Sevgini kazıyabilmek

Günümüzde moda biliyorsunuz, sevgilinin adını bir yerlerine yazdırmak. Hem de kalıcı. Veya ne bileyim, duvarlara falan yazmak onun adını. Daha yaygın ikincisi aslında. Yoldan geçerken falan rastlamak mümkün. Köprü altlarında daha çok. Bir nevi sevgini somutlaştımak herhalde. İçindeki duyguyu karşındakine gösterebilmek. Duvar yazısı neyse de, dövme işi biraz tehlikeli. Ayrılmayacaksan bir sorun yok gerçi. İstediğin yerine yazdır ama kimsede garanti veremiyor. Bir bakıyorsun hayatının aşkından ayrılmışsın. Sonra dövmeyi sildirmek gerekiyor falan çok zor iş.

Mesela somut bir örnek. Hande Ataizi... Neresine yazdırmıştı tam hatırlayamadım ama bizim göremediğimiz bir yeriydi sanırım. Eski sevgilisinin adını yazdırmıştı. Ne oldu? Ondan ayrılıp Fazıl Say ile çıkmaya başladı. (Orası başlı başına bir mesela zaten de benim haddime değil konuşmak!) Neyse kendi acı çekti boşu boşuna. İltihap falan kapmış daha sonra galiba. Benim dövmeye falan karşı olduğum yok. Yanlış anlaşılmasın. Ama sevgimizi daha değişik yollardan da göstermek mümkün. Ben bilmem gerçi o işleri. O yüzden burada şöyle, böyle yapabilirsiniz gibi saçmalamayacağım. Sadece hoşuma gidiyor, köprü altlarında gördüğüm sevgi mesajları. O yüzden yazıyorum bu yazıyı yani.

Efendim, yukarıda ki resim gerçek değil. Ama çok isterdim gerçek olmasını. Kafama esebilir. Birgün yolda giderken öyle birşeye rastlarsanız bilin ki ben yaptım. O zaman hatırlayın küçük kardeşinizi... Herkese sevgilisini duvara yazacağı bir gün diliyorum. Sevgisini somutlaştırabileceği. Hele de sevgililer günü arifesinde... Günlerdir hep aynı konu blogda : ) Sevgililer günü. Benden size değişik bir öneri. Eğer hayatınızda hiç yasadışı bir iş yapmadıysanız, bence bu seferlik kırın zincirlerinizi. Hem sevgilinize de güzel bir süpriz olur. Gerçi biraz kıroca durabilir : ) ama ne bileyim, bence sevimli. Kendinizde cesaret toplayabilirseniz, yapın bu işi. Bir sorun çıkarsa suçu bana atarsınız, sorun yok : ))