Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '15

 
Kategori
Futbol
 

Şehr-i Trabzon’da hakem olmak zor artık!..

Şehr-i Trabzon’da hakem olmak zor artık!..
 

Ekrana bakan, “Kurtlar Vadisi”nin gelecek bölümünün “fragman”ı sanır!.

Diziler birbirine öykünür ya... Hani, “Poyraz Karayel”de Sefer ve Zülfikar'ın Beşiktaş diyalogları var ya... Bir mekanda eli kolu bağlıyken bile  “espri”yi elden bırakmamaları... Bu da Trabzonspor’un farklı bir biçimde ekrana taşındığını düşünmek gibi bir şey!..

Takım olarak Trabzonspor, kent olarak Trabzon, söylemlerinden anlaşıldığı üzere, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’ndan sorulur!. Böyle olunca, Trabzonspor dizide yer alacaksa, onsuz olmaz!. Üstelik, “Yıllar önce tövbe edip bıraktığım mesleğim vardı, sanırım o günlere geri dönmem gerekiyor" dediğine göre, o, "Kurtlar Vadisi” için bulunmaz bir “konuk oyuncu”!..

İstanbul’dan Trabzon’a "talimat"  var:

“Sabaha kadar, ben gelene kadar, o hakem, o stattan çıkmayacak.”

O kadar mı?

İnsancıl yan ağır basıyor:

“Trabzon'un misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini ısmarlayın!”

Ve açıklamalar sürüyor:

“Devletin her kademesinden arayanlar oldu, kimsenin telefonuna bakmadım.”

(Söylenenler gerçek, ama dizi kahramanı olarak söylendiği düşünüldüğünde, “kurmaca”ya uygun düşeceği için normal!. Çünkü dizilerde olduğu gibi “devlet”i takan yok.)

Sonra?

“Benim de saygı duyduğum, gönül bağım olan, o değerli insanın aradıktan sonra, ‘Hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak.' sözü üzerine bizi katleden şahısların, en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk etmelerine izin verdik.”

“O değerli insan kim?” sorusunun yanıtı da ilginç:

“İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu kendisine de söyledim.”

(Hakemlerin sabaha kadar hakem odasında alıkonması niye?
Maç, 2-2 bitmek üzereyken Trabzonspor lehine verilmediği söylenen penaltı, ortalığı karıştırıyor. Trabzonspor, 2-0 geriden gelmiş, durumu 2-2 yapmıştı. Oysa Gaizantepspor Teknik Direktörü Mutlu Topçu’nun yakınması da bir başka: Yediğimiz iki gol de ofsayttı.)


*****

Ekrana bakan, ilk bakışta anlamakta zorlanıyor!

“Kurmaca” sandığımız “talimat”, gerçekten, gerçek.

“Talimat”ın futbolla uzaktan yakından ilgisi yok. Ama “talimat”ı veren bir spor kulübünün başkanı, hakem odasında alıkonanlar hakemler olduğu için, TFF, yetkili kurullarını harekete geçirdi.

Oysa “talimat”, tam da savcılık iş... Çünkü hakemlere yapılan, onları “hürriyetinden yoksun bırakma” kapsamında. Bunun cezası da TCK’nin ilgili maddesinde yazılı.

[MADDE 109. - (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.]

Başkanı “talimat”ı geri çekmesi için “devletin her kademesinden arayanlar” suskun; ama suskunluk, “kurmaca”nın ruhuna uygun.

Hakemler şikayetçi mi?

Bir de anlı şanlı 6222 sayılı yasamız var; raflarda süs diye duruyor.

*****

TFF, yönetmeliklere göre, kesti cezayı.

Cezayı ilginç yapan, cezanın süresi: 9 ay 10 gün.

Bir rastlantı değilse bu, kadınları aşağılamaya vurgu yapan bir ceza süresi..

TFF, demek oluyor ki, “Sabaha kadar, ben gelene kadar, o hakem, o stattan çıkmayacak.” denmesini “gerçek yaşam”dan saydı. Ceza gerekçesi, İstanbul’dan da olsa,  “...hakem soyunma odası koridorlarındaki sportmenliğe aykırı harekete iştiraki”, “müsabaka hakemini tehdidi” bunu gösteriyor.

Ya savcılar, yasalar?

O taraf, “Sabaha kadar, ben gelene kadar, o hakem, o stattan çıkmayacak.”  tehdidini “kurmaca”dan saydığı için söylenenler öylece kaldı.

(Dizilerin, kurmaca metinlerin, gerçek yaşamdan izler taşımasına karşın, kendine özgü bir yanı vardır. Her şey, dizi kahramanının iki dudağı arasındadır. Çünkü dizilerdeki yaşam, kural, yasa tanımaz. Kahraman, dizinin havasına göre, “Reis”tir, “Baba”dır, “Ağa”dır, “Hanım Ağa”dır.)

Son söz:

“Kurumsal kimliği” temsil edenler, bu “kimliği” yıpratacak söz ve eylemlerden uzak durmalıdır.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..