Semerci geldi semerci gitti (Eşeklikten kurtulmayı öğrenemedik)

SEMERCİ GELDİ… 

Son günlerde sıkça duyduğum bir laf var; “bu işin cevabı sandıktadır” diye. Ve öyle bir tonda da söyleniyor ki “sandıktan” kendilerinden çıkacaklarından eminler…

Demokrasinin sandıktan özgürlüğün ise oy kullanmaktan geçtiğini sanmak doğru mudur?

Bence doğru değil çünkü

Bizler demokrasinin gereği gibi kendi özgür irademizle aday koyup seçemiyoruz ki sandıkta attığımız oylarda bizim özgürlüğümüz tescil etsinler…

***

Bazı dostlarımız ve özellikle iktidara yakın çevrelerin sıkça telaffuz ettiği bir durum daha var;

“Şayet; CHP iktidara gelirse, yokluk başlar ekonomi bozulur, dinimiz elden gider”  gibi falan feşmekân cümleler, kulaktan dolam Başbakanın ezberlettiği cümleler…

Bir kere yarım asrı geçen süredir CHP iktidara gelmiyor bugün oy kullananların çoğu geçmişte savaşlar ve ambargolar sebebiyle yaşanan kıtlıkları zorlukları görmüş kişiler değiller. CHP o günlerde başka sağ partiler gibi görevden kaçmadı ülke yönetmeye talip oldu ve yönetti…

***

1960 yılından bu yana da CHP nin içinden gelen bazı siyasetçilerin kurduğu sol partilerin dışında CHP hiç iktidar olmadı, bu güne kadar ülke sağ partilerle ve işin garip tarafı da hep “muhafazakâr” yani dini siyasete alet eden partiler tarafından yönetildi.

CHP nin dışında tüm partilere tarikatlar ve şeyhlerin kurduğu cemaatler hâkim oldu. Tıpkı bugün AKP ye egemen olan tarikatlar ve cemaatler gibi…

Yani bundan on buçuk yıl öncesini eleştirenler önce kendilerine bakmalılar.

***  

Eşekler köydeki semerciden şikâyetçilerdi. Semerci iyi semer yapamıyordu.

Bütün “eşeklerin” sırtı yara bere içinde kalmıştı…

Eşekler toplanıp köye yeni bir semercinin gelmesi için dua ettiler. Ve hikâye bu ya duaları da kabul oldu, köye “yeni semerci” geldi.

Ne var ki bu semerci de eşekleri rahat ettirecek sırtlarındaki derin yaralardan kurtaracak semer yapamıyordu. Yaralar azalacağına artmaya başlamıştı.

Eşekler yine toplandılar; köye yenir bir semerci daha gelmesi için dua ettiler. Sağa sola gazetelere ilanlar verdiler.

Tam bu sırada da eski semerci köyden ayrıldı, yeni bir semerci geldi. Eşekler daha önce olduğu gibi yeni semerci köye geldi diye sevindiler yemekler düzenlediler halaylar çektiler…

Ama bir süre sonra yeni semercinin de diğer semercilerden hiç de farklı olmadığını anladılar. Semerler kalitesizleşiyor yaralar daha da fazlalaşıyordu…

Velhasıl köyde semerci geldi semerci gitti tantanası hiç bitmedi.

Her seferinde ve dönemde “köydeki” eşekler yeni bir semerci gelsin diye dua ettiler durdular…

***

Efendim bizleri yöneten kafalar “Vandalizm müzesini” kurmayı akıl ederler ama yıllar önce bize yön gösteren Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolu tercih etmezler.

Atatürk öyküde olduğu gibi yıllar önce sanki bugünleri görmüş gibi; yeni semerci gelsin diye dua edeceğinize bir an evvel “eşeklikten kurtulun”  diye defalarca yol göstermiştir…

Kim dinlemiş kim dinlememiş etrafınıza bir bakın ve kararı siz verin.

***

Çare sandıkmış, breh breh! At toplu sandığı edeceğini et yapacağını yap sonra da çekil bir kenara sandık çare de…

Siz bana sandık bazılarını eşeklikten kurtaracak mı onu söyleyin yeter…

Neymiş efendim;  “Semerci geldi semerci gitti…”

***

“Herkes dünyanın düzene girmesini ister ama çaba gösterilmesini nedense komşularından bekler…”

Bu unutulmaz ve gerçekten son derece güzel sözle birlikte hayırlı akşamlar mutlu huzurlu “iftarlar” efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ