Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

Şifre: skandal..!

Şifre: skandal..!
 

2011 ygs


27 Mart 2011'de yapılan ve 1 milyon 692 bin 345 adayın sınava girdiği Yüksek Öğretime Geçiş Sınavında "şifreleme" iddiası öğrencileri şoka soktu. 

Hatırlayacağınız gibi geçen yıl KPSS sorularının şaibeli olarak sızdırılması, 2009'da da Polis Meslek Yüksekokulu Giriş Sınavı sorularının çalınarak cemaat evlerinde çözüldüğü iddiasıyla bu sınavlar iptal edilmişti. 

Bu yıl ise Artvinli Avukat Ayla Varan, 2011 YGS sorularını incelediğinde YGS'de uygulanan şifreyi çözüyor. Bu şifreye göre Matematik bir testinde çıkan 40 soruluk testten 37'sini çözmek mümkün. 

Şifrenin ayrıntıları ve uygulanışı için Abbas Güçlü'nün 2 Nisan 2011 tarihli Milliyet Gazetesindeki "YGS'de Gizli Şifre İddiası" adlı yazısına bakınız. 

Milyonlarca gencin geleceklerini kazanmak için yıllarını feda ettiği, ailelerin de çocuklarının geleceği için varlarını yoklarını harcadıkları bir sınavda böylesine bir yöntemle soruların çözülebiliyor olması akıllara "Yine mi kopya?" sorusunu getiriyor. 

Şimdi bu şifreleme yönteminin tesadüf olup-olamayacağı matematik biliminin konusuna girmektedir. 

Matematik testinde sorulan 40 sorunun 37'sinin bu şifreleme yöntemi ile çözülebilme olasılığı kaçta kaçtır? 

ÖSYM Başkanı Ali Demir'e göre bu tesadüften ibaret, eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan göre ise "38 yılın en şaibeli sınavı." olarak değerlendiriyor. 

Matematikteki "olasık" konusu ile bu sorunun cevabını bulmak bir matematikçinin uğraşı. 

Fakat gündelik yaşamımızdaki bir örnekle "bu tesadüf" olaya bir açıklık getirmeye çalışacağım. Zengin olma hayaliyle insanlar her hafta sayısal loto oynıyor, sayısal lotoda 49 sayıdan 6'sını bildiğinizde büyük bir ikramiye kazınıyorsunuz ve size talihli deniyor. 

"Sayısal Loto'da 6 şanslı rakamı matematiksel olarak hesaplanabilir mi?" sorusu üzerine: 

Prof.Dr. Ali Nesin, 6 sayıyı garanti olarak bulmanın yolu 14 milyon kolon oynamaktır, diyor. Şunu da unutmamak gerekir, her kolonda 8 tane bölüm oynanıyor, yani 14 milyon çarpı 8, o da eşittir talihli olabilmenin olasılığı. 

Sadece 40 soruluk matematik testinde bile bu şifreleme yöntemiyle 37'ye yakın sorunun çözülmesi sizce bir olasılıktan mı ibarettir? 

Ve Milli Piyango İdaresi hakkında herhangi bir şifreleme yöntemi ile bugüne dek kimse ikramiye kazanamadı ve bu konuda herhangi bir şaibe de yaşanmadı. 

Bu sinek mide bulandırır, en doğrusu yolun başındayken bu şaibelere son vererek sınavın tekrarını sağlamak olacaktır. 

Bir başka skandal da bazı okullarda öğrencilerin haremlik, selamlık olarak ayrılması oldu, bu durum da akıllarda soru işareti bıraktı. Elektronik sistemle dağıtılan öğrenciler nasıl olur da haremlik-selamlık olarak binalara yerleştirilebilir.Bu da bir olasılık problemi midir? 

Sorunlar bunlarla da ibaret değildir tabii ki. 

2 saat 40 dakika süren sınavda insanoğlunun en zaruri ihtiyaçlarından olan boşaltım ihtiyacı bile yasaklanmıştır. Her ne sebeple olursa olsun sınav salonu terkedilemezdi. Sınav esnasında tuvalet ihtiyacınız olduysa ya geleceğinizi erteleyerek sınavı yarıda bırakacaksınız, ya da altınıza edeceksiniz. 

21. yüzyıl Türkiye'sinde sınav adı verilen bu işkenceye gençlerimizi uğratmaya hakkınız var mı? 

Sınav tedbirlerinin çok sıkı tutulduğu 2011 YGS yine çelişkilere sahne oldu. 

Sınav tedbirlerinin arasında su şişelerinin üstündeki reklam bandlarının sökülmesi bile vardı, oysa ÖSYM'nin dağıttığı Olips şekerleri ve Fatih marka kurşun kalemler bu kurala uymuyordu. 

"Kişiye özel soru kitapçıklarıyla yapılan bu sınavda şifrenin uygulanabileceği kitapçıklar acaba önceden belirlenen adayların eline ulaşmış olabilir mi?" en vahim şüphe de sanırım bu. 

Geçen yıllarda soru kitapçıkları diğer T.V. kanallarına da verilirken bu yıl sadece TRT'de yayınlanmasına da bir anlam veremedim. 

Son olarak da YGS öncesinde ÖSYM Başkanı'nın bir açıklaması vardı: Basına dağıtılan kitapçıktan başka bir kitapçığın görülemeyeceğiydi. 3 Nisan 2011 TRT'de saat 11'de yaptığı basın açıklamasında ise "Herkes kendi kitapçığına ulaşabilecektir." açıklaması ise daha önceki açıklamasıyla çelişmektedir. 

Çelişkiler ülkesi Türkiye'den bir sınav rezaleti daha, bu sınav da yüreklerde ve akıllarda güvenilirliğini yitirmiştir. 

Savcılık bu şüpheleri soruşturmaya başladı bile, aileler de duyarlı davranarak ÖSYM hakkında suç duyurusunda bulunmalıdır. 

Unutmayın "İhtimaller artıkça olasılık azalır." 

 
Toplam blog
: 47
: 781
Kayıt tarihi
: 20.10.08
 
 

1978 Hatay doğumluyum. Selçuk Üniversitesi Edebiyat fakültesi mezunuyum. Edebiyat ve felsefe alan..