Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '10

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Sel felaketi ve Ağustos yağmurları

Memleketim Rize’de 20 gün kadar bir tatil yaptım, evimin inşaat ve tadilat işleri ile uğraştım, son birkaç yıldır, kardeşlerimle birlikte müşterek kullandığımız baba evimizin çatısını bundan on yıl kadar evvel annemin ısrarları üzerine yaparken tavanda beton kullanmadan yaptığım, çatı arası olarak tabir edilen inşaatımı çocuklarımla birlikte tamamladım. Çatı ustalarının ve bazı arkadaşların telkini ile çatıda kullandığımız kiremit beni hayal kırıklığına uğrattı. Son birkaç gündür seri halde yağan ve memlekette sel felaketine yol açan ağustos yağmurlarının verdiği sıkıntı ve tahribattan benim evimde etkilendi, çocuklarım ve eşim, yağan şiddetli yağmurun tazyikine dayanamayan kiremit aralarından ve deliklerinden sızan sulardan iki gece boyu mücadele ettiler. Anlattıklarına göre evin mutfağına, hol aralarına, odalara ve salon dâhil bütün her yere yağan yağmur sularını önlemek için didindiler, yoruldular, gece boyu uyumadılar, Cuma günü yağmurun etkisi azaldı, meteoroloji yetkilisinin verdiği bilgiye göre cuma gününden itibaren açık bir hava beklendiği haberinden oldukça sevindik. Bu olaydan eşim ve çocuklarım ve ben gereken mesajı aldık, inşallah pazartesi gününden itibaren sağlam bir çatı malzemesi ile evimizin çatı örtüsünü değiştirmeye karar verdik.

Karadeniz evlerinin son kırk - elli yıldan beri gelişimini gözlemlediğiniz zaman, binaların zemin etütlerinin bilimsel aygıtlarla çok iyi yapılmadığını görürsünüz, sel felaketlerinin, ölümle neticelenen olayların temelinde bu bilgisizlik ve ilgisizlik yatar, ilçeler ve şehirlerdeki binalardan tutun, mahalle, köy ve kasabalardaki bütün yapıların dededen-babadan öğrenilmiş ya da eski örfe göre inşa edilmiş, plansız ve programsız yapılar olduğu dolayısıyla, gece kondu üslubunun hâkim olduğu bir inşaat mantığının varlığını hissedersiniz. Son zamanlarda göçün amansız etkisi ile el değiştiren ya da satılan arazilerin yeni sahiplerinin de, bina kurarken, zeminle ilgili detaylı bir bilgiden mahrum olarak kurdukları imarsız yapılar olduğunu, bunun sonucu olarak; fizik yasalarının asla affetmeyeceği yanılgılara, -hatalara- karşı doğanın amansız olacağını anlamanız hiç te zor olmasa gerek. Yeni örfe göre yapılacak olan binaların bölge özellikleri dikkate alınarak yapılmasının sağlanması, yani yönlendirmelerin yerel özellikler dikkate alınarak yapılması gerekiyor, burada yetki ve sorumluluk hususu gündeme gelmektedir. Sonuç olarak sel felaketlerini önleme, vatandaşı bilinçlendirme sel alanlarından uzak tutma, bunları müeyyide altına alma görevini kim yerine getirecek? Sel felaketlerini önleme, bölgeye uygun imarlı konutlar inşa ederken vatandaşı uyarma, bilgilendirme ve yönlendirme görevi; seçimle iş başına gelmiş hükümetler ile birlikte belediyelerin görevleri arasındadır.
 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..