Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '06

 
Kategori
Eğitim
 

Şehit annesi, Dilek yüzbaşı ve Atatürk' ün savaş stratejisi

Şehit annesi, Dilek yüzbaşı ve Atatürk' ün savaş stratejisi
 

Asker ocağı şehit vermeye devam ediyor. Şehit olan asker, ağlayan asker, teselli eden yine asker. Yıllardır dağda-bayırda Türk askeri binbir zorluğa göğüs geriyor. Ne için?.. Vatan için, millet için... Bu coğrafyada Türk Milleti'nin barış içinde sonsuza kadar yaşaması için...

Şehit annelerinde gözyaşı kalmadı. Canlarından aziz evlatları bu vatan için şehit oldu. Gün oldu bir askerimizi, gün oldu beş askerimizi, öyle bir kara gün oldu ki otuz üç askerimizi şehit verdik. Generalimizi, albayımızı, yarbayımızı, binbaşımızı, yüzbaşımızı, teğmenlerimizi, astsubay kıdemli başçavuşlarımızı, uzman çavuşlarımızı, çavuş ve onbaşılarımızı, erlerimizi, korucularımızı şehit verdik.

Polislerimizi şehit verdik. Hep anneler ağladı. Ateş düştüğü yeri yaktı; ateş düşmeye ve düştüğü yeri yakmaya devam ediyor. Askeri ve polisi aileleri dışında en çok kendi camiaları teselli etti; ortak oldu acılara. Türk Milleti'nin topyekun bir seferberliği olmadı. Oysa bizim için can verenler için milletçe ağlamalı ve bu acılara milletçe ortak olmalıyız. Hiç ara vermeden; ta ki acılara yeni acıların eklenmediği günlere dek... Malımızla, canımızla, gözyaşımızla, kalemimizle güç vermeliyiz; bizim için acı çekenlere, bizim için; bu vatan toprakları için can verenlere...

Hükümetlerin hiçbiri bunca şehit için bir günlük, üç günlük, beş günlük yas ilan etmedi. Hafızamı yokluyorum, böyle bir yas günü ilanını hatırlayamıyorum. Terörle ve her türlü yasadışı gidişle mücadeleye milletin ve kolluk kuvvetlerinin işbirliğini sağlayacak adımlar atılmadı.

İzmir'de şehit Piyade Çavuş Zekariya Kılıç'ın annesi Mevlüde Kılıç oğlu için ağlıyor ve acılı anneyi Yüzbaşı Dilek Erdem teselli ediyor. Gözyaşlarını siliyor annenin ve anne ile birlikte ağlıyor Dilek yüzbaşı. Milliyet bu haberi 25 Kasım 2006 Cumartesi günkü nüshasından serlevhadan verdi. Günboyu internetteki sayfasında da habere yer verdi. Bu habere yorumlar da gönderildi. Bir okur şunları yazmış: 'Fazla büyütmeye gerek yok, zaten bu tip şeylerin yapılması çok doğal, yapılmaması ayıp.'' Terörle mücadeleye; milletin can,namus, mal emniyetine yönelik mücadeleye bu milleti topyekun katmazsanız ve en evvela idare edenler iradelerini bu yönde kullanmazlarsa, birileri de şehit olmayı da,akan gözyaşını da, yaşanan bunca acıyı da normal karşılar. Ama bilinmelidir ki acılar hep yanıbaşımızda...

Atatürk'ün savaş stratejisi nasıldı? Atatürk'ün kendi sözleriyle yazayım: ''Bilirsiniz ki, kavga demek, savaş demek iki ulusun, yalnız iki ordunun değil; iki ulusun bütün varlıklarıyla bütün elindekilerle, bütün iç ve dış güçleriyle birbirinin karşısına çıkması ve vuruşması demektir. Bunun için, her Türk'ü cephede bulunan ordu kadar bu savaşla, candan gönülden; gündelik işi gücü imiş gibi ilgilendirmeliydim. Türküm diyen her insan, yalnız düşman karşısında bulunanlar değil, köyünde, evinde, tarlasında bulunanlar da , silahla vuruşan savaşçı gibi, kendini ödevli bilerek bütün varlığını bu savaşa bağlamalıydı. Bütün iç ve dış varlığını yurt savunmasına vermeyi savsaklayan veya hafife alan milletler, savaşı gerçekten göze almış ve başarabileceğine inanmış sayılamazlar!..''

Demek ki Türk Milleti'nin her mücadelesinde ''Bütün iç ve dış varlığını yurt savunmasına vermesi'' gerekiyor. Başkomutan, bu yurdun kurtarıcısı Atatürk böyle demiş ve yapmış.

Türkiye yalnızca içindeki eşkıya ile ve onların içerideki destekçileriyle savaşmıyor; dış boyutu da olan ve dış desteği de çok büyük olan ülke dışındaki görünür ve görünmez güçlerle de savaşıyor. Bakın Kerkük, Musul ve Telafer bu büyük milletten yardım bekliyor. Gerekli yardım ve girişimler yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor ve daha fazlası yapılmalıdır.

Bir haber de 27.11.2006 tarihli Hürriyet'ten: ''Ürküten rapor; Dört saatte bir kişi öldürülüyor, her yarım saatte ise bir kişi aile içi şiddetin kurbanı oluyor. '' Bu rapor sizi ürkütmedi mi?.. İç ve dış sorunlar hiç de iyi bir durum arzetmiyor.

Zorluklar karşısında Atatürk'ün savaş stratejisi bize ne yapmamızı gösteriyor. Bir milletin nasıl yönetileceğini de Atatürk yaptıklarıyla ortaya koymuştur. Türk Milleti bütün varlığı ile bu coğrafyada sonsuza kadar barış içinde yaşamak için her zaman bir ve beraber olmalıdr.. Bu irade en başta idare edenlerden gelmelidir.

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..