Şehit tabutuna bayrak yok…

Son günlerde başbakanın konuşmalarını yorumlayanlar yakında şehitler için yapılan cenaze törenlerinin kaldırılabileceğini ima ediyorlardı. Tabi insanın “yok daha neler” diyesi geliyor ama başbakanın konuşmalarını da dinledikçe konunun olabilirliğinin yüksek olduğu görülüyordu.

İşte iç işleri bakanının genelgesi ile bu yollara girildi. Artık rahatça söyleyebiliriz ki yakın bir gelecekte şehit cenazelerinin törensiz gömülmesi hatta beklide daha da ileri gidilerek devlet tarafından öldüğü ilde gömülmesi gündeme gelebilecek. Bu imkansız düşünceyi seslendiriyoruz, çünkü cenaze memleketine yollanırsa devlet tören düzenlemese de ailesi ve vatanseverler onları en iyi şekilde uğurlayacak töreni düzenlerler. Ancak uğruna öldüğü bayrağın tabutundan esirgenmesini kim nasıl içine sindirir bilemeyiz.

İç işleri bakanı genelgesinin kimlerin cenazesi Türk bayrağına sarılır bölümünde, “Yürürlükteki tüzüğün 21. maddesine göre, tabutuna barak sarılacak kişiler şöyle:  Milletvekilleri ve milletvekilliği yapmış olanlar, Temsilciler Meclisi, Danışma Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliği yapmış olanlar, Milli Birlik Komitesi üyeliği yapmış olanlar, gaziler, yüksek yargı organları üyeleri ve emeklileri, Sayıştay üyeleri ve emeklileri, hâkim ve savcılarla emeklileri, yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri ve emeklileri, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurul üyeleriyle bu görevi yapmış olanlar, devlet sanatçıları, devlet madalyası sahipleri, Kızılay Türk Hava Kurumu genel başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, emniyet mensupları ve emeklileri, Dünya, Olimpiyat ve Avrupa şampiyonluğu kazanmış olmaları dolayısıyla 2913 sayılı Kanun’a göre aylık bağlanmış sporcular, resmi okul müdürleri, basın şeref kartı sahipleri, işçi ve işveren sendikaları konfederasyon başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının en üst kuruluşunun başkanları ve bu görevi yapmış olanlar, bilimsel, sanatsal, kültürel, sportif ve sosyal alanlarda üstün hizmet verdiği mülki amirlerince kabul edilen diğer Türk vatandaşları.” Şeklinde belirleme yapmış.

Görülüyorki ülkesinin birliğini korumak, 74 milyon insanın rahat uyumasını sağlamak için canını veren evlatlarımızın cenazesi yukarıdaki zevattan kıymetli değil. Bütün bunlar neye yorumlanabilir? Bence askerimizin moralini bozmak, asker ocağının itibarını düşürmek içindir. Zira devletin üst kademelerinde sıcacık odalarında, deri koltuklarında sözde görev yapanlar, (“sözde” diyorum, onların yüzünden halimiz meydandadır) beyefendilerin keyiflerine uygun görülenler bayrağa sarılacak, onların kaidelerinin sıcaklığı kaçmasın diye şehit olan benim evladıma bayrak çok görülecek. Bu konuya başka bir yorumu olan varsa söylesin Allah aşkına. Bana sen haksızsın desin, beni ikna etsin.

İzmir 2012-09-03