Yerinde olsaydım... (Ankara'ya Kubilay'ın kafasını kesenlerin heykelini dikerdim)

Bu adamdan zerre-i miskal kadar hoşlanmam,
Azrail'i bile bundan daha çok severim...
Ne zaman ekranda görsem midem bulanır erkek olduğumdan utanırım.
İnsanlığı sorgulamaya başlarım...

***

Haber kutumda bekleyen bir habere buyurun...
"Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gezi olayları sırasında zarar gören kamu mallarının sergilendiği "Vandalizm Müzesi" kuracakmış."

***

Belediye Başkanı Melih Gökçek, zarar verilen bir otobüsün önünde zafer işareti yapan üç genç için “Tüküreyim böyle zaferin içine” dedi.
Melih Gökçek, 1994’ te de "müstehcen" bularak Altınpark’ tan kaldırttığı ‘Periler Ülkesinde’ isimli heykel için de “Böyle sanatın içine tükürürüm” diyerek tepki göstermişti.
Büyükşehir Belediye Meclisi, önceki günkü toplantısında Gezi Parkı eylemleri sırasında zarar gören kamu mallarının sergileneceği bir "Vandalizm Müzesi" açılması kararlaştırıldı.
CHP ve MHP li üyelere karşılık AKP li meclis üyelerinin oy çokluğuyla...

***

Ben onun yerinde olsam;
Sivas Madımak otelinde aydınları sanatçı ve gazetecileri diri diri yakanların ve
İzmir Menemen'de Kubilay'ın kafasını kesenlerin,
Birer heykelini yapar sayesinde Başkent olma özelliğini ve güzelliğini kaybeden
Ankara'nın tüm cadde ve sokaklarına koyardım.
Üstelik kendisine de onu hala destekleyen oy veren Ankara ya da AKP ne de bu çok yakışırdı...

***

Ne güzel bir laftır; İnsanlar sevgide kendi isteklerine korkularında yönetenlerin isteklerine bağlıdırlar...
Rahmetli babamın sözüyle bitireyim;
"beyinsiz ve akılsız kafalarla tutucu bağnaz yobaz yöneticiler kibritlerden daha çok yangın çıkarırlar..."

İyi pazarlar efendim...

Erdoğan ÖZGENÇ