Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '07

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Eğitim sisteminin bize ihtiyacı var

Ülkemizde eğitimin çeşitli dallarında istihdam edilmek üzere “eğitim uzmanı” yetiştiren kurumlar 1950’li yıllarda hizmete başlamıştı. Sadece eğitim uzmanı yetiştirmek üzere 1964 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi kuruldu. Sözkonusu eğitim uzmanı yetiştiren eğitim bilimleri lisans bölümleri: ”Eğitim Programları ve Öğretim, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Eğitim Yönetimi ve Planlaması, Eğitim İletişimi ve Planlaması Eğitim Yönetimi Teftişi ve Planlaması, Halk Eğitimi ve Psikolojik Danışma ve Rehberlik” olarak öğrenci yetştirmeye başladı.

1990’lı yıllara gelindiğinde, Türkiye’de yaklaşık 30 üniversitede kadroları bulunan bu bölümlerden mezun olanlar devlet kurum ve kuruluşlarındaki “eğitim uzmanlığı” kadrolarına atanmak yerine yerine “sınıf öğretmeni, rehber öğretmen, zihinsel engelliler sınıf öğretmeni” olarak göreve başlatılıyorlardı. Kamu ve özel sektörün ihtiyacı olan eğitim uzmanı ihtiyacı sayılarının çok üztünde yetişen bu uzmanların istihdamının çözümünde farklı branşlara atanma seçeneği mesleki uygulamalar sürecinde büyük sorunları yanında getirdi.

1997 yılında çözüm ve yenilik hamlesi olarak Dünya Bankası ve YÖK’ün “Yeni Öğretmen Yetiştirme Modeli Projesi” kapsamında “eğitim bilimleri bölümleri psikolojik danışma ve rehberlik bölümü hariç” kapatıldı. Bu bölümlerin kapatılma gerekçesi olarak mezunların istihdamının olmadığı gösterilerek bölüm mezunlarının atama, istihdam, unvan, görev tanımı gibi önemli konularda büyük sorunları çözümsüz kaldı.

Lisans öğrencilerine öğrenim gördükleri yıllarda; “eğitim uzmanı” ünvanı ile diploma alamayacakları, “ünvansız” olarak mezun edilecekleri, kamuda öğretmen olabileceklerini, özel sektörde ise insan kaynakları sektöründe, eğitim danışmanlık firmalarında, özel okullarda ve eğitim firmalarında gösterecekleri çabalara bağlı olarak “eğitim uzmanı” olabilecekleri okudukları fakültelerde ara ara dile getirildi.

2006 yılında gelinceye dek, bu 9 yıl boyunca, Milli Eğitim Bakanlığı ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı olmak üzere konu ile ilgili yetkililerin, üniversitelerin ve özel öğretim kurumlarının bölüm mezunlarının mağdur olduğu konularda iyileştirici çalışmalar yapmaması nedeniyle bölüm mezunları bir araya gelerek 3 Mart 2006’da EĞİTİM BİLİMLERİ DERNEĞİ'ni kurduk.

Kurucular olarak hepimiz, eğitim bilimleri bölümü lisans ve yüksek lisans bölümü mezunlarıyız. Lisans bölümlerimiz kapatıldıktan sonra bizlere yönelik hiçbir iyileştirme çalışması yapılmaması, mesleki sorunların katlanarak çoğalması ve çalıştığımız branşlarda “alan dışı” atama olarak etiketlenip mağduriyete varan uygulamalarla karşılaşmamız bizleri biraraya getirdi.

Mezunlar olarak çoğumuz mutsuz ve çaresiz bir gidişe sürüklenmiş bulunduk. Alan dışı atama olan eğitim bilimi bölümü mezunu rehber öğretmenlik yapan arkadaşlarım, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen hizmet içi programlarına alınmıyor. Bu uygulama bazı Rehberlik ve Araştırma Merkezi eğitim yöneticileri tarafından daha da ileri götürülerek, toplantılarda eğitimin hümanistik, eşitlikçi ilkelerine uymayan uygulamalarla karşılaşıyorlar.

Açıkçası bu durum ne Milli Eğitim ilkelerine ne de pedagojik ilkelerine uymaktadır. Çünkü eğitimde bilgi ve beceri sayısı alt düzeyde olanları ortalama ve üstü seviyeye çıkarmak için etüdler düzenlenir. Buna göre RAM Müdürleri ve ilgili olan yetkililerin alan dışı atamaları eğitimlere ilk sırada davet etmek ve formasyon bilgilerini güçlendirmelerini sağlamaları gerekir.Varolan bu uygulama sorunları tablosuna ilişkin olarak; Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğretim üyeleri, konu ile ilgili derneklerin yönetim kurulu üyeleri görüşlerini yayın, röportaj ve makalelerinde dile getirmektedirler.

Aslında şimdi birlik zamanıdır. Okullarda şiddet ve davranış problemlerinin ülke gündemini yoğun olarak ilgilendirirken mesleki kamplaşmaları bir kenara bırakıp hizmet içi eğitimlerde, uygulamalarda uzlaşmayı seçmek zorundayız. Eğitim Bilimleri Derneği olrak her türlü uzlaşıya açık olduğumuzu altını çizerek belirtmek isterim.

Bu problemlerimizin yanında halen yürürlükte olan pek çok yasa ve yönetmelikte eğitim bilimleri bölümü mezunları haklarını kaybetmişlerdir. Örneğin “Öğretmenlik Meslek Bilgisi” derslerini verme hakları ellerinden alınmış, özel eğitim kurumlarında yönetici-müdür unvanı alma hakları kaldırılmıştır. Branş değişikliği hakları elimizden alınmıştır.Üniversitelerdeki bölüm ve mezun sayılarına, mezun verilen yıllarla çarpıldığında özlük hakları sıkıntısını yaşayan yaklaşık 20.000 kişinin bulunduğu tahmin ediyoruz.

Eğitim Bilimleri Derneği olarak: “Eğitim Bilimleri alanlarında uluslararası ve yerel gelişmeleri izleyen ve eğitim bilimleri ile ilgili kamuoyu yaratan bir yapı kazanmayı hedefliyoruz. Amacımız eğitim sistemimiz için yenilikler, reformlar, yapısal çözüm önerilen getirmek. Çağdaş uygulamaları ülkedeki eğitim uzmanları, üniversite öğretim görevlileri ve öğretmenlerle paylaşan ve geliştiren bir insiyatif olmak Eğitim Bilimleri Derneği’nin varoluş gerekçesidir.Mezunlarımızın istihdam ve özlük haklarının problemi eğitim sistemimiz için çok önemli bir problemdir. Milli Eğitim Bakanlığı’ nın yeni programlarının etkinlik geliştirme, ölçme değerlendirme uygulamalarında görülmüştür ki her okula bir program geliştirme ve ölçme değerlendirme uzmanın atanması çağdaş eğitim için şarttır.”

“Özel eğitim kurumları kendi okullarında mutlaka program geliştirme, ölçme ve değerlendirme uzmanı çalıştırıyorlar. Bu sayı gün geçtikçe artmaktadır. Nedeni; etkinlik hazırlama, proje geliştirme, sınavlar, öğrencileri değerlendirme gibi konularda öğretmenlere klavuzluk etmeleri, verilen eğitimin kalite kazanmasıdır. Bu uzmanlar devlet okullarında da istihdam edilmelidir. Bu şekilde yapılacak olan bir çalışma lüks olarak değil eğitim sistemimize, öğretmenlerimize verilecek en önemli desteklerden biri olacaktır.”

“Ülkemizdeki tüm eğitim bilimleri bölümü mezunlarını ve öğretim görevlilerini derneğin çatısı altında buluşmaya davet ediyoruz. Her türlü siyasi, etnik kavgadan uzakta Eğitim Bilimi için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.”

Eğitim Bilimleri Derneği Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü ve üniversite öğretim üyeleri ile görüşerek bir çalışma raporu yayınladık: http://www.egitimbilimleridernegi.org/gpage6.html

Aynı zamanda logomuz, web sitemiz, tanıtım çalışmaları ve yayınlarımıza kadar her çalışmayı üyelerimiz yaratıyor ve yaşatıyor. Tüm çalışmalarımız mesleki bir dayanışma içinde sürdürüyor, Eğitim Bilimleri Derneği tüm Eğitim Bilimleri mezunlarını dernek çatısı altında toplamayı hedefliyoruz.

2007 yılında ikinci yarısında da hedeflerimize ulaşmak ve üye sayımızı katlayarak ülkemizde eğitim konusunda referans gösterilen bir dernek olmanın ilk adımlarını atmak istiyoruz.

Saygılarımla,
Aylin Atasagun

 
Toplam blog
: 53
: 4924
Kayıt tarihi
: 07.07.07
 
 

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Bölümünden mezun oldu. ..