Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Serçem

Küçücüktün avuçlarıma aldığımda seni, çok ürkektin her dokunuşumda çıldıracak gibi çırpınırdın ve sonra nasıl olduda bu kadar çabuk büyüyüp beni, bende ki yerini, yüreğimi, ellerimi beğenmez oldun.

İlk kez gördüğümde seni gözlerinde ki hüzün uçsuz bucaksız sarmalamıştı bakışının değdiği heryeri, nasıl oldu da büyüdün ve gözlerin bir hınçla, serseri, biraz hoyrat, biraz saygısız bakmaya başladı.

Sen büyürken ben farkında değildim sende ki değişenlerin, çünkü sen büyürken ben, senin acılarını toparlamaya, sevinçlerini çoğaltmaya çalışıyordum oysa ne bilirdim ki hoyratlığın ve sadakatsizliğin yüreğine yerleşmeye başladığını çünkü ne ben hoyrattım nede ben sadakatsizdim seni hep ve yalnızca sevdim.

Bana alışman ellerimin sıcaklığını yavaş yavaş hissetmen için korktum hep sana dokunmaktan, ya çok yaralanmıştın bulduğumda seni yada yeni yeni hayatı öğrenmeye başlıyordun. Ben ise yaralandığını düşünerek seni sarmaya, ruhuna saplanan dikenleri çıkarmaya çalıştım ama acıdır sen hayatı benimle öğrenmeye başlamışsın, başka dokunuşların tadına varmak için penceremden uçup gittiğinde anladım bunu.

Sana çok kez git dedim çünkü sana kıyamadım, bir gün sevgimin altında ezileceğini ve hissettiklerimde boğulacağını biliyordum. Biliyordum ki sen arsızdın, biliyordum ki sen büyürken bana ait olmadan büyüyordun. Ama gitmedin.... Peki neden şimdi bütün gitmemelerine inat gidişlerini ve bütün o sevmelerine inat sevmeyişlerini yokluğunla birlikte avuçlarıma bıraktın. Ben değilmiydim sana ellerimle su içiren, ben değilmiydim seni okşayıp umutsuzluklarını yok etmeye çalışan.....

Sana çok kez de gitme dedim, yalancı baharlara kanıp bırakma bu sevdayı, tüketme kalanları dedim. Ama gittin, beni duymadın beni dinlemedin gittin... Peki neden her gidişinde parçalarken bendeki seni, her gidişinde bir daha dönmeyecek gibi bakarken tekrar tekrar gelmelerini izlettin bana. Oysa ben değilmiydim sana onca yılı yaşatan, öğreten, anlamlandıran...

Gidişlerin değildi acı veren, her gelişinin bir gitmek olduğunu bana her baktığında anlatman dahamı az acı veriyordu zannediyordun. Ben ne sana, ne kendime, nede yıllara acılandım... Her gitmek için geldiğinde ben hep öyle zamanlarda yaşanılamayacaklara, sevilemeyeceklere ve bir daha hissedilemeyeceklere acılandım, üzüldüm.

Şimdi yok, şimdi öğrendim, şimdi bende istemiyorum seni....

Sen artık bir daha gitmek için gelemeyeceksin ve ben artık birkez daha yaşanılamayacaklara, sevilemeyeceklere ve hissedilemeyeceklere üzülmeyeceğim... ŞİMDİ GÜLE GÜLE SERÇEM...
 
Toplam blog
: 28
: 490
Kayıt tarihi
: 28.05.08
 
 

Kim olduğum çok da önemli değil hayatın içinde ufacık bir nesne, ya da bir kelebeğe göre şanslı bi..