CHP'li vekilin kamp ziyareti

Millet iradesi denilerek her şey yapılabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz siyasetçilerinde böyle bir anlayış var. Bu ülkenin iyi kötü bir hukuk sistemi var, kim olursa olsun bu sistemin kurallarına uymak zorundadır. Ben tasvip etmesem de devleti yönetenler kendi politikaları gereği Suriye sığınmacılarına hiçbir komşu ülkenin yapmadığını yaparak kucak açtılar, onlara kamplar hazırladılar, barınmalarını ve ihtiyaçlarını temim ettiler. Benim işleri bozuk vergi mükelleflerimizden cebren tahsil ettikleri vergilerle tabi.

Diğer kamplarda olduğu gibi Apaydın kampının kuruluş kararı, donatımı ve diğer yapılması gerekenler yürürlükte olan mevzuata göre yapılmıştır. Bu kampların idaresi de hukuki bir düzenlemeye dayanarak yapılması gerekmektedir. Bu kampı ziyaret edecek bir vekilin hukuki prosedürü bilmesi gerekmekte, bilmese bile araştırıp öğrenmesi gerekmektedir. Hem de profesör ünvanlıysa eleştiriyi de hak etmektedir. Mesela bir vekil elini kolunu sallayarak Mit Müsteşarlığı binasına girebilir mi? Söz konusu vekilin Apaydın kampına girmek istediği, ancak yetkililerce içeri alınmadığı medyaya yansıdı, bu konuda epey de söz söylendi.

Ey muhalefet, siz bu kamplar hakkında mecliste ne gibi bir çalışma yaptınız? Böyle tek bir milletvekili bu kampa girmiş olsaydı ne yapacaktı?  Müze ziyareti gibi gördüklerini partisine anlatacaktı, sonuç tabi ki boş. Mücadelenizi hukuki zeminlerde yapmanızda daha fayda görülmektedir. En azından iktidarı gelen sığınmacıların azami sayısını belirlemeye çağırabilirdiniz. İçi boş demeçlerle, günlül siyasetle vakit harcamazdınız. İktidar da kampı kimlerin ziyaret edebileceğini yazılı olarak belirlemeliydi. Ordaki görevli ve yetkililerin elinde de uyacakları bir yazılı bir talimat olurdu.

Bu Suriye politikası da zaten tam bir muamma, ne olacağı belirsiz, her an her şey olacakmış gibi millet istim üzerinde oturuyor. Aklıma seçilmiş Hitler geliyor ister istemez. Tüm yetki bir kişide toplanırsa ülkenin büyük çoğunluğu uygun görmese bile bir felakete sürüklenmek pekala mümkündür. Böyle durumların tarihte sayısız örnekleri de vardır.