Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '10

 
Kategori
Spor
 

Semih'in Galatasaray veya Beşiktaş formasını giymesine izin vermek...

Semih'in Galatasaray veya Beşiktaş formasını giymesine izin vermek...
 

Son bir kez Semih üzerine yazıp, sonra süreci takip edeceğim. Bu yazı bir anlamda Fenerbahçe yönetimine “farklı bir bakış açısını gösteren” sesleniş olacaktır.

Daha önce Semih Şentürk üzerine burada özel sayfalar açtım. Bu nedenle Semih’in ne kadar iyi futbolcu olduğunun istatistiksel detaylarına girmeyeceğim. Semih bu sene Fenerbahçe formasını ne kadar zor giydiğini biliyoruz; bu süre içinde bulduğu gol sayısı Güiza’dan beş adet daha azdır. Bununla yetinelim.

Semih Şentürk’ün Fenerbahçe formasını ilk sırtına geçirdiği tarih bir anlamda Fenerbahçe yönetiminin göreve gelişi ile çakışıyor; 1999. Yani, Semih bir anlamda bu yönetimin, Aziz Yıldırım’ın öz evladıdır.

Fenerbahçe formasını giyen ve Fenerbahçe ile bu kadar özdeşleşen günümüzde bir başka Fenerbahçe futbolcusu yoktur; bir daha olacağı da şüphelidir!

Semih bir anlamda mevcut Fenerbahçe yönetiminin futbol adına sahadaki yansıması, izdüşümü gibidir.

Bir taraftan çok başarılı olduğu zamanları olmuştur, diğer taraftan da yapamadığı, başaramadığı dönemleri. Ancak her ikisi de her zaman takipçilerine hep aynı hissi vermiştir.

Şu bir gerçektir ki Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe futbol takımı ne kadar başarılıysa Semih Şentürk de o kadar başarılıdır ya da tersi...

Bu sene Semih’in yaptığı bir hareket yönetimde çok ciddi bir reaksiyon yarattı. Semih’in bu noktaya nasıl geldiğini ise bütün futbol kamuoyu hep beraber izlemiş; şahit olmuştur. Bütün yerli oyuncular gibi büyük bir haksızlığa kurban gitmiştir.

Semih’in yıllar önce, “gençlik zamanlarında” hep bir umudu vardı; Fenerbahçe’nin gerçek ve tek santraforu olacaktı. Bu aynı zamanda belki Fenerbahçe yönetiminin de beklentisiydi; kuşkusuz Fenerbahçe taraftarı için en büyük hayaldi; Galatasaray’daki Arda’nın dengi olacak Semih Şentürk!

Ancak Semih Şentürk, Daum ve Aragones’in yanlış oyuncu tercihi nedeniyle bir türlü o pozisyona ulaşamadı. Bu hiçbir zaman da tek başına Semih’in suçu olmadı, olamazdı da. Zico Fenerbahçesindeki durumu ise Altınçağıydı.

Daum ve Aragones’in Semih tercihleri büyük bir adaletsizliktir ve Semih’in bugün yönetimle, aynı zamanda Fenerbahçe ile yaşadığı sorunların temel nedenidir.

Dün Fenerbahçe yönetimi Aragones’i göndermişse; Semih haklıydı.

Bugün Daum’u gönderme arifesindeyse, yine Semih haklıdır.

Ancak son altı aydır bir başka gerçek vardır ki; Semih Şentürk’ü Daum istese dahi yönetim tarafından oynatılmıyor görüntüsü oluşmuştur. Nedeni ise hukuksaldır; ki o yönetimin Aziz Yıldırım’dan sonraki en etkili insanlarından biri yine hukuk adamıdır.

Fenerbahçe yönetimi sözleşmeden doğan hakları yüzünden futbolcu, teknik adam sayısız yabancıya dünyanın paralarını ödemedi mi?

Fenerbahçe’ye iki defa aynı travmayı yaşatan teknik adama ödenmeyecek midir?

Artık sembol olmuş ve bu yönetimin bir anlamda sahadaki yansıması durumuna gelmiş bir futbolcunun böylesi nedenler yüzünden takımdan gönderilmesi anlaşılır değildir. Semih’in gidişine sessiz kalan, tepki göstermeyen Fenerbahçe yönetimi en büyük hatalarından birini yapmış olur.

Sayın başkan olsun, yönetim kurulu üyeleri olsun, sürekli hata yaptıklarından, başarısızlıkların sorumluluklarını üstlenmekten söz etmektedirler. Semih’in varsa bir hatası bu hatalardan hiçbir zaman daha ağır olmamıştır.

Eğer Semih gidecek kadar büyük bir hata yapmışsa; bunu ilk defa yazıyorum ama bir anlamda mantık onu gerektiriyor; Fenerbahçe yönetiminin bir kaç defa gitmesi gerekir.

Semih ile Fenerbahçe yönetimi arasındaki bağ bu kadar güçlüdür ve karşılıklıdır.

Zaman zaman gerekli gereksiz yerde hep tekrarlanır; hiçbir isim Fenerbahçe isminden daha önemlidir, tarzındaki mazerete lütfen hiç sığınmayalım.

Bir çok Fenerbahçeli aynı şeyi düşüyordur; Semih Fenerbahçe’nin tek santraforu olamaz, ancak bu sene ve önceki sene bu takımda herşeye rağmen Semih, Güiza’nın yerine tek santrafor olsaydı büyük bir ihtimalle Fenerbahçe’nin pozisyonu bambaşka olurdu.

Fenerbahçe yönetimi herşeyden önce kendisi için Semih Şentürk’ü takımda tutmalıdır.

Fenerbahçe yönetiminin yapacağı en büyük yanlış; Fenerbahçe ile bütünleşmiş bu ismin Galatasaray veya Beşiktaş forması ile Türkiye’de top koşturmasına ve Fenerbahçe taraftarının bunu izlemesine izin vermesi olacaktır.

Oğuz-Aykut polemiği Ali Şen’in Fenerbahçe ile arasını çok ciddi bir şekilde açmıştı; Semih Şentürk de Aziz Yıldırım’a benzer bir şey yaşatabilir; ki buna en çok başkan üzülür.

Ders vereyim derken bir bakmışsınız hayatınızın en büyük dersini siz görmüş, yaşamışsınız.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..