Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '20

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sevgi bir eylemdir

Sevgi bir eylemdir
 
Gazanfer ERYÜKSEL
 
 I
“Sevgi” bir kavram olduğu denli bir eylemdir aslında. Bu eylem, sevende bir dönüşüme yol açtığı gibi sevilenin de bu durumdan etkilenmesi (veya ihtimali) eylemde genişleme etkisi yapacaktır. Titreşim şeylerin doğasıdır çünkü. 
 
Bu süreçteki “dönüşme” olgusu sevenin sevileni ışıklı bir dille yeniden söylemesidir. Bir diğer deyişle çeviri (tercüme) hâli…
 
Süreçteki bir başka boyut ise yeniden söylenip yazılanın kimin ışığı olduğudur. İşte bu bağlamda seven-sevilen ilişkisinde çevrilenin çevirene ne derece sadık olduğu sorusunda düğümlenir. 
 
Bu arada söze Akademi’den hocam Prof. Dr. Halil Nadaroğlu girmesin mi? “Çevirinin güzeli sadık, sadığı güzel olmaz”. Belleğin körkuyusundan çıkmalıyım. 
 
Leylâ’nın aşkıyla divane olan Mecnun’a “Leylâ kara kuru bir kız. Deli divane olacak biri değil” derler. Yani nesine âşıksın. Mecnun, “Siz onu bir de benim gözümle görün” der. 
 
Leylâ Mecnun dendiğinde Fuzuli’yi es geçmek mümkün değildir. “Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?” diye sorarlar Fuzuli’ye “Sevmek” der Fuzuli, “Çünkü sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın.” 
 
Sevenin sevileni yeniden söyleyip, yaşarken kurgulanan gerçeklik karşısında “O ben miyim sahiden?” diye soracak olması ise eylemin bir başka boyutudur.  
 
 II
“Her okuma bir yorumlamadır.” Edith Grossman 
 
Çeviri eylemine düz bir bakış bize, çeviri metnin yazarın metni olduğunu; çevirmenin ise o metne büyük bir sadakatle başka bir dile aktarmakla yükümlü olduğunu söyler. 
 
Bu tanımdan hareketle çeviri metin gerçekten yazarın metni midir? Sadakat nedir? Sorularına getirip bırakacaktır bizi. 
 
Bu sorulara yanıt verenlerden biri Amerikalı çevirmen ve akademisyen Edith Grossman’dır.  “Çeviri Neden Önemlidir?” adlı kitabında şunları söyler. 
 
“Yadsınmaz bir gerçek var ortada. Bir yapıtı başka bir dil için değiştirdiğimizde o yapıt bize (çevirmenlere) ait olur. Ancak gizemli ve anlaşılmaz bir biçimde aynı özgün metin yazarının yapıtı olmayı da başarır.” (Yapı Kredi Yayınları, Ayşe Ece çevirisi, 2017, sf. 17)
 
İngilizceden yaptığı yetkin çevirilerle ülkemizin kültür yaşamını varsıllaştıran, ülkemizdeki çeviri ödüllerine değer bulunan Ülker İnce de “Çeviri Bilinci” adlı kitabında yukarıdaki soruları da çarpıcı yanıtlar verir. 
 
 “Çevirmen ikinci yazar kabul edilmeli” diyen Cansu Canseven’e “Ben senden de ileri gidiyorum, diyorum ki şu elinde tuttuğun kitap, şu metin, benim yazdığım bir metindir. Ha evet, daha önce başkası yazmış ama Türkçesini ben yazdım. Ben birincil yazar, ikincil yazar diye bir ayrım bile yapmıyorum, çünkü yarış yok. Türkçede benim yazdığım metin var. Manguel Dönüş’ü İspanyolca yazdıysa İspanyolca metin yazarıdır. (Ülker İnce, Çeviri Bilinci, Tekin Yayınevi, 2019, sf. 157) 
 
Kitabı yazmayıp çevirdiğini (Bizce Türkçe yeniden söylediğini) söyleyen Ülker İnce sonuç olarak okurların altını çizdiği cümlelerin kendisine ait olduğunu söyler. “Edip Cansever okuduğu Justine nüshasını göndermiş, ‘Bak’ demişti, ‘Ne çok cümlenin altını çizdim.’ Ki aynısını İlhan Berk de yapmıştı” diye ekler. “Evet, ben yazmamıştım ama altını çizdikleri cümleler benim cümlelerimdi, romanı severek okuyanlar benim cümlelerimi okumuşlardı.” (age. Sf. 189) 
 
Uzun sözün kısası, ister tercüme deyiniz, istese çeviri, o metin bir başka dilde yeniden söylenmektedir. Çeviri yerine “Türkçe söyleyen” ifadesini çok seviyorum. 
 
Meraklısı için ek:
“Virtüoz” İspanyolca çevirmeni, edebiyatçı, akademisyen Edith Grossman çevirinin kültür ve düşünce tarihi içindeki yeri, önemi, sorunları ve güçlükleri üstüne bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor bu kitapta. Yalnız çeviriyle ilgilenenlere değil, diller, düşünceler, kültürlerarası ilişkiler üzerinde yeni ufuklar edinmek isteyenlere de ışık tutuyor. Grossman “Çevirmen yazar mıdır?” sorusunu kuşku bırakmayacak bir kesinlikle yanıtlıyor: “Evet, yazardır!”
Yazınsal çevirinin süregelen önem ve değeri üzerine tutkulu ve kışkırtıcı bir durum incelemesi. 
 
 
Toplam blog
: 227
: 584
Kayıt tarihi
: 16.12.15
 
 

1952 Yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akad..