Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

Çay bayramı

Çay bayramı
 

Yeşilkale’ye gelişimden bu yana, yaklaşık altı aylık bir süreyi geride bıraktım ve bu ramazan bayramında, son zamanlarda bir kez daha ailemden uzak olmanın hüznünü yaşadım. Yeşilkale, sınırda bayramlaşmaların yaşandığı yerlerden birisidir, bayram öncesi, daha evvel resmi makamlara müracaat edilerek, kimlik bilgileri ve fotoğrafın bulunduğu, özel bir geçiş belgesi-idari mektup- ile Suriye’den Türkiye’ye yaya olarak geçişlerin olması, pasaportla ve araçla geçişlere izin verilmemesi gibi özel önlemler sadece bu kapıda ve birkaç kapıda uygulamaya koyulmaktadır. Bayram sabahları, yoğun olarak girişlerin yaşanacağını bilen yetkililer, izdihamda yolcu ve eşya geçişi esnasında, yaşanması muhtemel olayların önüne geçmek için bazı önlemler aldılar. Suriye ile son zamanlarda yapılan anlaşmalar çerçevesinde birinci sınıf gümrük kapısı olarak faaliyetini sürdüren Yeşilkale kapısından, daha evvel de akrabalar arası geçişler olduğu, bu giriş-çıkışlarda ”pasavan ya da özel geçiş belgeleri “ olarak bilinen, idari mektuplar kullanılmış, dolayısıyla bu kapının yakın bir tarihe kadar, “pasavan kapısı’ olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Normal mesai saatinin başlaması ile birlikte, girişler başladı, çevik kuvvet ve jandarmanın da tertibat aldığı kapıda, birkaç çevik kuvvet polisinin yolcu salonunda görevli gümrük muayene memurlarına oldukça özverili şekilde yardımcı olduklarını müşahede ettim. Geçişlerin başlaması ile birlikte hemen hemen yolcuların tamamının, kendilerine tanınan muafiyet sınırlarını zorlayacak şekilde siyah çay ve sigarayı yurda sokmaya diretmesi-kalkışması- gerginliğin her geçen dakika artmasına neden oldu. Polis bu durum karşısında olması gerektiği gibi davrandı, muafiyet fazlası çay girişine dur diyen gümrük muayene memurlarına olumlu katkılar sağladı. Ramazan bayramına şeker bayramı denildiğini biliriz ancak bazı arkadaşların; “bu ramazan değil! Çay bayramı” diyerek isabetli bir tespitlerine şahit oldum. Hatta bir arkadaşımız;”nasıl ki, Malatya’nın simgesi ‘kayısı’dır, Yeşil kale’nin de simgesi ‘çay’olsun deyince, bu sözü de okuyucularım için not ettim. Havada, güneşli olmakla birlikte, Eylül ayı ile birlikte etkisi azalmış bir sıcaklık vardı. Günün sonunda oldukça yorgun ve sıkıntılı bir günü geride bıraktığımızı fark ettik. Pasaportsuz idari mektupla yapılan bu geçişlerde, ”hediyelik eşya “ diye yurda sokulan siyah çay neden ilk sırayı alıyordu, çay neden önemliydi? -“Birinci sırada siyah çay, ikinci sırada sigara” Bir kamu görevlisi; “ Ben kırk yıldır kaçak çay içerim, eskiden; ‘Siyah inci’ dediğimiz siyah çay’ı yarımşar kilogramlık torbalarla, insanlar bedenlerine gizleyerek yurda sokarlardı, biz çay’a tapıyoruz, eroin bağımlısı nasıl eroine bağımlıysa, bizde çay’a öyle bağımlıyız” ve devamla; “ ÇAYKUR damak tadımıza uygun bir çay üretirse, biz de ithalatçı Suriye’ye, üretici Sri Lanka’ya bağımlı olmayalım” diyor. Kaçak geçişlerde, neden bu iki tür eşyanın yurda sokulduğunu, daha evvelde dile getirdiğimde, söz konusu eşyayı anında paraya çevirme hızının yüksek olduğunu belirtmiştim. Mademki; Suriye’ye açılmış olan sekiz kapıdan, ülkemize çay ve sigara pompalanıyor, bu kapılardan yasa ve mevzuata aykırı olarak giren siyah Çay’ın Gümrük vergisi ve KDV’si düşürülerek, bir kanuni düzenlemeyle, ÇAYKUR tarafından ithal edilmesi mümkündür. Kamu Tüzel Kişiliği olan ÇAYKUR ya da benzeri birkaç özel sektör firmasına da ithalat kolaylığı ya da avantajları sağlanarak, Tarım Bakanlığının kontrolünde, doğrudan Doğu ve Güneydoğu vilayetlerine münhasıran pazarlanıp tüketime sunulması için, Sri Lanka menşeli siyah çay’a ithal izni verilsin! İthal edilecek olan siyah çay’dan sağlanan gelirin bir kısmı, doğrudan destekleme pirimi olarak bölge insanına verilsin, diğer bir kısmı Türk çaycılığının gelişmesine hasredilsin, Bu yolla, Doğu ve Güneydoğu insanı, hem daha güvenli, kaliteli ve sağlıklı ithal çayı tüketmiş olur, hem de, komşu ülkelerin ithalatçısına, tüccarına, kaçakçısına, yolcusuna paramız gitmez, kendi pazarlama ağımıza dâhil ettiğimiz söz konusu eşyanın –siyah çay’ı, daha ucuza ithal ederek, aradaki kâr’da böylece ülkemizde kalır, Bununla birlikte; çay üreticisinin, bugün karşı karşıya olduğu ve yaşadığı haksız rekabet sonucu oluşmuş olan zararının bir bölümünün, telafi edilebileceğini düşünüyorum.
 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..