Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '07

 
Kategori
Mizah
 

Seks sağlığa zararlıdır

Seks sağlığa zararlıdır
 

Seks yapmadan önce mutlaka bu hikayeyi okuyun. Hele hele seks yapmaya karar verdiğinizde henüz seksi kiminle yapacağınız muallakta ise hikayeyi defalarca okuyun. Seks yapmadan önce kafayı çekecekseniz hikayeyi okumayı da bırakın ve seks yapma fikrinden vazgeçip uyuyun.
...

Dayak yeme arkadaşım Mahmut'la buluşmuştuk. Benim mizah yazılarını takip edenler iyi bilecekler. Mahmut'la benim dayak yeme durumum Ve Huzurlarınızda Şakir Kelle adlı hikayede anlatılmıştır. Mahmut'la her buluşmamızda bir şekilde dayak yediğimiz için bu çok riskliydi ama buluşmamız da şarttı. Mahmut kovulduğu gazeteden tazminatını almıştı ve bana olan borcunu ödeyecekti. Para nelere kadirdi.
...

Mahmut'la meyhanede buluştuk. Mahmut cebinden tam bir deste para çıkardı. Yarısını saymadan bana verdi. Zaten aramızda paranın hesabı olmazdı. Şimdi ikimizin de cebi doluydu ve genelde züğürt iklimlerde yaşayan canlılar olduğumuzdan toplantımızın konusu cebimizdeki paralardan nasıl kurtulacağımızdı. İlk fikri ben ortaya attım.

"Abi teknoloji fuarına gidelim yarın. Bir teleskop beğendim ki NASA'da bile yok. Parayı ona yatıralım."

Mahmut:
"Kardeş bırak saçmalamayı. İki yıl deli gibi çalıştım. Eğlenmek istiyorum. İki yıldır rahip gibi yaşıyorum. Kadın istiyorum. Seks yapmak istiyorum."

Mahmut'a garip garip baktım. Acaba beni mi gözüne kestirmişti. Biraz geriledim. Hayatta her şeyimizi yitirmiştik ama yani bunun da bir sınırı vardı.

Mahmut'un sözleri beni rahatlattı.

"Abi paramız var. Bulalım iki Ukraynalı hatun atalım otele. İki oda tutar sabaha kadar keyif yaparız hatunlarla."

En son ne zaman seks yaptığımı hatırlamıyordum. Belki de hiç seks yapmamıştım. Bir bilimadamı için bu ne büyük eksiklikti. O gece sabaha kadar 1950'li yıllarda yaşamış olan bir İngiliz bilimadamının uçan daire projesini anlatan kitabını okumayı planlıyordum. Kafamda bir soru ve iki şık vardı.

Soru: Bu gece ne yapacaksınız?

a) Ukraynalı bir hatunla seks.
b) Ukraynalı bir hatunla seeeeeeks.

Uçan daire beklesin dedim içimden. Kral dairesinde seks galiba daha iyi bir tercihti. "Mahmut oğlum hatunları nereden bulacağız?"

"Bizim Sekskolik Kamil'den telefon numarası aldım ben. Önce telefon edeceğiz ardından gidip alacağız kızları."

"Eeee. Arasana abi."
...

Mahmut telefonda kızları pazarlayan arkadaşla (o arkadaş aslında bir kelime ile anlatılıyor ama hikayemizin kelime estetiğini bozmayalım) konuştu ve anlaştı. Telefonu heyecanla kapattı.

"Şişli'de bir barda bekliyorlar. Yirmi kadar hatun varmış. Gidip birer tane seçip kızları alıp çıkacağız."

"Detayları yolda konuşalım" dedim.

Bara gittik. Müthiş bir yer. Kocaman bir dans pisti. Birbirinden güzel hatunlar dans etmekte. Hatunları pazarlayan arkadaş bir masaya oturttu bizi.

"Abi birer kadeh bir şey için. Seçin kızları. Gerisi kolay."

Pazarlamacı arkadaş gitti. Mahmut'la ben birer bira söyledik ki o sırada beş altı hatun masamıza ilişti. Bize sarılanlar. Öpenler. Bu ne muhabbet. Yani bir erkek bu kadar mı çekici olur? Bu kadar güzel kızın ilgisini çekmek çok güzeldi. Derken bir anda garsonlar geldi. Şampanyalar patladı. Biz kızların arasından birer tane seçmiş pazarlamacıya bakınıyorduk ki hesap geldi. Mahmut hesap kağıdına baktı. Birasından aldığı yudumu tükürdü.

"Bu ne yaa?"

O da ne? Hesap bugünün parasıyla beş binYTL (Beş milyar) falan. Yani cebimizdeki paranın tamamı.

Tabii hemen itiraz ettik hesaba. İki iriyarı adam bizi yaka paça barın altındaki bir odaya götürdü. Masada yüzünün bir kısmı çizilmiş öbür kısmı resmen Salvador Dali çalışması.

"Birader" dedi.
"Sizin masaya tam 20 şampanya gelmiş. Biz hesapta iskonto bile yaptık."
"Biz iki bira içtik kardeşim" dedi Mahmut.
"Bu hesabı kimse bize ödetemez" diye bağırdım ben.

"Biz ödetiriz" dedi adam. Ve yine bir Kemal (bendeniz oluyor) ve Mahmut klasiği. Orada sağlam bir dayak yedik. Yediğimiz dayağın da ikna edici etkisiyle hesabın yarısı kadar bir parayı ödedik çıktık. Bardan çıkmış yolda sallanarak yürürken ve de üstümüzdeki yırtıkları toparlamaya çalışırken,

"Abi biz niye biraraya gelince hep dayak yiyoruz" dedi Mahmut.
Ben cevap verdim.
"Bilemiyorum. Uçan dairelerle ilgili araştırmam bittiğinde bunu da araştıracağım" dedim.

 
Toplam blog
: 179
: 2576
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Barışa ve kardeşliğe inanıyorum. Türkiye'nin yaşadığı tüm sorunların kardeşlikle çözümlenebileceğ..