Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Zeynel Abidin KAPLAN

http://blog.milliyet.com.tr/zak

28 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Sekizinci ayın yirmi yedisi

Sekizinci ayın yirmi yedisi
 

SEKİZİNCİ AYIN YİRMİYEDİSİ

“Bozulduğu zaman, insandan
daha korkunç yaratık yoktur.”

Sophokles.

Aşık Veysel’in “Sekizinci ayın yirmi ikisi” diye bir türküsü vardır. Sekizinci ayın yirmi ikisi/ Emeklerim zay eyledi sel benim. Diye başlar. Sele getti hasılatın hepisi/ Emeklerim zay eyledi sel benim. Diye devam eder. Derin bir ahhhh çekerek devam eder sitemine.

Hem Aşık Veysel’de, hem Aşık Mahsuni Şerif’Te dikkat edilmesi, gereken en önemli özellik yaşamın ve halkın içinde olmaları ve onların ağladıklarına ağlamaları, güldüklerine gülmelerdir. Bu özellik o ve ondan önceki bütün aşıklarda belirgindir.

Toplum hayatında yer eden her olay onların sazında, deyişlerinde yer bulur ve unutulmaz olur. İşte, köye gelen seli ve o yıl mahsulün zay olmasını sazıyla dile getirmiş ve dinlediyseniz mutlaka dikkatinizi çekmiştir çok derinden çeker ahı. Ahhhhh der Aşık Veysel. Gönül gözüyle görür ve halkının ahını sazıyla çeker, halkıyla ağlar.

O yüzdende toplumsal hafıza diridir Aşık Veysel’de ortaya çıkan duyarlılık ve görme yeteneği halkıda gören eder ve körleşmesine izin vermez.

Şimdi Aşık Veysel’le ilgili yazdıklarımdan hareketle biraz durup düşünelim ve şu soruya cevap bulmaya çalışalım. Aşık Veysel gibi Aşık Mahsuni gibi ozanlar neden yetişmiyor? Bu kadar kötü günler yaşarken halkı için derin bir ah çeken ozanlar neden yetişmiyor?

Bu sorulara yanıt aramayı sürdürüken bir yandanda yaşadıklarımıza ne yararı olurdu ozanların, ağıtların? Sorusuna yanıt bulmaya çalışalım. İlk satırda yazdığım “Sekizinci ayın yirmi ikisi” adlı türkünün köyü basan bir sel yüzünden yazıldığı anlaşılıyor.

Peki, “sekizinci ayın onyedisi” diye bir ağıt niye yok. O gün Marmara’da kırkbin insanımız ölmedi mi? Koca koca unutmayacağız laflarına rağmen unutmadık mı 17 Ağustos depremini?

Sonra yaşanan ve o günlerde “Unutmayacağız, unutturmayacağız.” Dediğimiz ve şimdi bu yazıyı yazarken hatırlayamadığım olayları benim gibi hatırlayamayanlar toplumsal hafızamızın zayıflığından dem vuracaklar belki. Doğrudur da.

Ama bunun nedenlerini aramak ve bulmak zorundayız. Yoksa daha dün katledilen Hrant DİNK’i, Uğur MUMCU’yu, Pipa BACCA’yı ve daha bir sürü katliamı o gün için lanetleyecek ve belki bir iki konuşmada anacak ve unutup gideceğiz. Oysa esas unutulmak öldürür gerçekten.

Şimdi yine ilk satıra dönecek olursak “Sekizinciayınyirmiyedisi” diye bir ağıt yazılsa ve yıllarca söylense. Her söylendiğinde Aşık Mahsuni ŞERİF’in yüreğinden çıkarcasına “YUH” çekilse faillerine.

Dense ki hainliklerini anlatacak kelime bulunamıyordu ve en sade şekilde şöyle açıklanıyordu; yardıma gelecek insanları düşünüp öyle planladılar cinayetlerini; insanların yaralının yardıma koşma iç güdüsünü dahi kullandılar iğrenç planlarında.

Bir ağıt yakılsa Güngören katliamı ile ilgili yıllarca söylense işte zaman “Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamaya” başlamış oluruz. Ki o yapılmadan hiçbir yere varamayız demişti rakel bu da doğrudur.

Korkunç kelimesinin bile korkunçluğunu yeterince anlatamadığı bir hainliği yaşadık İstanbul Güngören’de.

Gözlerimiz kan çanağı, avurtlarımız çökmüş ve gözlerimiz yuvalarından fırlamış bir halde gece yarısı çakıldık kaldık televizyonların başına.

Güngörmez bu memleket dedim. Patlamada yaralanmış insanlara yardıma koşanların ikinci patlamada öldürüldüğü bir memleket.

İnsanın tanımını yapıp bunlar insan deyip kolayca sıyrılmak işin içinden ne kadar da rahatlatıcı olurdu değil mi? Araya da bir iki üzüldük, kahrolduk cümleleri tastamam olur sorumluluğumuzu bir güzel karnı tok eder salarız insan içine.

Oysa tek şeye ihtiyacımız var tüm bu yaşananlara derin ah çektirecek ağıtlara, deyişlere ve o ağıtları yazabilecek kadar temiz Aşık Veysel’lere başka hiçbir şeye değil.

Sağlıcakla…

 
Toplam blog
: 32
: 1377
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Halen Manisa'da yaşıyorum. 1974 Erzincan doğumluyum. Sağlık Teknisyeni (Laborant) olarak çalıyorum. ..