Sen de fal bakabilirsin!

Kahve falı baktırmayanınız yoktur herhalde. Artık bazı kafelerde hazır falcı bile var. Kahveyi nasıl on liraya satarız diye düşünmüşler ve yan masaya bir falcı oturtarak kahve keyfinize bir de fal eklemişler. Şahsen ben fal baktırmam ama bu işi çok ciddiye alan insanlar var. Bir yere gitmeden hemen falcısını arayan, sevgilisiyle ayrılıp falcıya koşan, vs.
Her ailede mutlaka iyi fal bakan birisi bulunur. Genellikle bayan olan bu şahıslar misafirliklerde ön plana çıkar ve fal bakmak için can atarlar. İlla ben de fal bakmak istiyorum derseniz işte size can alıcı öneriler. Taklının peşime efendim...

BİR YOL VAR: Türk Kahvesi Falı’na bakanların favori sözüdür. Mutlaka bir yol vardır fakat ne zaman ve nasıl gidileceği belli değildir. Fal bakarsanız aklınızda bulunsun, telvenin arasından karlı, taşlı, zorlu bir yol seçebilirsiniz.

KARTAL: Son zamanlarda kahve fincanında yaşamaya başlayan sevimli bir hayvan. Fal bakma yeteneğim olmadığı için mi bilemiyorum ama telvenin içinde bir türlü kartal falan göremiyorum. “Bak bak, kanadı şurada gördün mü?” gibi tarif edilse de “o fincanın kulpu değil mi yahu?” gibi tepki vererek falcının tüm hevesini kaçırıyorum.

ÜÇ VAKİTE KADAR: Bildiğiniz gibi kahve falı bakanların üç sayısına karşı bir saplantısı vardır. Sevdiğinin adının üç harfi, yaşadığı şehirin üç harfi, vs . Madem üç harfi görünüyor kalanına da bakıverin değil mi? Bu üç harfin gizemini henüz çözebilmiş değilim

KÖTÜ BİRİ VAR: Her kahve fincanının dibinde kötü biri mutlaka vardır. Fal açılmadan söylerim, o kadar kesin yani. Orada yuva mı yapmış nedir artık bilemiyorum. Ya yolunuza çıkar, ya sevdiğinize göz koyar... Kötü birşey yapmadan duramaz bunlar. Falda da “bak bak şurada duruyor, nasıl da kötü bakıyor” gibi yorumlarla renklendirilir.

KISMET VAR: Genç yaşta kahve falının müdavimi olanların sevdiği bir yorumdur. Beraber olduğunuz biri varsa “yoksa kısmetim o mu?” dersiniz, kimse yoksa “kim acaba?” diye merak edersiniz. İnsanız vesselam...

ÖRDEK: Fal’ın olur olmaz yerlerinde çıkan bu sevimli hayvan “bak bak, bu murat işte” diye yorumlandırılır. Siz de benim gibi fincana bakmayı bilmeyenlerdenseniz “hangi Murat? Bizim mahalledekii mi? Onun ne işi var yahu?” gibi bir yorumla falcıya kök söktürebilirsiniz.

Fal bakılır, soğuk su ve sigaralar içilir ve sonunda falcı kahveyi içen kişiye fincanını uzatıp “bardağınızı siz yıkayın, kısmetiniz” der ve böylece bulaşık derdini de aradan çıkartır. Fal’a inanmayın, falsız da kalmayın ama siz yine de bu işe fazla umut bağlamayın. Buarada, size bir yol görünüyor...