Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '12

 
Kategori
Siyaset
 

Selatin Camii

Selatin Camii
 

İslam aleminde ibadet edilen yere “mescid” denir.

Yurt dışı seyahatlerimde öğrenmiştim bunu. Ben ısrarla cami kelimesinin İngilizce karşılığı olan “mosque” u kullanırken, konuştuğum kişiler “mescid”demekte ısrar ediyordu.

Örneğin Hindistan’a gittiğimde Mumbai’de bir cami fotografı çekerken yerel halktan biri bana bilgi vermeye çalışırken, ısrarla mescid diye anlatıyordu. Oysa ki karşımdaki yapı koskocaman bir cami idi.

O ara bendeniz de saf saf, “Adamlar buna mescid diyorsa kimbilir camileri ne kadar büyüktür?” diye geçirmiştim içimden. Meğer bu cami ve mescid ayrımı sadece bizdeymiş. Okuyup araştırdık elbet. Osmanlı’da da önceleri sadece “mescid” kavramı varken, sonraları küçük ibadet yerlerine mescid, büyüklerine cami denmeye başlanmış.

Bir de “Selâtin cami” var.

Bu da ayrı bir kavram.

Selâtin, sultanlar demek...

Selâtin camii adı, Osmanlı’da padişahların ve padişah ailesinin adına yaptırılan büyük camilere veriliyor. Saray geleneğinde selatin camilerinin yaptırılabilmesi için birtakım koşullar vardı. Öncelikle bir padişahın selatin camisi yaptırması için önemli bir askerî zafer kazanması ve bu zaferle birlikte önemli bir savaş ganimeti ele geçirmesi gerekirdi. Selatin camilerinin yapımına devlet kasasından takviye olmaz, yalnızca padişahın kişisel serveti kullanılırdı. Önceleri sefere gitmeyen ve ganimet kazanmayan padişahlar selatin camisi inşa ettirmezlerdi. Ancak bu gelenek, I. Ahmet'in Sultanahmet Camii'ni inşa ettirmesiyle bozulmuş ve ganimet kazanma geleneği 18. yüzyılda tümüyle terk edildi. Gelin Selatin camilerinin özelliklerine bakalım;

Hünkâr mahfili vardır.

Birden fazla minareye sahiptirler.

Ramazan aylarında minareler arasına mahya asılır.

Büyük camilerdir.

24 saat açık olmalıdırlar.

Padişah ya da padişah ailesi adına yaptırılmış olması gerekiyor.

İstanbul başta olmak üzere bu camilerin örneklerini Osmanlı coğrafyasının pekçok yerinde görmek mümkün. İstanbul’dakiler oldukça iyi biliniyor. Bursa’dakileri de şöyle sıralayalım;

Orhan Gazi Camii: Bursa fatihi Orhan Gazi, fetihten 13 sene sonra 1339'da adına Orhan Camii'ni yaptırır. Erken Osmanlı sanatının örneği olan ve ters T planıyla yapılan cami, şehrin hâlâ en aktif ibadet yerlerinden. Ulucami ile omuz omuza şehri korumaya devam ediyor.

Hüdavendigar Camii: Bursa doğumlu ilk Osmanlı padişahı I. Murad tarafından 1365 yılında yaptırılır. Caminin eski bir Bizans kalıntısı ya da sarayı üzerine inşa edildiği de rivayet edilir. Cami ilk Türkçe hutbenin okunduğu yer olması bakımından önemli.

Yıldırım Camii: Mağrur ve mağdur padişah I. Bayezıd tarafından 1390 senesinde şehrin doğu istikametine yaptırılır. Tarihçiler burası için 'Dilküşa', yani gönül açıcı ifadelerini kullanmıştır.

Ulucami: 1399 yılında Yıldırım'ın Niğbolu Zaferi sonrası yaptırttığı cami olan Ulucami, şehrin kalesi şüphesiz. Nurettin Topçu'nun deyişiyle burası 'kaybettiğimiz cennet.' Adeta bir hat sergisi hükmünde olan cami için Üftade Hazretleri şöyle dua eder: "Ey büyük cami, Ey velilerin toplandığı yer, seni gece ve gündüz ziyaret edene müjdeler olsun!"

Yeşil Cami: Bursa'nın en sanatlı camisi. Devletin Fetret döneminden sonra ayakta kaldığının göstergesi adeta. 1419 yılında tamamlanan cami, Çelebi Mehmed'in Bursa'ya armağanlarından biri.

Muradiye Camii: Şehrin son padişah camisi. Fatih'in babası II. Murad tarafından 1426 yılında inşa edilir. Kanatlı camiler grubundan olan Muradiye Camii planı, Orhan Camii planına benzetiliyor.

Ataşehir'de inşa ettirilen Mimar Sinan Camii de bir "selatin camii" Açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

Açılış sırasındaki konuşmasında da, "Avrupa yakasında bir Süleymaniye var, Mimar Sinan'ın İstanbul'daki ilk eseri Şehzadebaşı Camisi var. Bir diğer tarafta Sultanahmet ve Fatih camileri var. Fakat bu yakada böyle bir cuma camisi, bir selatin cami mevcut değildi. Arzu ettik ki, bu yakada da birkaç tane selatin cami, cuma camisi olması lazım. Bu kararı verdik” dedi.

Der demez de sosyal medyada tepkiler başladı.

Her kafadan bir ses çıkıyor. “Selatin Camii ancak sultanlar tarafından yaptırılır” görüşünü savunanlar, Başbakan Erdoğan’a, “kendini sultan ilan etti” diye saldırıyor. Birisini sevmemek başkadır, ona her fırsatta çamur atmaya çalışmak başka. Çamur atıyorsanız da azıcık okuyup öyle deneyin.

Be hey zır cahiller; Selatin camii sultan adına yaptırılan camidir. Dediğiniz gibi olaydı adı Mimar Sinan Camii değil, Recep Tayyip Erdoğan Camii olurdu. İlle de bir şey diyecekseniz, “Mimar Sinan sultan değildi ki. Bu nasıl selatin camii oluyor?” deyin. Belki tutturursunuz...

 

 
Toplam blog
: 61
: 585
Kayıt tarihi
: 09.10.09
 
 

Haziran'mış, yıl 1963 Bursa'da doğmuşum. İlk ve orta öğrenimimi Bursa'da tamamlayıp, İngiliz Filo..