Sevgili kapıda sen formanla lalalalalalala!

Erkeklerin inanılmaz maç merakı yiyip bitiriyor bazen insanı. Güncel hayatta hep karşılaşırız aslında, kendi başımıza gelmese de etrafımızdan duyarız. Özel günlere denk gelen maçlar yer kadını da, ömrünü de.. Ne takımmış, ne fanatiklikmiş arkadaş deriz. Ben süslen, püslen, hazırlan ilk buluşma günümüzü kutlayacağız uğraşıyorum. Sevgilimden süpriz birşeyler bekliyorum. O gün hayal kırıklığına uğruyorum, hatta hızımı alamayıp belki de sevgilisiz kalıyorum. Neden mi? Takımlarının derbi maçı varmış, ona odaklanmış benim bebeğim. Tamamen aklından çıkmış bugünün o gün olduğu.. Aslında unutmamışta günleri karıştırmış. Olsun haftasonu kutlarız hayatım, günler çuvala girmedi ya, en güzelinden birgün hazırlayacağım bak sana der.. Günü hatırlamasını geçtim, o günü madem karıştırdın da bugünde maç olduğunu nasıl karıştırmadın peki?

İstersen devam et uzatmaya tartış, ağza alınmayacak laflar söyle, kır ve kırıl.. Sonra da al ceketini çantanı bas git.. Canın cehennemede olsun bitsin! Bir daha sen sağ sevgili bebeğin selamet!

Eee gittin de ne oldu, olay unutuldu, bebeğin nefretin oldu! Gelecek sevgiliyle mutlu, umutlu başlangıçlar... İyi ki bırakmışsın ama yaa, yoksa nasıl tanışacaktın hayatının anlamıyla. Süpriz yemekler, hediyeler, harkulade günler romantik geçiyor. Hala maçlar başlamadıysa şanslısın : ) Başladı mı? O zaman vay haline ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin (deve derken söz misali).. Ya otur sevgilinle maç izle, keyfini çıkar, en azından keyif almaya bak.. Bak bakalım ne anlıyorlar bizim mantığımızla bir topun peşinde koşan insanlara bağırarak , küfrederek.. Ya da çok zor bir ihtimal ya maçlarla ilgisi olmayan bir sevgili adayı bulmak için dön en başa!

Tercihini sanırım birde olmazsa ikinci de sevdiğin adamla maç izlemekten yana kullanacaksın. Belki sende seveceksin. Yok artık deme. O da birgün ilgilenmeye başlayarak bu fanatikliğe sahip oldu. Hem eğer bir kadın olarak ilgileniyorsan da eğer futbolla sadece sebebi bir erkek değildir , kabul ediyorum. Sadece bir örnek verdim hepsi bu! Sende o ya da buşekilde etkilenmiş fanatiklerden olabilirsin : )

Benim futbolla alakam takımları ismen biliyor olmak, duyumlara göre dün şu maç 2-1 bitmiş ten öteye pek geçmedi. Milli maçlarımız dışında! Etrafımda bay-bayan çok fazla fanatik olması ve özellikle fanatik bayan arkadaşlarımın olması niyeyse beni yazmaya heveslendirdi.
Ne keyifli olur sevgilisi için , beraber maç izlemek , o maç hakkında tartışabilmek.. Hele bir de maça gidebilmek.. Bir bayan da sevebilir futbolu, ayrım yapmıyorum tabi ki. Sadece fanatik olmaları aaaa gene mi maç dedirtse de hoşuma gidiyor benim de.

Bir erkeğe kalkıp ne bu fanatiklik demek nedense hiç aklıma gelmese de, fanatik ruhlu kız arkadaşıma bunu sordum. Nasıl hissettiğini, öylesine bir mevzu şeklinde.. Bundan iki hafta sonra maça gidecek olan fanatiğimin cevabı bu 2 hafta nasıl geçecek bilemiyorum yaa , şimdiden düşününce heyecanlanıyorum şeklinde oldu. Biraz asi modda olan fanatiğim toplu taşıma için 10 dakika beklerken olay oluyor, motivasyonu düşüyor ama gittiği geçen maçta 1.5 saat beklemekten keyif aldığını, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını söylüyor. Ben şaşkınlıklar içerisindeyim.

O gün tasarlandı problem yok, sadece sevgiliyle ilk buluşma gibi çok heyecanlı! Sabah kalkılacak, banyo yapılacak, forma giyilecek, atkı sarılıp, bere takılacak, istikamet alınacak... Fanatiklerin, aynı duyguların yaşandığı insanlarla aynı mekanlara gidilecek, aynı hava teneffüs edilecek, biraz gaz, biraz tezahürat... O duygu yaşanıp, stada hazır girilecek.... der dedi de zaten ama şimdi anlatırken de o heyecanda, duygu patlamasını şimdi de yaşıyor yani . Neyse kapatalım da bu konuyu yoksa sabaha kadar anlatırım ben sana diyor, beni düşünerek : )

Allahtan bu arkadaşım ve sevgilisi aynı takımı tutup, aynı fanatiklik derecesini yaşıyorlar da araları gayet iyi. Düşündüm de fanatiğimin erkek arkadaşı futbolu sevmese, ya da herhangi bir bayan fanatikken erkek arkadaşı- eşi futbolla ilgilenmiyor olsa neler olurdu?

O gün 1.yıl kutlamasını yapıyor olmanız gerek, erkek arkadaşınız süpriz romantik bir yemek ayarlıyor, günlerdir durmadan... Kız kulesi, kemanlar, sandal, güller masalarda.. Ve onun için anlamı çok büyük evlenme teklifi edecek size.. Yüzük için koşturuyor, en güzeli olsun istiyor... Sen bunlardan bir haber..

Sen maça odaklanmışsın, o gün çok önemli, tekrarı yok. Erkek arkadaşın maç izlemekten hoşlanmıyor ki bugünde de maç izleyecek haliniz yok artık. Sizde erkek arkadaşınızın hediyesini alıyorsunuz , hazır. Çünkü bugünü önemsiyorsunuz. Fakat ufak bir problem var ki siz hastasınız , inanılmaz üşüyorsunuz , baş ağrısından kafanızı kaldıramıyorsunuz , sesinizde kötü. Bu durumu ona anlatıp telafi edeceğinizi söylüyorsunuz telefonda. Çok üzgün birşekilde.

İnanıyor tabi ki sevgilin, çokta üzgün bugün mutlaka sizi görmesi gerek. Eve gelip, kapıdan görüp gidecek hemen. Siz de o günkü problemleri bertaraf etmişsiniz , hasta modunuzdan kurtulup tezahüratları edip , formayı giyiyorsunuz , bereyi takıyorsunuz. Maça gidemezsiniz bugün ama evde izlemenize de bir engel yok. Maç başladığında bağırışlar , küfürler gırla gidiyor. Kapıları aşıyor sesiniz. Ama önemi yok .. Hastayım, kim gelebilir. Zaten onu düşünmeye vakit yok ne heyecan kahretsin o top öyle mi atılır ya tüh vs. Ve kapı çalar ne gereksiz bir zamanda ama ya , bakmasam mı? Neyse gözün televizyonda elin kapıda açarsın.

Nerden çıktın sen dersin ama yerin dibine girdiğin an, o andır! Sevgilin kapıda sen üstün başın formayla bezenmiş bir ağaç olmuş vaziyette kalakalırsın. Ne yapacaksın şimdi, ne demen gerek ya da sevgilin ne yapmalı acaba ? Hangi seçenek sizin tercihiniz olmalı?