Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Zaman geçtikten sonra mı uyanacağız?

Zaman geçtikten sonra mı uyanacağız?
 

Seni seviyoruz..


"Bu davanın içinde yer alan toplumun saygın isimlerinden, Cumhuriyet'i temsil eden, Cumhuriyet'e sahip çıkan isimlerden hesap sorma çabasının yanı sıra çeşitli mafya ilişkileri içinde yer almış olan insanları onlarla aynı potaya, sepete koyarak onları harcama planlaması birlikte götürülüyor."

Bu tespitler CHP Genel Başkanı Sn. Baykal tarafından bugünkü basın toplantısında söylenmiş sözlerdir.

Ben bu sayfalarda 03.10.2008 tarihli “Hukuk, hukuk olarak kalmalı, guguk olmamalıdır” başlıklı yazımda yazmıştım. Ancak yazım her ne sebeptense M.BLOG’ta çok geç tarihte “10 gün sonra” çıktığı için alt sıralarda kaldı ve okunma rağbeti bulamadı. Sanırım benim yollamamda bir yanlışlık vardı. Oldukça uzun yazdığım o yazımın aslında bölüm bölüm yayınlanmasını istemiştim ama serde bilgisayar acemiliği var ya) şu anda tutuklu bulunan Tuncay Özkan’ı yazmış hem de kendimden bahsetmiştim. Bakınız aylardan beri aynı filmler tekrarlanıp duruyor. Dalgalanmalar bir girdabın içine doğru çekilmektedir. Bu tutuklamalar ve gözaltılar büyük bir planın sonucunda tıpkı satranç oyunu gibi hazırlanıyor. Satranç’ı biliyorsunuzdur, çok düşündüren hatta karşı oyuncunun on hamleye kadar neler yapabileceğini ve sizin ne yapacağınızı düşünmek zorundasınızdır. Düşünmezseniz bir de bakarsınız ki ŞAH+Mat oluvermiş.

Sn. Baykal;

"Bu gidişin sonu da iyi değil. Hiçbir istikrarlı hukuk devletinde, demokraside böyle bir tablo ortaya çıkmaz. Bu projeyi yapanlar, uygulayanlar için iyi bir gidiş değildir. Bu projeyi köşesine çekilip sessizce izleyenler için iyi gidiş değildir. Bir anlamda topluma 'alarm' vermek istiyorum. Herkes durumu yeniden değerlendirmeli, üzerine düşeni yapıp yapmadığını kendine sormalı. Sessiz kalanlar, sorumluluğun parçası haline gelir." dedi. Bu sözlerinde çok haklıdır bence.

Kimse yarın ne olacağını bilemez. Senelerini topluma adamış çok değerli generallerimizin, profesörlerimizin evlerine paldır küldür baskın yapılıyorsa, yarın bizler için olmayacağı ne malumdur. Burada herkese çok görev düşmektedir. Bilhassa Atatürk ışığında olan yazarlarımız, onun kurmuş olduğu cumhuriyetimizi korumak adına halkı aydınlatmalı doğruları düşünmeli ve yazmalıdırlar. İşte Sn. Baykal’ın verdiği alarm hepimiz için geçerlidir. Şu satırları yazarken inanın çok üzgünüm. Hedef olarak seçilmiş olan aslında dürüst, ahlaklı, vatansever, ülkesine, milletine, Cumhuriyet'e, laikliğe inançla hizmet etmiş olan insanlardan hesap soruluyor olması beni derinden yaralıyor. Yarın bir yayın yönetmeninin veya tanınmış bir yazarımızın da gözaltına alınmayacağının garantisi varmıdır?

Bu Ergenekon davasında görünmeyen güçler, ellerinden gelse Baykal ve tüm CHP liler ve de iktidara karşıt olan herkesi içeri alacaklar. Durum bunu gösteriyor. Ben bir hukukçu değilim elbet ama her insanın suçu sabit görülene kadar masum olduğunu da biliyorum. İnsanlar onurlarıyla yaşamak isterler. Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu onurunun incindiğini ama sonuna kadar Laik Sosyal Türkiye Cumhuriyet’inin korunmasında üzerine düşenleri yapmaya çalışacağını beyan etti. Üzülüyorum bu gidişe dur diyemezsek şanlı ordumuzda görev yapmış emekli olmuş tüm paşalarımızı da bu oyuna alet edecekler. Yazık! Çok yazık! Merak ediyorum hâlâ, Baykal sendromu olanlar Baykal varsa ben CHP ye oy vermem diyebiliyorlar mı acaba? Bunun bir Baykal meselesi değil vatan ve cumhuriyet meselesi olduğunu ne zaman anlayacaklar acaba?

Ey benim hâlâ uyuyan, uyanmak istemeyen vatandaşlarım;

Taş atıldıktan sonra

Söz ağızdan çıktıktan sonra

Fırsat kaçtıktan sonra,

Zaman geçtikten sonra mı, uyanacaksınız? O vakit iş işten geçmiş olmayacak mı?

Her şeye rağmen hukukun üstünlüğüne inanıyorum ve bu davanın bir an önce sonuçlanmasını gönülden diliyorum.

Sevgiyle kalınız.

07.01.2009

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..