Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevgiliye mektup

Sevgiliye mektup
 

Winter Window / Alexander Volkov


17 Şubat 2007

Belki çok klişe, belki benden önce binlerce kişi böyle başladı mektubuna ama yapacak bir şeyim yok, öyle güzel yağıyor ki şuanda kar; mektubumu ondan bağımsız yazmaya gücüm yetmiyor. Ve evet, dışarıda kar var. Sokakların tüm kirlerini örten, ağaçları daha bir sevimli gösteren o beyazlığına hayret ettiğim kar yağıyor şimdi sokaklarımıza. Kim bilir kaç kere geçip gittiğimiz, kim bilir kaç kere tartıştığımız, birbirimizi kırdığımız, ama bir o kadar da aşkla üzerinde yürüdüğümüz, bir köşesinde durup öpüştüğümüz sokaklarımız bembeyaz şimdi.

Bu sabah uyandığımda yine fırlayıp yataktan atamadım kendimi, yine gevşek ruhuma yenildim ve yine dakikalarca uykuya dalmayı denedim tekrar. Her zaman ki gibi başaramadım. Ama bu miskin halimi yeni doğmuş gibi hissettiren, yüzümde koca bir gülümsemeyle yataktan kalkmamı sağlayan bir beş dakika yaşadım. Hayal ve rüya arası, içi aşk dolu, o uyuşuk uykumun bambaşka bir şeye dönüştüğü küçücük bir beş dakika. Evet, haklısın. Gördüğüm şey sendin. Görmeye doyamadığım, tekrar görmek için can attığım… Sendin o sevgilim. Sadece bir gün geçmişti aradan, seni son kez göğsüme bastırdığım, gözlerindeki parıltıyla hayat bulduğum sadece bir gündü. Ve bir gün yetmişti seni rüyalarımda yeniden görmeye… Seni hayallerimde yeniden hissetmeye… Hani çocukken köpüklerden balonlar yapmaya çalışırdık, elimizdeki köpükleri üfleyip dururduk o köpük balonların havada süzülmesini görmek için. Bu sabah o balonların içinde gördüm ikimizi. Ama ne yere doğru süzülen bir halimiz vardı, ne de dünyadaydık. El ele tutuşmuş halde, gözlerimiz aşkla parlarken içinde durduğumuz balonlardan binlercesi yıldızlara doğru yükseliyordu gördüğüm hayalde. Dünya altımızdaydı ve içinde bulunduğumuz balonlar kadar küçüktü artık ve sonsuzluğa doğru yol alıyordu balonlarımız. Ve sanki La Vie En Rose çalınıyordu kulaklarıma. Öyle keyifliydi ki o anı yaşamak, sırıttığımı hissediyordum sanki bazen. Ve en sonunda, o çocukken oynadığımız küçücük köpük balonların süzüle süzüle başımın yanına kadar gelip yüzümde birer birer patladıklarını hisseder gibi oldum ve uyandım, sevgilim. Çocuk gibi masum ve ölesiye bir aşkla karşıladım sabahı.

Çok uzakta değilsin belki ve çok uzun zaman olmadı seni görmeyeli, ama bunlar seni deli gibi özlememi asla ama asla engelleyemezler.

Aşkın tanımı merak eder insanlar. Hep sorarlar, cevaplar bulmaya ve aradıklarını bulduğunda tanıma uygun yaşamaya çalışırlar. Oysa bilmezler aşkın, bir kelimeye yüklenen milyonlarca anlamın ta kendisi olduğunu. İşte o kelimedir aşk. Ve ben bu sabah bunca anlama, bir yenisini daha ekledim sevgilim. Ve inan her gün bir yenisi eklemek için uyanıyorum uykumdan.

Seni çok seviyorum, canım sevgilim...

Gökmen

 
Toplam blog
: 9
: 963
Kayıt tarihi
: 08.08.08
 
 

ODTÜ 2. sınıf öğrencisi. Hayattan yoktur pek bir beklentisi.. Yaşamaya çalışır umarsız. İşte arada y..