Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

Sevgili Şuayip Odabaşı’na Çanakkale’de puslu insan manzaraları başlıklı yazısına mektup

Sevgili Şuayip Odabaşı’na Çanakkale’de puslu insan manzaraları başlıklı yazısına mektup
 

Blog Yazarı Şuayip Odabaşı.


26.Mart.2013 Saat gece yarısı 00.09

Güneş açtı mı sevgili dost? Önce onu sorayım. Merhaba. Çanakkale’de puslu insan manzaraları yazınızı şu an gece yarısını çoktan geçti. Saat tam 00.09’u gösterirken okudum.

Çanakkale deyince sizi okumaktan çok keyif duyuyorum. Yazıda geçen şu Memet yüzlercesi bu ülkede var değil mi?

Bu ülkede neden insanlar çok cezaevine girer bu soru aklıma geldi? Bir zamanlar  Fikri Sağlar dedi ki, hani şu kültürün bakanı idi. Cezaevlerini kültür merkezlerine dönüştürelim. Evet, insan özlüyor. Bu ülkenin  bir zamanlar var olan o dev projesi Köy Enstitüleri olsaydı bugün ülkenin yaşam düzeyi yükselmiş, çağdaş ve onurlu, insan haklarına dayalı bir ülkenin bahtiyar insanları olarak yaşarlardı.

Yazık oldu şu Enstitülere. Komünist yuvası diye karalayanların ülkesinde tinercsi, Memedi, terörü.Hani şu telefonla önemli sorunları çözerler ya yollarda. Çağdaşlığı yakaladık diye çağ atlatılan, aldatılan insan topluluğu.

Ve sevgili  Odabaşı yazınızın en favori Memedin en favori sözleri şunlar idi.”Anamı, babamı uydularla gökyüzünde arasam bulabilir miyim işte bu satırlara çok duygulandım.

Bir de şu telefon hikayesinde evet değil mi dost analar, ebeveynler küçücük çocuklarına aldıkları cep telefonunu ceplerine koyarlar, önlüklerini giydirirler okula salarlar. Öyle ya öğretmenin görevi sadece çocuğu yetiştirmek.

Ebeveynler çocuklarının telefonunu bile eksik etmiyorlar. Sahi çocuklarına doğru sevgi ve doğru sorumluluk öğretiyorlar mı?

Sevgili Odabaşı, gece yarısının sessizliği ile  okumak keyfi bir güzel oluyor ki! Bahçeye çıktım, gökyüzüne baktım. Yıldızlar pek uzak derinlerde gözükse de göz kırpıyorlar burada. Şu memleketimin bahar ayazı da yayılıyor. Sabaha doğru çiğle.

Mektubumu okuduğunda  sevgili Odabaşı, güneş her ne kadar saklansa da o 1915’lerin puslu, bozgun havasına. Toprağında bombardıman ateşi yükselen. Yüreğimi titreten destan. Kolay mı kazanıldı Mustafa Kemal Paşa’nın üstün zekası ve şehitleri ile. Güneş zaferle doğmuştu, Enver Paşa batırana dek.

Tarihin en kanlı, en büyük savaşı Çanakkale. O Ertuğrul koyunda ölüme koşanlar, biçilenler. Arkalarından gelecek birliklerle  geçit vermeyen o vazgeçilemez boğazı Çanakkale.  Güneş ve Mustafa Kemal Paşa Çanakkale’nin üstüne ışıklarını hep salsın.

Sevgili dost, bu bir mektup gibi oldu. O nedenle başlığını öyle koydum yorumumun. Az sonra bir şiir okuyacağım, Ardından sevgili Şükran Okyay’ı. Ve Ecem08’i ne ilginç değil mi?

Size sevgi ile şimdilik veda ediyorum. Eminin gece sizin için de bol ışıklı ve düşünceyledir.

Sizinle Çanakkale ve çevresini  okumak duygusu ile Blog’da tanımak, tanışmak ne güzel. Yüz yüze, göz göze buluşmak, görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..