Senin Haberin Var mı?

  Uyanalı çok oldu bu sabaha inandıklarının sabahına; baktın mı pencerede? Bir söz var mı öteden?  ya da bir haber? Uzun uzadıya bir yol gözyaşım bir toz neye kime akıtacağımı bilmez sizi sizden götürmez. Duysam inanmam senden gelen şehire vallahi doyamam.

  Savrulsa da dagalar renklerinden çalsada hayat bilirim maviyle güzel bu yaz. Biri birinden farklı; elinde gazete o gündem de biri kitap başında o anın içinde biri ben gibi elinde kalem kağıt dökülmeye mecbur sözleri esiyor yavaştan çokta uzaktan mırıl mırıl konuşmalı mavilikte dalmalı.

Gölgelerde saklı kim bilir neler neler... Berrak gözleri kadar soğuk gece ayazda kalmış buz tutmuş bedeni elleri her yeri. Şu zaman mı özgürleşmel? Hiç sanmam özgür olmaya meyilli ama hiçbir an tam özgür olamadığımız bedenimiz birilerine bağlı ellerimiz. Kıyı da bekleyen tekne gibi dingin; mavi bakıp mavi dinlediğim o anı kalbimde çizdiğim gün en sevdiğim renkli bir gün .

                                                                                                                     Büşra Tabakoğlu