Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '17

 
Kategori
Şiir
 

Şeş Cihet

Şeş Cihet
 

Fatma Ana Eli


Yarana yaşamdan sağıltım isterken
Sana bağlanmayan yardan
Yara üstüne yara açılmış handan
Ne sana ne vücut sarayına em olur 
Bir sabah yeliyse unut gitsin 
 
Gece karanlığında yalvaran görür açıkça
Tanrı'dan karşılığını 
'Ey kulum bütün dediklerini işittim 
Ne dilediysen benden hepsini verdim
Çekinme dile benden ne istersen
Yok yoksulluk var varsıllık iste
Hepsini sana rahmetimle bahşettim' dedi
 
Gaz yağı kokan yaşamımız nasıl dönüşecek
Gördün işte böyle işleri de varmış dünyanın 
Emek hırsızları, katiller bu sömürgenler
Kimseyi bırakmıyor kendine ki yüzü gülsün
 
Dünya dönsün dursun namın yürüsün yeter diyor herkes 
Susmanın biley taşında aşınmasın sözcükler
Hak edilmiş bir dil'den sessizce kendine kovuldun
Dilinle zülfikar ol ki kesilsin zulüm çarkı 
 
Dondu iliştiğin akış sessizce
Ördün duvarsız hücreni kendince
Bir bakışın fırtınasına tutuldun
Cinnet dindi ten giyindi
Gökten yere birçok Hak söz indi
Artık susma haykır bildiğini dile getir
 
Sırnaşık köksüz sarmaşık değilsin 
Kuruyan etindeki yankıdır
Bulanık mühür kavminin kan tutmuş terekesi
Yokluğun uzakta batan günün koynundaki ıslak deniz 
 
Incecik servi dalı gibi güzelken hayat
Kendi renginde eriyen bu seni bekleyen
Güneş yüreğinin o ipince ipek kınında
Kalıplara dökülmüş bir akkor unutma
Kılıçsan bir Ahi'nin elinde çelikleşirsin ancak 
 
Bir kütük kadar yanık kara göğün koynunda
Hüzünlü bir yara gibi sıyrıldı kalktı kabuğu yüreğinin
Unuttuğun her yangın ocağına düşüyor artık 
Katledilen her canlının son sözü ölürken 
Yürek dolu bir sevda değil mi ki
 
Civit mavisi bir rüzgar saçlarını dalgalandırıyor
Sesinde gizli güzel hayat yeşeriyor
Bir yaz özlemi gibi hep böyle kalsın  
üşütmeyen ince bir rüzgar gibi
 
Yüreğidir genç ölünün yeryüzünün izi hiç silinmeyecek yarası
Bazen Berkin, bazen Ali Ismail, bazen Ethem olur konar avuçlarına bereketli bir yağmurdan ağıp
 
Mülk yalanı kalsın sana
ey sabah akşam ve gece de
Haykıran kötülük 
Söz tükenir sanma sen gelince aşk gibi
Incecik bir servi dalında salkım söğütte 
Saklı güzel bir hayatla
 
Saklandığın yeter bu dehlizden
Bağışla en güzel adlarını onLara 
Tüm çiçekler adına duysun katiller
Katledildikçe düştükleri yerden çoğalır
Kır çiçekleri 
 
Ozanlar bir şey bulsun artık yeryüzü denen
bu çürümüş bendende ondan gayrı ne var
Olan da olduran da tecellisinde ellerinin yalnız senden 
Zatı sıfatı filinde gizli nice faillerin
 
Düştüğümüz yer aşağının aşağısı ey insan
Olan da olduran da senden
Yok başka bir cehennem yaşadığımız
ve var ettiğimiz bu çürümüş bedenden başka 
Şeş cihetten tecellisini bilirsek gerçeğin 
Enel Hak denizinde ellerimizle kurarız yeniden bir cennet
 
Mehmet Özgür Ersan14 nisan 2017 Maltepe
 
Toplam blog
: 447
: 1524
Kayıt tarihi
: 20.09.13
 
 

06 Mayıs 1974 Çorum Sungurlu'da doğdu. Yaşamının büyükçe bir bölümünü Mamak'ın gecekondu mahalleler..