Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '16

 
Kategori
Blog
 

Seyr-i Sefa'daydık!

Seyr-i Sefa'daydık!
 

Bugün Beşiktaş sahilinde, Seyr-i Derya Kafe’deydik.

Yatmadan önce telefonumun saatini 7.30’a ayarladım yattım! Toplantı saat 10’daydı ve ben ancak yetişirdim!

Gerçekten de telefon sabah 7.30’da beni uyandırdı ama o an ne için çaldığını anlayamadım!

“Her halde Ertuğrul’un telefonudur!” diye uykuma kaldığım yerden devam ettim!

Tekrar uyandığımda saat tam 9’du!

Erkek olmanın avantajlarından biri de hızlı hazırlanılmasıdır! Bu avantajımı kullandım!

Seyr-i Derya Kafe’ye vardığımda saat 11’i çeyrek geçiyordu!

Sema, Ayşen, Feyzan, Şükran ve Meral hanımlar gelmişlerdi! 

Geç kaldığım için özür dilerken, her zaman yaptığım gibi yolda düşündüğüm bir mazereti günah keçisi yaptım!

Neşe hanım da gelince kahvaltılarımızı ısmarladık!

Hanımlar Seyr-i Derya Kafe’nin özel kahvaltı menülerinden sipariş ettiler. Bendeniz ise güzel Kayserimizin özel menüsü “sucuklu yumurtayı” tercih ettim!

Bu arada Sayın Kerim Korkut da geldiler.

Kahvaltı sonunda Feyzan Aksan hanımefendi, yeni yazdığı “Andon Ustanın Saatleri” adlı romanını imzaladı bize.

Yeterli kaloriyi alınca kapalı ortam bize sıcak geldi ve hep beraber açık alana çıktık.

Bu esnada Ömer baba da teşrif ettiler.

Açık alanda muhabbet daha güzel oluyor!

Konu bir ara benim “mürşit “aramamdan açıldı!

Sağ olsunlar, hanımlar ağız birliği etmişçesine benim aslında “mürşide” ihtiyacımın olduğunu deklare ettiler!

Ziyadesiyle memnun oldum haliyle!

Fırsat buldukça muhabbetimizi askerlik, Irak ve Yemen anılarımla süslemeyi unutmadım! Hanımlar da ilgiyle dinlediler!

Ankaralıların kulaklarını da çınlattık bu arada!

Eve döndüğümde “ ya ben gene bir yerde üşüttüm! Hanım getir su lastiğini de belim ısınsın !” dediğimi hatırlıyorum!

Koltukta uyumuşum!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..