Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '16

 
Kategori
Siyaset
 

Şehit cenazesindeki kepçe!..

Çok canımı sıkan ,ayıpladığım, ayıplamak bir tarafa kınadığım, yapanlara lanet olsun dediğim konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gazeteler yazdı, televizyonlar es geçtiler.

HALİL Şıltak son günlerin bir şehiti.

Şanlıurfa'nın Ağveren köyünden.. 27 yaşındadır.

Piyade Uzman Çavuş olmuştur.

Evlidir Halil Şıltak ve 9 aylık bir kızı vardır. Anadolunun garibanlarından.

1 Eylül 2016 Dünya Barış Günü’nde şehit düşmüştür   

Kara, kapkara bir yağmur gibi durmaksızın iniyor şehit haberleri. 

Bir günde 27 şehit.. Sonra.. Bayrak asmalar, gösteriş, siyasi hesaplar üzerinden yapılan, buram buram riya kokan ve toplumun “hislerine tercüman” olmayan nutuklar... 

Sokağına ve evine bayraklar asılmış. Tamam tamam da..

Yetkililer yakınlarını teselli etmeye çalışmış... Bu da güzel.. Sonrası.. 

Cenaze töreninde bürokrasi bütün kademeleriyle temsil edilmiş. 

Vali, tugay komutanı, kaymakam, emniyet müdürü, belediye başkanı, iktidar ve Ana muhalefet partisine mensup milletvekilleri...

Vali konuşmuş: “Bize düşen kaybettiklerimizin arkasından üzülmekle beraber, onları rahmetle yâd etmektir.

Ailelerinin duyacağı bu gururu onlarla birlikte yaşamaktır, çünkü onların ismi artık ölümsüz hale geliyor, kıyamete kadar...” 

Tabut omuzlara alınmış, tekbirler eşliğinde köy mezarlığına getirilmiş.

Pekiii.. Daha sonra ne olmuş dersiniz .. Sayın okurlar? ..

Eğer fotoğrafı görmesem inanmakta güçlük çekerdim,

“Bu kadarını yapmış olamazlar” derdim...

“Cenaze töreni için gelen bürokratların güneş altında fazla kalmasını önlemek için din görevlisi mezara toprağı iş makinesiyle döktürüyor.

Şehidi son görevini yerine getirmek için mezarlığa gelenler, birkaç kürek toprak atmayı bile yüksünüyor, az ileride mezar yeri kazmak için getirilen kepçeyi çağırılıyor.

İmam, ‘Hava sıcak, misafirleri bekletmeyelim. Kepçe gelsin’ diyor.

Şehidin mezarına toprak atmak için bekleyenlerden hiç itiraz yok.

Kimse bu yakışmaz demiyor. Valisi de, mebusu da, komutanı da.

Birkaç dakika içinde kepçe şehidin mezarına toprağını dolduyor.

İnsan kepçeyle gömülür mü?.. Şehit kepçeyle gömülür mü? ..

Yuh olsun be size! Ne diyeceğiz şimdi? 

“Halil şehit oldu, vatan kurtulmasa da bürokratlarımız güneş çarpmasından kurtuldu” mu diyeceğiz?

Bürokratı, iktidarı, muhalefeti bir kenara bırakın; ben, sen, o, biz, siz, onlar  eğitilmedikçe insan olamayız.

İnsanlık yolunu Atatürk açmıştı,sonrakiler oy uğrına her kötü şeyi yaptılar bu yolu tıkadılar yok ettiler.

80 küsur yıldır değişmedi, 80 küsur yıl daha değişmeyecek bu gidişle. 

Halil Şıltak, af et bizi kardeşim... Biz buyuz…

ozcanvural33@hotmail.com

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..