Sen ben bizim oğlan

Fıkrayı bilenler bilir.

AKP’nin kapatılması hikayesi, tam da ona benzedi.

Solcuları engellemek uğruna, 1981’den sonra ve 2002’de dincileri iktidara taşıyan aynı odak.

Derin devleti kuran aynı odak: Özel timler, vd.

Hükümetin tersine, savaşı isteyen ve sürdüren aynı odak.

Darbe yapmak istemiyormuş gibi görünüp, erken seçimi yaptıran aynı odak.

Anayasa Mahkemesi önceki başkanına bir gecede oy değiştirten aynı odak.

AKP’nin hapsettiklerini yaratan aynı odak.

AKP’ye dava açtıran aynı odak.

Tam Bayar’ın dediği gibi oldu:

“Bu ülkeye komünizm gerekirse, onu da biz getiririz.”

Demokrasi, halk malk neymiş? Her darbeyi desteklerler, bir de üstüne % 92, 5 oy verirler. Ayaktakımı işte. Aslında, oy hakkını geri almak lazım. Kullanmayı bilmiyorlar.

Onların hesabınca: ‘Sen ben bizim oğlan’, ülkeyi yönetiyor işte...

TÜSİAD’ı bile devredışı bıraktılar. Artık, Türkiye’nin sanayisi ve ticareti onların elinde değil. Kim dinler onları? Bir kriz, 50 milyar dolarları uçuverdi. Çıkarıverdiler mi, üstüne bir de anti-tröst yasası. Bugüne kadar 20 dolar milyarderimizin iflas etmiş olduğunu anımsayalım.

4. liberalizmin AKP ile yapılamayacağını ve yeni bir kurban gerektiğini daha önceden yazmıştım. Rivayete göre, yeni kurtarıcı adayımız şimdiden hazırmış.