Silifke’deki Kültürel Mirasın Korunması ve Tanıtılması Projesi nedir?

Silifke’deki Kültürel Mirasın Korunması ve Tanıtılması Projesi Nedir?

Tanım olarak “Proje”nin değişik anlatımları olmakla birlikte, üzerinde genellikle görüş birliğine varılmış olan tanımı: Bir hedefe ulaşmak için, kaynak ve zaman kullanımını planlayan faaliyetler dizisidir. Bu tanım göz önüne alınarak, “projeyi neden hazırlıyoruz?” temel sorusu sorulabilir. Yanıt tek ve basittir: “Bize rahatsızlık veren sorunu değiştirmek.”

Bir proje bazı hazırlık aşamalarından geçerek oluşturulur. İlk aşama olarak “Projenin tanımlanması” gelmektedir. Fikrin ortaya çıkmasından sonra, projenin amacı, hedefleri, çıktıları ve uygulama adımlarının tanımlanması bu adımda yapılmalıdır. Bunu mümkün kılmak için de ön araştırma yapmak gereklidir. İkinci aşama “Proje formülasyonu”dur ve projenin tanımlanması sonucunda, ilgili tüm ayrıntıların ortaya çıkarılarak fon kaynağı sağlayan kurum tarafından değerlendirmeye alınması için proje metninin ve bütçesinin hazır hale getirilmesidir. Bu sayede kurum kaynak sağlama kararı verebilecektir.

Üçüncü aşama “Onay ve finansman sağlanması” aşamasıdır. Proje için kaynak aktarımı onaylandıktan sonra fon kaynağı sağlayan kurum ve projeyi yürütecek olan kurum arasında finansman anlaşması yapılacaktır. Ayrıca bu noktada proje hedefleri ve bütçesi gözden geçirilebilir. Dördüncü aşama “Projenin yürütülmesi”dir. Finansman anlaşmasında yer alan kaynaklar ve süre içinde, projenin önceden belirlenmiş hedefler, çıktılar ve uygulama adımlarına göre proje yürütülür. Son olarak “Değerlendirme” aşaması yer alır. Bu aşamada proje süresinde belli aralıklarla proje sona erdikten sonra sonuçlarının ve etkisinin değerlendirmesi yapılır. Bu raporlarla, benzer projelere öneriler hazırlanır. Bu aşamada projenin devam etmesine karar verilir ya da yeni fikirler, projeler üretilir.

Bu aşamalar, Arkeologlar Derneği Mersin Şubesi’nin Silifke için ürettiği arkeolojik korumacılık projesinin temel adımlarıdır. Proje fikrinin belirlenmesi aşamasında sorun analizleri ortaya çıkarılmıştır. En üstteki sorun “Silifke’deki turizmin kent ekonomisindeki yerinin yetersizliği” olarak belirlenmiştir. Bu sorun ağacını, neden sonuç yöntemiyle alt kategorilere ayırabiliriz.

1) Silifke’deki Tanıtım Eksikliği

2) Turizme Yönelik Çalışmaların Azlığı

3) Kentin Değerlerinin Yeterince Bilinmemesi ve Korunmaması

Sorun ağacımızın ilk sırasında yer alan tanıtım eksikliğini irdelendiğinde Silifke’de yeteri kadar STK (Sivil Toplum Kuruluşu) bulunmadığı sonucu çıkarılabilir. STK’ların ilçe tanıtımına, ürettikleri projelerle olumlu katkıda bulundukları bilinmektedir. Ülkemizde de bu yönde eksikliğin olması bu tür faaliyetlerin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Tanıtım eksikliğine ikinci bir neden olarak, tanıtıma ayrılan bütçenin yeterli olmamasını gösterebiliriz. Aslında tanıtım için harcanan paranın iyi projelerle birlikte tekrar geri kazanılacağının düşünülmesi gerekmektedir.

Sorun ağacımızın “Turizme yönelik çalışmaların azlığı” maddesine neden böyle bir sorun var diye bakıldığındaysa, Turizme yönelik kampanyaların azlığını görebiliriz. Ayrıca diğer nedenler olarak konaklama eksikliği ve turizm iş gücünün azlığı sıralanabilir. Silifke’nin gelir istatistiklerine bakıldığında ilçenin tarım kenti olduğu anlaşılmaktadır. Eğer turizm ön plana çıkacaksa bazı düşüncelerin değişmesi ve kentin kendini yeniden tanımlaması gerekir. Bu düşüncelerin arasında Silifke’nin turizme yönelik çalışmalarını arttırması gerekmektedir. Silifke’de turistik konaklama tesisi sadece 8, turistik yatak sayısı 2005 verilerine göre 1034 adettir. Toplam turizm geliri ise 90.287 dolardır. Rakamların ne kadar düşük olduğu ortadadır. Bunların geliştirilmesi için projeler üretilmesi yatırımlarla birlikte tanıtımların yapılması gerekmektedir.

Burada sorun ağacımızın üçüncü maddesi “Kentin değerlerinin yeterince bilinmemesi” bu düşünceyi değiştirmek için önemli bir adımdır. Kentin zengin tarihsel birikimiyle bu sorunun çözülmesi gerekmektedir. Değerlerin bilinmemesini iki alt kategoride inceleyebiliriz. İlk olarak; gerekli kültürel bilincin olmayışı gözlemlenmektedir. Silifke, yüzyılların getirdiği bir kültürel mirasın üzerine kurulmuş bir ilçedir. Halkın bu mirası ilk önce öğrenmesi ve bu konuda bilinçlenmesi lazımdır. İnsanlar bildiğini korurlar, o yüzden bu aşamayı atlamamak gerekir. İkinci olarak da tarihi eserlerin korunmasında sorunlar olduğu gözlenmektedir. İlçe sınırları içinde definecilik ve eski eser kaçakçılığının giderek artması buna önemli bir kanıttır.

İşte sorun ağacının üçüncü maddesi olan “Kentin değerlerinin yeterince bilinmemesi ve korunmaması” aşamasını Arkeologlar Derneği Mersin Şubesi, hazırladığı “Silifke’deki Kültürel Mirasın Korunması ve Tanıtılması Projesi” ile gidermeye çalışacaktır. Üretilen projenin olumlu sonuçlanması için maddi desteğe ihtiyaç vardır ve bu destek, proje başvurusunun kabulü durumunda, AB hibe fonlarından sağlanabilecektir.

Saygılarımla

www.mersinarkeologlar.dernegi.com

Tuna AKÇAY

Arkeologlar Derneği Mersin Şubesi

Yönetim Kurulu Başkanı