Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '15

 
Kategori
Şiir
 

Seyhan(i) Edebiyatı

Seyhan(i) Edebiyatı
 

Ressam Öznur Kesler


Sudan* sebeple s/alkım salkım saçlarını sarkıttı bulut
 
Sağanak yanı aytulgalı Ceyhun’un oğlu Ceyhan
 
‘Irmağın oğlunu ırmağa bırakın, uyusun su boyu…’**
 
Boğanak yanı Seyhun’un kızı Seyhan/i
 
Irmağın kısrağını yatağına salın, şakısın şen şakrak..!
 
 
 
İksirini içinde taşıyan simyacı
 
Toros yastığına kös gelmiş/uzanmış…
 
Can biteği Yüreği(r) ovası
 
Mor güngülü, sancı/ovanın rengi
 
Seyran eyler Seyhani…
 
 
 
Malaz ovasının beri bereketi
 
Emzirir cömert doğasını…
 
 
 
Yeşil ışıltılı çiçek tozuyla bezeli
 
Yüzünü bulutlara sildiren su/kadın
 
V/akitsiz aşklar oylumu…
 
‘Sekiz uçmak’ı yaşatır yeşil duvaklı…
 
 
 
Ayışığıyla yıkarmış suyla sıvanmış bedeni
 
İpeksi yumuşaklığına gözünle bile dokunsa/n
 
Yüreği/n ırgalanır ekin ekin
 
Suyeşili tenin albenisi f/oyası…
 
 
 
Yüreği(r) ovasına vurulmaya uçmuş gibi..?
 
Kalbi göğün göğsünde
 
Düşer düşü Ceyhan/Akdeniz’e akan ırmak yatağına…
 
 
 
Bar/pavyonda gönül eğlendirdi Adanalı gibi
 
Kamyonun sırtından düşen ırgatı(n karpuzunu) fotoğrafladı..!
 
Şiir dinledi nefesi derin gezgin vahabiden…
 
 
 
Çukurova senle ezgilenir, Sarıçam’da t/adın
 
Su gibi, ırmak gibi sunak yürekli
 
Güngüllü bir söze adana’n (gül devrimcisi) kadın
 
Bil(e)mezsin; bir öpümlük, kaç bahar yaşadığını..?
 
 
 
Ebruli yüzünde seken taşın çığlığı
 
Martıyı uçurur/vurur acının sesi..!
 
 
 
Suyla sıvanmış bedeni yakamoz yakamoz
 
Geceye göz kırpan/şakıyan ateşböcekleri iner kalkar
 
İmrenerek bakar sokağın öksüz kuşu çocuklar..!?
 
 
 
Göğüs çadırı/saklı bahçe, Binboğa sümbülü
 
Bahar yeliyle ballanır/sallanır…
 
Buhuru vurur ılgın ılgın
 
Derin dekoltenin çığlığı çağırır Ceyhan’ı…
 
Vuruldukça hav(v)alanır.., dikilir göğe..!
 
Su/elma yedikçe, güzelleşir…
 
 
 
Karacaoğlan gibi türkü yakar sarı sıcakta
 
Mendil sallar Misis höyüğünden
 
Hayran hayran bakardı güzellikte eline su dökemeyen şahmeran.
 
 
 
Zil çalıyor püfür püfür etekleri
 
Çırıl çıldır yatağında uyuyor afrodit/su perisi…
 
Kuşların düğünü var…
 
İlham dilenir elindekileri kayıt dışına kaptıran emekli/kalem.
 
 
 
Kadirli’ye sarkıttı eliz eliz saçlarını
 
Yelesinde tek taş pırlanta getirdi uçkun taylar
 
Kürkçüler bağlarından posta güvercini uçurdu
 
Kırlangıç kanatlı rüzgârla selam sarkıttı Cebenur’dan…
 
Yağmura uçtu ibili/tibili…
 
 
 
Düşgelen aşk/ınlık nehrini bilen bilir de
 
Bilmeyen bir dal mercimek (fırında) sanır..!
 
 
 
Ağa karanlığına su/ışık serpmiş İnce Memed
 
Tutmalıktan kurtuldu köylü, sevincik delisi…
 
Yok yoksul/âşığa yol yordam Çoban yıldızı…
 
 
 
Ardıç özlünün yüzü; göğün göğsü, mihrabı…
 
Her gerdanlık bir düş köprüsü
 
Seyhani kadın, ben senle Adana’yım…
 
 
 
Şıngır/uyanık yürekli esnaf, el alem
 
Adana’yı var sevdi.., palazlandı/havalandı
 
Soluğu zakkum kent (.)sitembol’da aldı.., sildi/sindi..!?
 
 
 
Çukurovalı olsun, çamurdan olsun…
 
Cebinden çıkarır adamı!..
 
 
 
Cesaret ananın özgün yüzlü delikanı
 
‘Tevarüs edilmemiş bir asalet’***
 
Adanalı’lık ruhu; kendi külünden, yeniden…)))
 
*- Su döngüsü: Toprak ana ile gök babanın alışverişi.., sevgili nağmesi…
 
**- Hüseyin Haydar
 
***- İsmet Özel
 
Ali Akdemir
 
22. 03. 15
 
Çukurova 
 
Toplam blog
: 172
: 425
Kayıt tarihi
: 15.07.09
 
 

Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..