmaz iticiliği ve çekiciliği bir arada yaşar. Sizi sıkan konular okur için de sıkıcı olabilir. Ya da tam tersi. Siz gönülsüzce vurursunuz yazı makinenizin tuşlarına, okur onu alır, bir solukta yutar! Konular vardır ballandıra ballandıra yazmak isterseniz. Yazarsınız da… Okur da aynı tadı ya alır ya da bir yana bırakır. Yazacağım konu sanırım benim için de okur için de “sıkıcı” ama güncel…

Ülkemizdeki trafik sorunu! Sesinizi duyar gibiyim: “Trafik faciası” demek daha doğru. İnsan yaşamının istatistiklerle ilintilenmesinden nerdeyse nefret ederim. Oysa bazen kaçınılmaz oluyor… Ve Türkiye’de trafik kazalarında ki yaralanma ve ölüm olguları kabarık bir envanteri oluşturuyor. Kazaların envai çeşidini ve mebzul miktarda nedenlerini saymaya gerek yok. Eğitimsizlik direksiyona geçince ve yetersiz yol donanımı ile birleşince ortaya çıkan tablo malum. Karşıdan karşıya geçerken bile hayatta kalmak neredeyse rastlantılara bağlı. Elbette trafik düzeni canlılar, araçlar ve maddi koşullar ile tam anlamıyla bir kültür. Öylesine böyle ki kendimizi gelişmiş ülkelerle kıyaslamanın en popüler kıstaslarından biri de hem o “trafik kültür”ü hem de düzeni. “Biz Almanya’dayken…” diye lafa başlayıp, Türkiye’yi –haklı da olarak- yeren nice konuşmaya tanık olmayanınız var mıdır? Ne yazık ki bir insanı orada burada kurallara uyma açısından farklı kılan sadece caydırıcı yaptırımlar da değil. Bir genel ortam var… Ve dar alanlarda beceriler sergilenerek, düz yolda akrobatik yetenekler göstererek yaşamaya mecbur edilmiş insanların ülkesinde, kurallar yollardan daha hızla eskiyebildiği gibi; bu ortam kendi kültürünü de dayatıyor.

Bastırılmış tepkilerin düzeysiz bir yayıncılık ortamı ile patlamaya yöneltildiği bu alan da trafik oluyor. Birbirini tanımayan insanlar birbirlerine karşı akşam evlerine döndüklerinde kendilerine bile açıklayamayacakları ‘kabalıklar’/tasallutlar yapıyorlar. Madem “kültür” dedik bir anekdot ile parantez açalım. Bir yakınım anlatmıştı. Yoğun trafiğiyle malum Ankara Ulus’ta heykelin önündeki lambalara yakın dururken, yaşlıca bir teyze yanında belirir: “Oğlum buradan karşıya nasıl geçilir?”. (Teyze ışıklar az ötede, oradan geçersin) yanıtı üzerine, “aa.. ayol sen Samsun’a gel de ben seni istediğin yerden geçireyim” yanıtını alır! Trafik düzensizliği üstelik, yalnız motorlu araçlarla ve kara taşımacılığıyla da sınırlı değil. “Azgelişmiş” Uzak Doğunun boya küpüne batırılmış otobüslerinin ve arıların kovana tutunması gibi trenlerin dışında üst üste giden insan manzarasının benzerlerini burada da idrak etmek kısmen mümkün.

Ama siz hiç birbirleriyle yarışan şehir hatları vapuru gördünüz mü? Ben gördüm! İstanbul kökenli olduğum için de, denizci ve gözlemci olan ailemden buna benzer öyküleri çok dinledim. Evet bu güzel memlekette şehir hatları vapurları bile birbirleriyle yarışabilir… Böyle bir ülkede geçenlerde yabancı pilotların Boğaziçi semalarında icra ettikleri varyetenin neden bu denli ilgi uyandırdığı da soru olmaktan çıkar.Bugün okuduğum haber ise kanımı dondurdu. İzmir’de olgun yaşlarındaki karı koca, alkollü sürücüsünün takla attırdığı arabanın üzerlerine düşmesi soncu ölmüşlerdi! Habere göre arabanın “yiğ-it” sürücüsü ve eşliğindeki hatunlar da sırra kadem basmışlar…Acı şöyle katlanır ki; kazaya neden olanlara verilen cezaların hala daha toplumsal vicdandaki kanamayı durduracak ve cahil cesaretini dizginleyecek boyutta olmadığı rivayettir! Değil midir?..Geçenlerde Maliye Bakanımızın oğlu ve damadıydı sanırım- Konya yakınlarında bir aileyi cipleriyle resmen biçtiler! Rapor ve tutanakların hazırlanması sürecinde ciddi soru işaretleri bırakılan bu olay da, “istatistiklerdeki” yerini aldı! Son olarak bir anekdot daha: Ağanın oğlu marabaları ezer… Köylü cenazeden önce geçmiş olsuna koşturulur… Nereye mi? Ağanın evine!

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..