Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Seni versinler ellere, layıksın sen üçlere

Seni versinler ellere, layıksın sen üçlere
 

Peşinden kapılıp gitmenin, ardından rehavete ermenin serbest olduğu bir maç izledik.

Oynanan oyun henüz daha ilk dakikalarında maçın nasıl geçeceğine ilişkin ipuçları vermekteydi.

Seyirciyle birlikte bir kez daha gelişen Fenerbahçelilik atmosferi, Galatasaray’ı yeni bir kâbusun beklediğini işaret ediyordu.

Fenerbahçe takım olarak akıllıca kullanılan toplarla orta sahayı tam anlamıyla hoplama zıplama alanı haline çevirirken, Galatasaray ceza sahasını saniyede bir fener alayı kutlayan sirke dönüştürmüştü.

Emre’nin yaydığı enerji Cristian’ı ateşlediği kadar, Alex’in de işini kolaylaştırıyordu.

Gökhan ve Mehmet Topuz, Arda’yı sağ çizgiye prangalarken, Carlos ve Vederson, Keita’yı diğer çizgi için köşe direği yapmışlardı bile.

Aynı Carlos’u gol pasının üzerinden atlarken, Vederson’u gol ararken görmek sahanın orasına burasına çakılan Galatasaraylıları pek etkilememişti.

En ileri uçtaki Kazımdan başlamak üzere, kaleye kadar bir huni haline getirilen sahayı en altından başlayarak Bilica ve Lugano sert ayaklarıyla pozisyon vermeksizin savunurlarken, pozisyon zenginliğine servet demeyen Galatasaray on sekizinde bir pehlivanımsının kafa koluna hakem göz yummuştu.

Her şey güzeldi de, Galatasaray’ın mağlubiyetini on senedir takıma eken düşüncenin Arda’nın kafasından çıkarak sahaya yayılması için 10 dakikadan biraz fazla bir süre yetmesinin hiç kimseyi şaşırtmaması, kötüydü.

Bu bağlamda, maç sonunda Galatasaray’ın bir eski başkanınca verilen demeç master programındaki intiharın anatomisine yeni bir bulgu ekliyordu: Bir daha burada oynamayalım, onlara ceza verin (Gereken ceza verilmeli, bize beş maç vermişlerdi!)”

Daha ligler başlarken bu maça 1-0 geride başlayan Galatasaray’ın mağlubiyetini hazırlayan düşünce bu sözlerde yatıyordu.

Seyirci mi?

Ne demeli bimem ki.

Onlar bu takımın elleri öpülesi tribün şövalyeleridir.

Not1: Fenerbahçe’nin tek hatası, bu maçı düşüntüleriyle zora sokmaya çalışan Erman Toroğlu ve neredeyse skoru tahmin eden Hıncal Uluç’a adamamasıydı.

Not2: Ayrıca bu bloğu da okumanızı tavsiye ederim: http://blog.milliyet.com.tr/Galatasaray__in_intiharinda_Fenerbahce_parmagi/Blog/?BlogNo=169129

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..