Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Benden Bir Tane Daha Yok

http://blog.milliyet.com.tr/banadair

15 Mart '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevgiliye mektup

Sevgiliye mektup
 

Sevgili, bugün sensizliğin bilmem kaçıncı günü. Saymadım kızma bana sakın. Yine o beni dinlemeden yaptığın yargılamaları yapıp bir dizi düşünceler kurma beyninde... Sen gittiğinden beri uyku haram bana, gece boyunca etrafım tilkilerle sarılıp bir dünya kurnazlıkla başa çıkmanın ne demek olduğunu bilirmisin? Koyunları hesaba katamıyorum uyumama yardımcı olmaları için, hepsi birinin peşine takılıp uçurumdan atladılar çünkü.. Terk ettiler sen gibi beni.. “Yeni gün yeni umutların başlangıcı” diyerek başlıyorum güne.. Her sabah mahalleden geçen gevrekçinin sesiyle uyanıyorum, saatimi taşla parçaladım. Telefonumu tuvalete attım.. Saat kavramım ve beni uyandıracak bir şey kalmasın diye, güneşe göz kırpıp saatin kaç oldunu ona soruyorum..Neden mi? Sorma neden... Gülüyorum kendime, hangi sorunu yanıtsız bıraktım ki? Bilirsin içimde kurtlanır anlatmak için deli olurdum.. Seninle her buluşmamız o saat yüzünden son bulurdu, Ayrılma günü “hadi bebeğim bugün son günümüz gitmen gerek” dedin bana.. Ayrıldıktan sonra saatimi kolumdan çıkarıp nasıl yokedeceğimi düşündüm durdum.. Yerde büyük bir taş buldum kimse takılıp düşmesin diye kenara çektim, yürüdüm geri döndüm. Başkasına zarar vermemesi gereken taş benim canımı acıtmalıydı. Saati altına koyup parçaladım, what time? Dedim.. yürümeye devam ettim.. Telefona gelince, pis bir şekilde son buldu biliyorum. Ama sen onu tuvalete düşürdüğümdde tekrar hayata döndürmüştün unuttun mu? Ben unutmadım.. Sen gidince çok şey değişti bende.. Beynimdeki depremler ve enkazlar yüzünden anladım ki yasını tutmamam gerekiyor.. Her yasın başında bir deprem her sonda bir enkaz.. Bende seni hunharca öldürüp, gömmeye karar verdim.. Öldürüp gömdüğümde hiç vicdan azabı çekmedi yüreğim.. Ama bir gün bir şişenin içinde balık olmaya karar verip, “geceyi sana yazdım sızımı sana” derken, gördüm ki ölmemişsin benim yaram ise hiç kurumamış.. Gömdüğüm yerden elini çıkarmış yardım beklerken benimse yaram kanamaya başlarken olduğum yere yığılıp kaldığımda, bir hastanenin buz gibi acilinde, “çok alkol almış beklemek şart, kriz geçiriyor” cümleleriyle irkildim..Karşıya geçmiş kendimi izliyordum, inanamadım ben olduğuma. İnanamadım bana yaptıklarına... Aradan yıllar geçti, ve ben artık her günüme bir hikaye sığdırıyorum şimdi. Küçük bir bebeğin gözleri, ilk adımları, ilk konuşmasının tadında hikayeler.. Bıraktım acı ve sıkıntıları halka açık yerlerde... Kimisini denize fırlattım, kimisini saat kulesinin akrebine astım.

 
Toplam blog
: 11
: 518
Kayıt tarihi
: 29.05.09
 
 

02/03/1984 doğumluyum, lise mezunuyum bu sene açıköğretim muhasebe 1. sınıftayım. Özel bir bankanın ..