Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Sevgi takıp boş çekiyorum

Sevgi takıp boş çekiyorum
 

Sende özledinmi?


Çocukluğumun en güzel yıllarını geçirdiğim toprağım. İnsanın kendi memleketinde olması başka bir duygu, özellikle çocukluğunuza bir köprü oluyor. Aklınıza gelmeyen anılar birebir karşılaştığınızda nasıl da sizi sarıp sarmalıyor.
Gözlerimi kapatıyorum sanki bir ses ''beni yemek hazır'', ya da ''güneşte çok kalmayın '' diye uyaracak. Ya da kuşlar vişneleri yedi bitirdi, kuşları kovalayın, çabuk diye bize oyun ile karışık bir sorumluluk veren babaannemin yüzü. Şimdi onların sararmış fotoğrafları ve beynimde yankılanan sesleri.

Yüzünü hayal meyal hatırladığım babamın nasihatleri kulaklarımda çınlıyor çok zaman. İnsan otuzundan önce anlamazmış ne demek istediğini anne ve babasının, hayatın yükü omuzlarıma bindiğinde anladım verilmek isteneni. Ankaramın soğuk sabahlarına, annemin uyanıp sessizce mutfakta kahvaltı hazırlaması geldi aklıma, sımsıkı gözlerimi kapatıp uyanmamış gibi yapardım, o da kıyamazdı zaten uyandırmaya. Gaz lambasının eşliğinde ders çalışmak, yada onlarca kilometre uzaktan suyu olmayan evine su taşımak, gülüyorum bazen aklıma geldikçe. Kardeşimle ettiğim kavgalar, onların bile tadı bir başkaymış. Gözlerimi açıp şimdiki zamanımla yüzleşmekten ve yaşamaktan korkuyorum… En çokta babamı özlüyorum, sokağın köşesine oturup beklemeyi, ölmeden öncede öldükten sonra da gelecek ümidini taşımayı, sanki ayıpmış gibi gizli gizli ağlamayı. Zor olanı başarmak, ayaklarının üstünde duvar edasıyla durmak, sana ihtiyacı olanları düşününce dahada dik durmayı öğreniyorsun hayata. Görüntüler gözünden siliniyor, hatırlamak için zorluyorsun bazı şeyleri, beynin sanki hafızana reset atmışçasına oyun oynuyor sana, ama yinede duyduğun bir melodi, yediğin bir yemeğin tadı, yada bir sıcak tebessüm her şeye rağmen alıp götürüyor seni kaybolduğunu sandığın o zamana. Şimdi aynalara bakıyorum, o aynalar ki, hiç yalan söylemeyi bilmezler. Geçen yılların bıraktığı izler insanın yüzüne acımasızca vuruyor. İnsan çok sonra fark ediyor her yasamın aslında ne kadar birbirine benzedigini... Yaşananlar aynıydı, kisiler farkli... Renkler her kalpte aynı... Acılarsa tek renk. Ayrilik her dilin isyani, her gözün ortak bir gözyası...

Hic kimse icin degil yalnızlık...
Herkes icin aynı!
Şimdi nasır tutmuş ellerim, yaralı parmaklarım, kırık kalbimle, bir dolu umudum ve kancalara yetecek kadar çocukluğum var benim. Hiçbir şey kaybetmedim dünümden. Ama hala sevgi takıp boş çekiyorum hayattan…

 
Toplam blog
: 18
: 742
Kayıt tarihi
: 01.03.10
 
 

1974 yılında Ankara'nın soğuk bir sabahında dünyaya ''merhaba'' dediğimi söyledi annem... Zamanın..