Sevdiğime mektuplar

Mektup 4

“Gelemem, gel diyemem, yolum bitti gelemem,

Cananımın canından zerre olsun veremem...”

dediği mısralarını en sevdiği şiirinin kalbine yerleştiren ve sonunda da

“Zihnim tırmalanıyor, tuttu beni baş ağrım,

Onu yarine gönder, beni evime tanrım...”

diyen ben.

Kaygan zeminlere basmadan dostluk ve samimiyetin oluşturulmasına ince ayar cümlelerle yön veren siz…

Güzelliklerin filizlendiği ortamı sorunsuz oluşturmanın yeter iki şartı kanaatimce...

Sevindim numaralı mektuplarıma “bir değerdir” diyerek, tahammül edişinize...

Şifreli sözcüklerin teatisi, gel-git ler gibi bir şeyleri süpürmeden, şiirlerinizdeki insicamsız havaya bürünerek yazabileceğimden havalara uçtum diyebilirim....

“Her ağaç kendi kökünden gıda alır” sözü doğru ise bir gün ben toprak siz ağaç veya tersi olsun, ne olur? ... Tabirimi hoş görün, İki sokak köpeğinin yan yana resmi poşete konulmuyor artık...“yan yana yürümelere, göz göze gelmelere kar yağıyor, kar” demiyor, şairler şimdilerde...

Şükür, o zamanı sığdırdık ömrümüze ya...

İkinci baharında pupa yelken mutluluk ufuklarına yol alan ben zaman zaman fırtınaya yakalanacağımı bile bile dumanlı havalara dümen kırmanın risklerine, ikilemlerine aldırmıyor, eskimiş kadırgamın çürük tahtalarına çok güveniyorum. Sıkışınca dost bir liman fenerine ağıtlar yakmaya başlıyor, görünce bir sevda limanı, korsan bayrağını yarıya indirip baştan kara ediyorum hemen... Ama, bayrağı göndere çekecek merasim kıtasına izin dahi vermiyorum.

Marazi bir durum.

Aslında, güzel insanların, gönlüne doğanlarla yüz yüze kalmasından daha doğal ne olabilir...

Selamınızı ileteceğim www.firtina.gen.ms den Rize’ye ve ülkemizdeki tüm Rize’lilere..

Rize ve Ayder’ in size içten daveti var, bunu bilin...

Tarihin ve nice güzelliklerin serpiştirildiği İstanbul’un her karışına selamımı söyleyin siz de...

Özledim, Çamlıca’yı, Boğaz’ı, Kız Kulesi’ni, Kum kapı’yı, Arnavut kaldırımlarını, Kuledibi, İstiklal caddesi, Beyoğlu’nu...

Doyumsuz güzellikleri özledim.

Belki rastgele söyledim,

Zamberiyi, kardelene havale eyledim

Beddua etti kalemim durdu

“Nisan Ne zaman” sordu

Burada verdim mola

Kusur varsa, af ola

Sevgili ………

Mektubuma cevabınızı beklerim

Buralardan sonsuz selam yollarım