Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '11

 
Kategori
Eğitim
 

Sen de mi idarecisin Be, kukla herif!

Sen de mi idarecisin Be, kukla herif!
 

Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli Darül Muallimin Rüşdi adını taşıyan okulun kurulduğu tarih olan 16 Mart 1848 öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir.

17 Nisan 1940 tarihinde de Köy Enstitüleri açılmaya başlanmıştır.

1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu öğretmenlerin yükseköğrenim görmeleri zorunluluğunu getirdiğinden, İlkokullara sınıf öğretmeni yetiştirilmesi için 1974 – 1975 öğretim yılından itibaren öğretmen okullarının bir kısmında iki yıllık Eğitim Enstitüleri açılmıştır. Bu okullar 1982 yılından itibaren Eğitim Yüksek Okullarına daha sonra da Eğitim Fakültelerine dönüştürülmüştür.

Günümüzde üç yüz binin üzerinde atanamayan öğretmenimiz varken, karşılaştığımız yetersizlik ve sorunlar Köy Enstitüleri ve öğretmen okulları gibi başarılı modellere özlem duyulmasına neden olmaktadır.

Eğitim Enstitülerinin kuruluş yılları istikrarsız hükümetlerin görüldüğü bir dönem olmuştur.

İktidar ve muhalefet partilerinin hemen hiçbir konuda uzlaşma sağlayamadığı, sert tartışmaların yaşandığı, sokaklarda güvenliğin sağlanamadığı, enflasyonun yüzde yüz, yüzde yüz elli dolaylarında seyrettiği, bir çok temel tüketim maddesinin bulunamadığı günleri; ellili yaşlarını yaşayan her yurttaşımız çok iyi anımsayabilmektedir.

Köy Enstitülerini kapatan zihniyet dörtlü koalisyon hükümeti olarak iş başındadır. Eğitim Enstitülerine, üç milletvekiline sahip bir partinin teşkilatından ya da ocak örgütlenmesinden referanslı lise ya da dengi okul mezunları sınavsız, ön kayıtla yerleştirilmiştir. Okullarda görmeye alışık olmadığımız zincir, muşta, tabanca vb. aletler görülmeye başlanmıştır.

Emperyalist odakların birbirine düşürdüğü gençler, okullarda hakimiyet kurabilmek için her türlü kanunsuz eylemi yapabilmektedir. Bir çok okulda, sınavla girip yıllardır okumakta olan öğrenciler okullarına sokulmamaktadır.

Hükümetin değişmesiyle Bülent Ecevit’in başbakanlığında kurulan hükümet, öğrencilerin kaybolan zamanlarını telafi edebilmek amacıyla hızlı eğitim uygulaması başlattı. Ne yazık ki bu uygulama daha sonra iş başına gelenlerce suistimal edildi. Öğretmenlik formasyonu olmayan on binlerce kişi öğretmen edildi. Hatta siyasal kaygılarla bunların önemli bir kısmı idareci yapıldı. Türk eğitim sistemi, eğitim almamış öğretmenler ve uyduruk sentezlerle yıllarca havanda su dövdü.

Hepsi birbirinden değerli, alanında yetkin yetmiş seksen kadar öğretmenimiz vardı. Öğrencileri için canını verebilecek kadar özverili. Öğretmen arkadaşları ve öğrencileri ile iyi iletişim kuramayan iki öğretmenimizden biri olan M. C Eğitim Enstitüleri ile birlikte müdür yardımcısı olarak atanmıştı. Arkasında iktidar gücü de olunca aslan kesilmişti. Esiyor gürlüyordu.

Okulda yaşanan bir gerginlikten sonra erkek öğrencileri spor salonunda toplamış, Adolf Hitler benzeri tavırlarla kürsüye çıkmıştı. O’nun taraf olduğu grup ayrı bir yerde duruyordu.

Onlara doğru yönünü dönerek; “Yavrularım, aslanlarım, kurtlarım” diyerek sözlerine başlamıştı ki, felsefeci C.T hızla yanına yaklaşarak kolundan tutarak yana itti ve “ Sen de mi idarecisin be kukla herif” diye haykırarak öğrencileri yatıştırıcı bir konuşma yaptı.

Bu günün ilgisiz, bilgisiz, ülke ve dünya sorunlarına karşı duyarsız, okumayan, yazmayan gençlerinin yetişmesinde o günlerin etkisini görüp duyumsamak yüreğimi sızlatıyor ama ne yazık ki dün dünde kaldı. 

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..